Asliye Hukuk ve Şanlıurfa 1. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava; nüfus kaydında ana ve baba adının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Şanlıurfa 2. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Dava, anne ve baba isimlerinin birlikte değiştirilmesine yönelik olup, Türk Medenî Kanunu hükümleri uyarınca soybağının düzeltilmesi niteliğinde olduğu" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Şanlıurfa 1....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2020/376 Esas sayılı dosyasına tevzi edilen davada, nüfus kayıtlarında anne ve babası görünen T5 ve T6 gerçek anne ve babası olmadığından nüfus kayıtlarının iptal edilerek gerçek anne ve babasının Melek Kanter ve Yüksel Kanter olarak düzeltilmesini talep etmiş, yukarıda da açıklandığı üzere mahkemece dava, davacının anne ve babasının nüfus kayıtlarının düzeltilmesi yönünden iki talep olarak değerlendirilip, anne yönünden mahkemenin görevli olduğu, babanın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi yönünden aile mahkemesi görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilip, Aile Mahkemesince de gerçek baba olduğu iddia edilen Yüksel Kanter yönünden davaya TMK'nun 301. maddesi uyarınca babalık davası olarak devam edilip, kayden nüfus kayıtlarında görülen T5 yönünden ise soybağının reddi davası olarak nitelendirilerek bu yönden tefrik kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki evliliğin butlanına ilişkin davada bakırköy 11.Aile ve 7.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava eşlerin amca-yeğen olmaları sebebiyle evliliğin butlanına karar verilmesi ilişkindir. Aile Mahkemesince; nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk mahkemesi ise; davalı ...'in gerçekte anne babasının ... ve ... olduğu halde babaannesi ve dedesi ... ve ... çocukları gibi kaydedildiği, nüfus kaydının düzeltilmesi talebinin ayrı bir dava ile istenildiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Eşlerin evlenmeye engel derecede yakın akraba olmaları evliliği mutlak butlanla batıl kılar....
Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır. Davanın kabulü halinde, her iki dava türünde de nüfus kayıtlarında değişiklik yapılmasının gerekmesi nedeniyle, benzer sonuçlara sahip bu davalar arasında görevli mahkemenin belirlenebilmesi için davanın vasfının doğru olarak tayin edilmesi önem kazanmaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 282. maddesi uyarınca, anne ile çocuk arasındaki soybağı doğum ile; baba ile çocuk arasındaki soybağı ise “anne ile evlenme”, “tanıma” ve “hakimin hükmü” ile kurulmaktadır. Diğer taraftan, evlat edinme de soybağı oluşturan hallerdendir. TMK'nın 285. maddesinde yer alan “babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi niteliğini kazanacaktır....
ın nüfus kaydına işlendiği bildirilerek, 37 birey sıra numarasında kayıtlı ...'ın medeni halinin bekar olarak düzeltilmesi, ölümünün nüfus kaydına işlenmesi, 53 birey sıra numarasında kayıtlı ...'ın da evliliğinin kendi nüfus kaydına tescili suretiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece, 37 birey sıra numarasında kayıtlı 13.11.1955 doğumlu ...'ın nüfus kayıtlarına 13.10.1956 tarihinde öldüğünün ve bekar olduğu şerhinin düşülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, başkasının nüfus bilgileri ile evlilik işlemleri yapıldığı anlaşılmakla bu hususta Simav Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir....
İlçesi, ...de kayıtlı Veli ve ... kızı, 12/07/1939 ... doğumlu, ... TC kimlik numaralı ...'nin aynı kişi olduğu, ...'ın ... ile evli olduğu, adları geçenin mükerrer nüfus kayıtlarının olduğundan bahisle ...'ın adının ... olarak, ...'ın adının ... olarak düzeltilmesinin talep edildiği, yargılama sırasında yapılan araştırmalardan ve alınan beyanlardan ve yapılan araştırmalardan ...'ın halk arasında ... ismiyle, ...'ın ise ... ismiyle bilindiği, mahkemece ... ile ...'nin, ... ile de ...'nin aynı kişiler olduklarının tespiti ile ... ve ... kayıtlarının iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. Mükerrer nüfus kayıtlarının varlığının Mahkemece tespiti halinde kural olarak kullanılmayan nüfus kaydının iptali doğru ise de; 1. Kamu düzeni ile yakından ilgili olan nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, Türk Medeni Kanunu'nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın İsmail Aktaş ve Zeliha Aktaş çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemlerine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...
Davacılar bu dava ile gerçek babaları ... olduğu halde, nüfus kaydında ... çocuğu imiş gibi tescil edildiklerini bildirerek, nüfus kaydındaki baba adının iptali ile gerçek babaları olan ... olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki biyolojik olarak ... çocukları olmayan davacıların, yanlış beyan ile hatalı olarak ... çocukları olarak tesciline ilişkin kaydın iptali (nüfus kaydının düzeltilmesi), ikincisi ise babalığın tespiti davasıdır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise, ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. (TMK'nin mad. 282/1-2) Evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak 300 gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. (TMK'nin mad. 285/1) Bu halde, çocukla baba arasındaki soybağı, çocuğun evlilik içinde doğması ile kendiliğinden kurulur....
in nüfusa ... ve ...'in çocuğu gibi yazıldığı ileri sürülerek ...'in, ... ve ...'in üzerindeki nüfus kayıtlarının iptali ile asıl anne ve babası olan ... ve ...'in nüfusuna kayıt ve tesciline karar verilmesi talep edilmektedir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısmı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....