Tarsus 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/01/2022 tarih 2022/13 Esas 2022/26 Karar sayılı kararı ile; davacılar, T7 ve Murat Fidanoğlu'nun gerçek anne ve babası olduklarından bahisle nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilmiştir....
Hukuk Dairesinin 2004/7780 - 9015 sayılı kararı ile, orman kadastro komisyonu üyelerinin görevlerini kötüye kullanarak ya da kendilerine verilen görevlerin dışına çıkarak yaptıkları işlemler hukuk ve ceza davalarına konu olmuşsa bu işlemlerin yok hükmünde sayılacağından yönetim tarafından herhangi bir süreye bağlı kalmaksızın işlemin iptali için her zaman dava açılabileceğinin belirtildiği, bu nedenle davaya konu taşınmazla ilgili olarak 56 numaralı orman kadastro komisyonu tarafından yapılan orman dışına çıkarma işlemlerinin yok hükmünde olduğunun tespiti, taşınmazın tapusunun iptali ile orman olarak hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır....
Numaralı Seher Urhan'ın her ne kadar nüfus kayıtlarında kardeşleri olarak görünse de Seher Urhan'ın amcası Hasan ile amcasının eşi Sallı Urhan'ın çocuğu olduğunu, Seher'in yanlışlıkla ana-baba adının yanlışlıkla kendi ana-baba adı ile nüfusa kaydının hatalı olması ve bu hatanın düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Tokat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, dava, her ne kadar kayden anne ve baba olan kişilerin isim ve soyisminin silinmesi, gerçek anne ve babanın nüfus kayıtlarına eklenilmesi talepleri yönünden “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” istemli olarak açılmış ise de gerçekte nüfus kaydına genetik babanın isim ve soyisminin yazılması yönünden soybağı davası niteliğinde olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ve davacı vekili, dava dilekçesinde kişi hallerinde meydana gelen değişikliklerin nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada, 1986 yılında evlenen ve 2009 yılında boşanan davalıların 2003 yılında izinle Türk vatandaşlığından çıktıkları ve davacı ...'in ikinci kez evlenerek ... soyadını aldığı, ancak Türkiye'deki nüfus kayıtları kapalı olduğu için bu boşanma ve davacı ...'in yeniden evlenme olaylarını tescil ettiremediklerini, yine Türk vatandaşlığından çıkarken kendilerine verilen mavi kartının yok sayıldığını bildirerek, boşanmaya ilişkin tenfiz kararının nüfus kütüğüne işlenerek ...'in boşanmakla baba hanesine dönmesine ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davaname ile; ...'ın eşi ... ile evlenip 'ya gidebilmek için daha önceden ölmüş ve ölümü nüfusa bildirilmemiş olan 25/05/1971 doğumlu ...'in kimlik bilgilerini kullanarak ... ile 25/05/1988 tarihinde evlendiği davalılar arasındaki butlan sebebiyle sakat evliliğin iptali ve kararın nüfus kayıtlarına tescili talep edilmiştir. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, ... ile fiilen evli olanın 25/05/1971 doğumlu ... olmayıp, ... olduğu, ancak nüfusta, ... ile evlenenin Selma olduğuna ilişkin tescil kaydı oluşturulduğu anlaşılmaktadır....
Dava bu niteliğiyle evliliğin iptali yahut butlanı davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 145. maddesinde düzenlenen mutlak butlan ve evlenmenin iptali ile ilgisi bulunmayan bu davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26.) maddeleri gereğince Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/10/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; dava dilekçesinde belirttikleri açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, somut uyuşmazlığın davacının nüfus kayıtlarında yer alan hatanın düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, davacıya verilen kimlik belgesinde baba adının açıkça Hüseyin Ercüment olarak yazılmasına rağmen ilgili Konsoloslukça, Türkiye'deki Nüfus Müdürlüğüne, herhangi bir belge ve bilgi ibraz edilmemesi sebebiyle davacının, Türkiye'deki nüfus kayıtlarında öz babasının nüfus kütüğüne yazılmaması nedeniyle Nüfus sicilindeki yanlışlığın düzeltilmesi talebiyle bu davayı açtıklarını, bu nedenle ilk derece mahkemesi tarafından yapılan değerlendirme ve bu değerlendirme neticesinde verilen hükmün hatalı olduğunu, davanın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu ve bu nedenle de görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
nın ise nüfusa anne, baba ve kardeşleri ile kayıtlı olduğu, mahkemece adı geçenlerin aynı kişi olduklarının tespiti ile sözkonusu ikinci kaydın iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 1. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde, vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden (HMK mad.74), davacı adına nüfus kayıtlarının düzeltilmesi başvurusunda bulunan Av. ... Duran'a özel yetki içeren vekaletneme vermesi için uygun süre verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi 2. Yasal hasım olmaları ve dava sonucu itibariyle miras hukukunu yakından ilgilendirdiğinden; .... ile 'nın bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 3. Mahkemece iptaline karar verilen ..kaydının, davacı ...'...
in, ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Gerçek babanın ... olduğuna yönelik istem, anne ... ve baba olduğu iddia edilen ... arasında evlilik ilişkisi bulunmadığından babalığın tespitine ilişkindir. Davadaki gerçek annenin ... olduğuna ilişkin istem ise nüfus kayıt düzeltim davası olup, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir. Yukarıya alınan kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, anneliğin tespiti talebi yönünden dava tefrik edilerek, mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, bu talep yönünden de mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesi, doğru görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, soy bağına ilişkin hükümlerin 4721 sayılı Medeni Kanun’un 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu, Nüfus Kanunu’nun 46. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağı, ancak nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın dolayısı ile soy bağının tespit edilmesi gerektiği, o halde her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi değil aile mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Diyarbakır 2. Aile Mahkemesince ise, davacıların annesi ...'ın imam nikahlı eşi ... ölünce, ...'...