(HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararından) Çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kendiliğinden kurulur tesisi için herhangi bir hükme gerek bulunmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisinin kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Öte yandan, Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır....
Davacı tarafın muris Havva'nın kendi lehlerine vasiyette bulunduğunu, ancak talep edilen veraset ilamlarında murisin anne ve babasının üst soy bilgilerine ulaşılamadığı gerekçesiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasını açmış ise de; Nüfus Kanunu, ilgili yönetmelik ve nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında mahkemenin görevinin düzenlenen nüfus kayıtlarına ilişkin olduğu, olmayan nüfus kayıtlarına ilişkin görevinin bulunmadığı, olmayan nüfus kayıtları ve nüfus kayıtlarını oluşturma sorumluluğunun nüfus idaresinde olduğu, mahkemenin olmayan bir kayda ilişkin değerlendirmede bulunmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile açılan davanın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmamaktadır....
Davacının, her ne kadar okul kaydı yok ise de nüfus kaydından erkek olduğu anlaşılan davacının askerlik durumunun askerlik şubesi başkanlığından sorulması gerekirken bu konularda araştırma yapılmadan karar verilmesi doğru olmamıştır. Hal böyle olunca, davacının askerlik durumunun askerlik şubesinden sorulması, heyet raporu alınması, doğum tutanağının dosya içerisine getirtilmesi, davacının, anne, baba ve kardeşlerini gösterir nüfus kaydı alınarak kayden engelinin olup olmadığının araştırılması ve dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek talep hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. 2- Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemi şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir. Davanın vekil eliyle açıldığı hallerde vekile bu konuda özel yetki verilmiş olması şarttır (HMK mad. 74)....
Aile Mahkemesi arasındaki olumsuz görev uyuşmazlığının merci tayini yolu ile giderilmesi talebi sonucu Dairemize gelen dosyanın incelenmesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar T3 T5 ve T4 müvekkilinin anneannesinin gayrıresmi çocukları olmalarına rağmen müvekkilinin büyükbabası T8 çocukları gibi onun nüfusuna kaydedildiğini, anılan davalıların babalarının gerçek babasının T8 olmaması nedeniyle bu hususta nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talebi ile Adana Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açtığı görülmüştür. Adana 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 07.09.2022 tarih 2022/326 Esas 2022/396 Karar sayılı karar ile; Nüfus kayıtlarının tetkikinde davalılar T3 T5 ve T4 doğum tarihleri itibariyle T8 ve davacının anneannesi Ümmügülsüm Aktaş'ın evli oldukları anlaşılmaktadır. Anne ile soy bağı doğum yoluyla kurulmuş, aynı doğrultuda ve olması gerekli gibi baba ile soy bağı kurulması ana ile evlilik yoluyla sağlanmıştır....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, "gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, "Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi" davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, "Babalık karinesi" gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi "Soybağı davası" niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir. (Yargıtay HGK 2013/354-1554, 18....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; görev itirazlarının kararda hiç değerlendirilmediğini, oysa davanın görevsiz mahkemede açıldığını, davanın İlgi ve T7 açısından soy bağının reddi, Ayşe ve Halil Balcı açısından ise nüfus kaydının düzeltilmesi davasının olduğunu, görevli mahkemenin aile mahkemesi olduğunu, davanın eksik hasımla açıldığını, davanın süresinde açılmadığını, adli tıp raporuna itibar etmenin mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, biyolojik anne ve babanın tespiti ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/1 Esas- 2019/205 karar sayılı ve 21.05.2019 tarihli kararı'nin nüfus müdürlüğünde kayıtların düzeltilmesi istenildiğini ancak nüfus müdürlüğünün 04/01/2021 tarihli yazısı ile ilgili mahkeme hükmünün tespit hükmünde olmasından ötürü nüfus kayıtlarının düzeltilemeyceğinin bildirildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 282. Maddesinde çocuk ile ana arasındaki soy bağının doğumla kurulacağının belirtildiğini, ayrıca 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 236. Maddesinin " e " fıkrası Tespit Davaları, kaydın İptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder " hükmünde olduğunu, belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca ilgi sayılı mahkeme kararının ilgililerin nüfus kayıtlarına tescil edilemediğini, davalılar Özlem Yunt ve Mehmet Yunt'un annesi olmadığını tespitine karar verilen Durdu Yunt'un ölmüş olması nedeniyle nüfus kaydının kapatıldığının, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14....
ın nüfus sicilinde M.. ve R... kızı olarak göründüğünü, gerçekte ise davacının annesi Ş..'nin Y.. ve H..'nin kızı olduğunu, müvekkilinin annesi Ş...'nin çok erken yaşta anne ve babasını kaybetmesi üzerine yakın akrabaları olan M.. N.. tarafından kızıymış gibi nüfus hanesine geçirildiğini, aradan yıllar geçtikten sonra davacı M..'nin Y.. N.. ile evlilik yaptığını, İdil Asliye Hukuk Mahkemesine açılan evliliğin iptali davasında eldeki nüfus kaydının düzeltilmesi davasının bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır. Dava nüfus kayıt tashihi istemine ilişkin olup 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36-a maddesi ve Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin 29.09.2006 tarih ve 2006/11081 sayılı Yönetmeliğin 60. maddesi gereğince "Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespit ve Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Dosya içerisinde,davaya mirasçı sıfatı ile dahil edilen kişiler ile aynı kişi olduklarının tespiti istenilen kişiler arasındaki bağlantıyı gösteren belgeler bulunmamaktadır. Bu bağlamda; 1-... ve ...'nin veraset ilamlarının, 2-... annesi ...'nin veraset ilamının, 3-... ile ...'ın veraset ilamlarının, ilgililerinden temini ile, 4-... ve ... ile ... ve ...'ın alt ve üst soylarını gösterir nüfus kayıtlarının, 5-...'ın annesi ...'nin mirasçılarını gösterir nüfus kayıtlarının, Nüfus Müdürlüğünden getirtilerek, Tüm belgelerin dosya arasına konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın gönderilmesi için Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yargıtay onamasından geçerek 06.03.2013 tarihinde kesinleşen .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2010/183 esas ve 281 karar sayılı ilamı ile; ... İli .... ilçesi ... mahallesi c:84, sh:36'da kayıtlı bulunan 04.11.1947 doğumlu ... ile evli olduğu, ancak evlenme sırasında ... aynı hanede kayıtlı kardeşi 02.01.1937 doğumlu ...'nin kimlik bilgilerini kullanmış olması sebebiyle evlilik kaydının yanlışlıkla ... adına yapıldığı tespit edilerek ... ile ... arasındaki evliliğin yokluğuna karar verilmiştir. Temyize konu bu dava ile de davacı ... (...)'nin ... ile evli olduğunun tespiti talep edilmiştir....