İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Öncelikle; Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Dairemizce ilk kaldırma kararında bu hususa işaret etmiş ise de; İDM tarafından nüfus müdürü veya memuru bulunmadan yargılama yaparak karar verdiği görülmüştür. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi ikinci kez isabetsiz bulunmuştur....
Aynı Kanu'nun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Somut olayda; davacıların, nüfusa kayıtlı olmayan küçükler Deniz, Derya ve Zerya’nın, anne ve babası olduklarının tespiti istenilmektedir. Bu durumda, dava davacı Şeyna TUZAK’ın, küçük Deniz, Derya ve Zerya’nın annesi olduğunun tespiti yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istem olup, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre asliye hukuk asliye hukuk mahkemesi görevlidir. Diğer yandan, davacı T1 İMRET’in, küçük Deniz, Derya ve Zerya’nın babası olduğuna dair istem yönünden ise dava; Türk Medeni Kanunu'nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespiti istemine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi görevlidir (Yargıtay 8. HD 2017/12826 Esas ve 2019/5470). Yargıtay 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Kamu davasının düşürülmesine dair, Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Nüfus kayıtlarına göre sanığın mağdurun oğlu olduğunun anlaşılmasına karşın, taraflarca "mağdur ve sanık arasında gerçekte anne-oğul bağının bulunmadığı, sanığın mağdurun üvey oğlu olduğu, nüfus kayıtlarının hatalı olduğunun" iddia edilmesi karşısında, öncelikle nüfus idaresi ve Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunularak nüfus kayıtlarının düzeltilmesi sağlandıktan sonra ortaya çıkacak maddi gerçekliğe göre karar verilmesi gerekirken, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi sağlanmadan sadece taraf beyanlarına itibar edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi, Bozmayı gerektirmiş...
Hukuk Dairesinin 23/05/2019 tarihli, 2017/12826 esas, 2019/5470 karar sayılı ilamı ile dava dilekçesinde, nüfusa kayıtlı olmayan davacının anne ve babasının tespiti istenildiği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında "Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." hükmünü içerdiği,yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." ibaresini içermekle, Mahkemece açılmış bulunan davada davacının annesinin tespiti yönünden davanın nüfus kaydının düzeltilmesi ile ilgili istem olduğu ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu dikkate alınarak annenin tespiti yönünden, ilgililer arasında DNA incelemesi yaptırılarak alınacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,davacının babasının ... olduğunun tespiti...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfus müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Dava dilekçesinde, davacıların nüfus kayıtlarında kendi kızları olarak kayıtlı ...'in gerçekte diğer davalı ...'ün kızı olduğu ileri sürülerek nüfus kayıtlarının buna uygun olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın kabulü ile ...'in nüfus kaydının iptaline karar verilmiştir....
Somut olayda, Ardahan ili, Ardahan Merkez ilçesi, Küçüksütlüce mahallesi/köyü, cilt no 18, hane no 61, BSN 2'de nüfusa kayıtlı, ...TC kimlik numaralı Mehmet ve Gülli kızı ... ile Ardahan ili, Ardahan Merkez ilçesi, Küçüksütlüce mahallesi/köyü, cilt no 18, hane no 57, BSN 2'de nüfusa kayıtlı, ...TC kimlik numaralı Mehmet ve Gülli kızı ...'ın aynı kişi olduklarının tespiti ile mükerrer nüfus kaydının iptali istendiğine göre, dava 5490 Sayılı NHK kapsamında kalan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasıdır. Buna göre, davacıların ilgili sıfatıyla eldeki davayı açabilecekleri anlaşıldığından, mahkemenin davayı ret gerekçesi, 2.Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemi, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması şarttır (HMK.mad.74). Buna göre, davacılar adına nüfus kayıtlarının düzeltilmesi başvurusunda bulunan Av. ...'...
nüfus kütüğünde değiştirildiğini, hukuka aykırı işlemleri yapan memurlar ve diğer kişiler hakkında gerekli şikayetleri yapacaklarını, davalının hileli yollarla üzerine tescil ettirdiği taşınmazların Trabzon İli Arsin İlçesi Yolüstü Mahallesi 125 ada 95 ve 105, 136 ada 17, 142 ada 8 ve 13, 155 ada 25 ve 33, 162 ada 12 ve 192 ada 10 parsel sayılı taşınmazlar olduğunu, sözkonusu taşınmazların tescil işlemlerinin sebep ve tarih kısmında 26.06.1990 tarihinde haricen, bedelsiz, kayıtsız ve şartsız hibe edildiğinin yazıldığını ancak muris Yusuf Zabun bu tarihte ölü olduğundan ve ölmüş bir kişi adına da hibe işlemi yapılamayacağından sözkonusu hibe işleminin yok hükmünde olduğunu, yok hükmündeki bir işleme dayanılarak tapuda gerçekleştirilen tescillerin de baştan itibaren yok hükmünde sayılacağını beyanla, dava konusu taşınmazlara ilişkin tescil işlemlerinin yok hükmünde olduklarının tespit edilerek tapu kayıtlarının davacının miras hissesi oranında iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanında, babasının annesinin adının "..." olmasına karşın nüfus kayıtlarında "..." olarak göründüğünü ileri sürerek, babası ...'in annesinin ... ... olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki evliliğin tespiti istemine ilişkin davada ... 2. Aile ve 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, T.M.Y.nın 134. maddesi uyarınca evliliğin tespiti istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı ile dava dışı ... ... 1991 yılında ... Belediyesi evlendirme memuru önünde evlendikleri, üç çocukları olduğu; belediye tarafından evlenmesi nüfus müdürlüğüne bildirmediğinin iddia olunduğu, bu durumun ... ... ölümü anında ortaya çıktığı, çocukların ... ... babası tarafından baba hanesine nüfusa kaydedildiği, annelerin ..., babalarının ... olarak yazılı olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacının talebi evliliğin tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmakla, T.M.Y.nın 134. maddesi kapsamında bulunan uyuşmazlığın T.M.Y.'...