Maddesinde iptal sebeplerini genel olarak, kanuna, sözleşmeye ve objektif iyi niyet kurallarına aykırılık olarak saymışken, butlan sebeplerini ise 447.maddede tadadi olmayacak şekilde saymıştır. Buna karşılık hangi hallerde yokluk hukuki sebebine dayalı olarak dava açılabileceği ise uygulama ile belirlenmiştir. Uygulamada özellikle yokluk ve butlan hukuki sebepleri arasında kesin bir sınır çizmek her zaman pek mümkün görünmemektedir. Öğretide ise bir anonim şirket kararının yokluk sebebine dayalı olarak geçersizliğini talep edebilmek için, iptali istenen genel kurul toplantısının zorunlu ve kurucu unsurunun bulunmaması, butlan hukuki sebebi için ise kanunun emredici düzenlemesine aykırılık hallerinin varlığının aranması gerektiği hususunda neredeyse görüş birliği mevcuttur (Geniş açıklama için bkz. M....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ, DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL. Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 9361 ada 12 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölümün tapu dairesinde imzasının taklit edilerek davalıya satıldığını, temlik işleminin sahtecilik suretiyle yapılması nedeniyle mutlak butlan ile batıl olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescili isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
Genel Kurul Toplantısında alınan 1, 3 ve 4 nolu kararların mutlak butlan ve yok hükmünde olduklarının tespiti ile iptallerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahk.Sıfatıyla) Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin üyesi olduğunu davalı kooperatifin 24.09.2005, 09.01.2010, 06.06.2010 ve 30.10.2010 tarihli genel kurul kararlarının mutlak butlan hükmünde olduğunun tespitini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının 2005 yılında kooperatife üye olduğunu, alınan tüm kararların oy birliği ile alındığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Türk Medeni Kanunu’nun 145/4. maddesi gereğince; eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması halinde evlenme mutlak butlanla batıldır. Dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; nüfus kaydının düzeltilmesi istenen davalı ... ile yargılama sırasında davaya dahil edilen dahili davalı ... arasındaki evliliğin mevcut nüfus kayıtlarına göre dayı-yeğen ilişkisinden dolayı 4723 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 129/1, 145/4 ve 146. maddeleri gereğince mutlak butlan davası açılması ve ilgilisi tarafından nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası açılması halinde bu davanın eldeki dava açısından bekletici mesele yapılarak sonuçlanmasının beklenmesi, bundan sonra işin esası hakkında toplanan tüm delillerin değerlendirilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken Cumhuriyet Savcısı tarafından bu şekilde kayıt düzeltim davası açılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
Dava, “eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması" (TMK. m. 145/2) sebebiyle batıl olan evlenmenin iptali isteğine ilişkin olup, eşlerden biri tarafından diğerine karşı değil, “ilgili” sıfatıyla üçüncü kişi tarafından eşlerin her ikisine karşı açılmıştır. Eşlerin her ikisi de davada “davalı” durumundadır. Üçüncü kişinin açtığı böyle bir davada, davalılardan birinin, diğer davalıdan nafaka ve tazminat talebi, bu hususta harcı yatırılarak açılmış bir dava mevcutsa incelenebilir. Çünkü, karı koca arasındaki maddi ilişkiler, evlilik akdinin dışında kalan “davacıyı” ilgilendiren bir konu değildir. Ve bu ilişkilerin tanziminde eşlerin kusur durumları önemlidir. Cumhuriyet savcısının re’sen veya ilgililerin açtığı mutlak butlan davasında ise, kusur değerlendirmesine gidilmez....
DAVA TÜRÜ :Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan evlenme engeli bulunan şahısların (TMK.md.129), evliliğinin Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle iptaline ilişkin olup, nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunmadığı gibi, dava sonucu verilecek iptal hükmünün nüfusa tescil edilecek olması da nüfus idaresinin hasım olarak gösterilmesini gerektirmez. Açıklanan bu nedenle, açılan bu davada pasif husumet ehliyeti bulunmayan Nüfus Müdürlüğü'nün, davanın esası hakkında temyiz talebinde bulunmakta hukuki yararı olmadığından temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple davalı ...'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Yargılanmanın İadesi (Evliliğin İptali) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm talep eden ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep eden davalı ... , eşi ... ile olan evliliklerinin iptaline karar verilmiş olduğunu öğrendiğini, her ne kadar taraflar arasındaki evliliğin iptaline karar verilmişse de karara gerekçe yapılan taraflara ait nüfus kayıtları hatalı olup, bu nedenle yakın hısımlık oluştuğundan evliliğin iptaline karar verilmiş olması maddi hataya olduğunu,nitekim sayın Karşıyaka 1....
Mahkemece, kararın gerekçe kısmında 1136 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 59. maddesinin 6. fıkrası kapsamına göre kira sözleşmesinin mutlak butlan ile batıl olduğu belirtilmesine rağmen, “kira sözleşmesinin mutlak butlan ile batıl olduğunun tespitine ve müdahalenin menine” hükmedilmesi gerekirken,yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bu nedenle davalı yararına bozulması gerekmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi,yeniden yargılamaya gereksinim göstermediğinden, HUMK.nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün,aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Davacı-davalı koca dava dilekçesinde; davalı-davacı kadında obsesif- kompülsif bozukluk belirtileri bulunduğunu, bu rahatsızlığın kendisi ve altsoyu için tehlike arzettiğini ve evlenme sırasında kendisinden gizlendiğini, eşinin önemli bir niteliğinde yanılarak evlendiğini beyan ederek, Türk Medeni Kanunu'nun 149/2 ve 150/2. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 150/2. maddesi gereğince aldatma sebebiyle evliliğin iptaline karar verilebilmesi için, davalı-k.davacıda mevcut hastalığın davacı-davalının veya altsoyunun sağlığı için ağır tehlike teşkil edecek nitelikte olması zorunludur....