DAVA TÜRÜ :Boşanma-Evliliğin İptali-Alacak-Bağıştan Rücu Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, bağıştan rücu davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 4.6.2008 tarihinde kabul edilen 5766 sayılı Kanunla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda kanunun yürürlüğe girdiği 6.6.2008 tarihinden sonra yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Temyiz eden davacı-davalı ...'den ziynetler yönünden 629.00 TL. nispi temyiz peşin harcının eksik alındığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali-Boşanma-Ziynet ve Takı Parası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yerel mahkeme kararı süresi içinde davacı-davalı erkek tarafından boşanmanın fer'ileri ile ziynet alacağı yönünden maktu temyiz harcı yatırılarak temyiz edilmiş, temyiz defterine kaydedilmiştir. Davacı-davalının ziynet alacağına yönelik nispi temyiz peşin harcını yatırmaması nedeni ile, dosya harcının tamamlanması için Dairemizce mahkemesine iade edilmiş, mahkemece, davacı-davalıya eksik harcı yatırması amacıyla Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 434/son maddesi uyarınca ihtarlı davetiye çıkarılmıştır....
Davalı/davacı davalı kadın evliliğin iptali halinde Türk Medeni Kanunu'nun 158. madde uyarınca iyi niyetli olduğundan bahisle haklarının korunmasını talep etmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 158. Maddesinde "Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur. Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır" hükmü düzenlenmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının kötüniyetli olduğu ispat edilmemiştir. Dosya kasamından; erkeğin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli subay olduğu, düzenli geliri ve taşınmazlarının bulunduğu, davalı/davacı kadının ise düzenli bir işi ve gelirinin olmadığı, evliliğin iptali sonucu yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır....
Davalı/davacı davalı kadın evliliğin iptali halinde Türk Medeni Kanunu'nun 158. madde uyarınca iyi niyetli olduğundan bahisle haklarının korunmasını talep etmiştir.Türk Medeni Kanunu'nun 158. Maddesinde "Evlenmenin butlanına karar verilirse, evlenirken iyiniyetli bulunan eş bu evlenme ile kazanmış olduğu kişisel durumunu korur. Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır" hükmü düzenlenmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden kadının kötüniyetli olduğu ispat edilmemiştir. Dosya kasamından; erkeğin Türk Silahlı Kuvvetleri'nden emekli subay olduğu, düzenli geliri ve taşınmazlarının bulunduğu, davalı/davacı kadının ise düzenli bir işi ve gelirinin olmadığı, evliliğin iptali sonucu yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır....
Aile Mahkemesinin 2009/726 esas, 2010/459 karar sayılı boşanma ilamıyla boşanmış oldukları anlaşılmaktadır. Evlilik birliği boşanma hükmüyle sona erdiğinden; varlığı evliliğin devam etmesine bağlı olan aile konutu özelliği Türk Medeni Kanununun 194. maddesindeki koruma kapsamından çıkmıştır. Bu nedenle, taşınmazın aile konutu olduğunun tespiti ve buna bağlı olarak taşınmaz üzerindeki ipoteğin ve satış işlemlerinin iptali talebiyle açılan davanın konusu kalmamıştır. Bu taleplerle ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karar oluşturulması gerekirken yazılı şekilde "davanın reddine" şeklinde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.(HMUK. md. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendinin hükümden çıkartılıp yerine "Davacı ile davalılardan ...'...
B.. tarafından eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması nedenine dayanılarak mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali talep ve dava edilmiştir. Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet Savcısı tarafından re'sen dava edilemez; fakat her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir (TMK m.147/1). Evliliğin iptali istenen eşlerden M. S. 05.01.2013 tarihinde ölmüş, evliliğin iptali davası ise 20.02.2013 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde evlilik ölümle sona ermiş bulunduğundan, Cumhuriyet Savcısı evliliğin iptali davası açamaz. Davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilmek suretiyle yazılı şekilde davanın esastan reddi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Evlenmenin İptali (Mutlak Butlan Sebebiyle) hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, Evlenmenin İptali (Mutlak Butlan Sebebiyle) hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır. İlk derece mahkemesince davacının ispatlanamayan davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Boşanma sonucu, davacı yararına aylık 325 TL. yoksulluk nafakası 10.000 TL. maddi, 10.000 TL. manevi tazminat hükmedilmiştir. Boşanma gerekçesi davalı kocanın cinsel birleşmeden kaçınması ve ilişkiyi gerçekleştirememesi olarak kabul edilmiştir. Davacı kadının hala bakire olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların belirlenen bu ekonomik/sosyal durumu, davalının kusuru, evliliğin çok kısa sürmesi karşısında; davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat miktarı; orantısız ve fazladır. Temyiz edilen hükmün yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminatın fazla olduğu gerekçesiyle bozulması gerektiğini düşünüyorum....
Davacı boşanma kararının kesinleşmesinden sonra temyize konu davayı açmış ve davalıdan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası talebinde bulunmuştur. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. TMK.md.178) Davacının maddi ve manevi tazminat talebi, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 178. maddesi uyarınca talep edilmiştir. Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden sonra açılan, boşanmanın fer'i niteliğindeki tazminat taleplerinin değerlendirilmesinde esas alınacak kusur boşanma davasında belirlenen ve boşanma sebebi olarak kabul edilmiş olan kusurdur. Davacının, boşanma davasında dayanmadığı yeni vakıalara dayanması, bunlara ilişkin delil göstermesi, bu delillerin toplanması ve boşanma sebebi olarak boşanma kararında kabul edilmeyen, davalının kusurlu davranışlarına dayanarak boşanmadan sonra nafaka ve tazminata hükmedilmesi mümkün değildir....