Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davacının evliliğin iptali talebinin reddine, davalının akıl hastası olmadığı belirlenmekle akıl hastalığı nedeniyle boşanma talebinin de reddine, Davalı için takdir edilmiş olan dava tarihinden itibaren aylık 300 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına" karar verilmiştir. Davalı (kadın) vekili istinaf dilekçesinde, davanın reddine dair kararın doğru olduğunu, itirazları olmadığını ancak davanın reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davalıya vekalet ücreti verilmediğini belirterek kararın vekalet ücreti yönünden kaldırılmasına ve davalı lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali olmadığı takdirde TMK 165.madde gereğince akıl hastalığı nedeniyle boşanma davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Hekimhan Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :19/03/2013 NUMARASI :Esas no:2009/53 Karar no:2013/136 Taraflar arasındaki "boşanma" ve "evliliğin iptali" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden, davalı-davacı tarafından ise yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemece; “dosya arasında bulunan davacı-davalı (kadın)'a ait raporlar ve vesayet dosyası birlikte değerlendirildiğinde davacı-davalı (kadın)'da akıl hastalığı bulunduğu ve bu hastalığın evliliğin iptaline sebebiyet veren nedenlerden olduğu” gerekçesiyle, davalı-davacı erkeğin davasının kabulü ile “evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline” karar verilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, eşinden boşanma aşamasında olduğunu yaşlılığı sebebiyle bakım karşılığında 539 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki üst katının, davalıya verileceği ve noterde sözleşme yapılacağı hususunda anlaştıklarını fakat hile ile tapuda arsa devrinin yapıldığını, davalının bakım borcunu da yerine getirmeyerek evi terkettiğini ileri sürerek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davacının boşanma davası sürdüğü için evliliğin güvencesi olarak dava konusu taşınmazın devredildiğini belirterek davanın reddine savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın davalıya temlikinin muvazaalı olduğu ancak kişinin kendi muvazaasına dayanarak lehine sonuç çıkaramayacağı gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince hile iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle esastan reddedilmiştir....
CEVAP 1.Davalı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, kadının ailesinin ayrı eve çıkılmasını istemediğini, kadının günlük işleri dahi yapma becerisinin olmadığını, doktora zorla götürmediğini ancak gittiklerinde kadının mental reterdasyonu olduğunun tespit edildiğini iddia ederek mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali, aksi takdirde tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, erkek yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2. Davalı erkeğin mutlak butlan nedeniyle evliliğin iptali talebi tefrik edilerek İlk Derece Mahkemesi'nin 2021/259 Esas sayılı dosyasına kaydedilmiş; yapılan yargılama neticesinde davanın kabulü ile evliliğin mutlak butlan nedeniyle iptaline karar verilmiş; iş bu karar 01.06.2022 tarihinde kesinleşmiştir. III....
Taraflar arasında görülen boşanma davasının duruşması sırasında davacının evliliklerinin iptaline karar verilmesini talep ettiği; davalının söz konusu bu talebi kabul ettiği, mahkemece evliliğin iptaline karar verildiği; hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği görülmektedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 145'inci maddesinde mutlak butlan, 149,150 ve 151'inci maddelerinde nisbi butlan halleri düzenlenmiştir. Dosya kapsamına göre, davacı Aybike ile davalı Tolgahan’ın taraflar arasında yapılan anlaşma gereğince, Aybike'yi kaçıran ve bu nedenle cezaevinde olan Tolgahan’ın ceza almasını engellemek amacıyla evlendikleri; tarafların hiç bir araya gelmediği anlaşılmaktadır. Tarafların evlenmelerine rağmen bir araya gelmemesi Türk Medeni Kanununda düzenlenen evlenmenin iptali şartları arasında düzenlenmediği halde, davanın kabulü ile evliliğin iptaline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup; kararın bozulmasını gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin Butlanı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliyken yeniden evlenmenin ikinci evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali (TMK m.145/1) isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından açılmış, davanın kabulüne karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı ...'in 1997 yılında ... ile evlendiği, davalı ...'in ilk evliliği sona ermeden 2004 yılında davalı ... ile evlendiği anlaşılmaktadır. Davalı ..., ile boşanmalarına ilişkin yabancı mahkeme ilamının tanınması davası açmış, yapılan yargılama sonucunda ... 1....
Mahkemece, dava tapu iptali ve tescil davası niteliğinde olup taşınmazın aynına yönelik talepte bulunulduğu, taşınmazın ...İlçesi sınırları içerisinde olması nedeniyle, HUMK.nun 13.maddesi uyarınca taşınmazın aynına yönelik davaların mutlak yetki kuralı uyarınca taşınmazın bulunduğu yerde açılması gerektiği ve bu hususun hakim tarafından resen dikkate alınmasının zorunlu olduğu görüşünden hareketle mahkemenin yetkisizliğine, dava dosyasının görevli ve yetkili ...Aile Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 13.04.1988 tarihinde evlenmişler, davalı eş tarafından 25.01.2008 tarihinde açılan boşanma davası temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmemiştir. Dava konusu 2 nolu bağımsız bölüm 01.04.2003 tarihinde satış yoluyla davalı ... adına tescil edilmiştir. Eşler arasındaki evliliğin boşanmayla sona erdirilmesine karar verilmesi halinde mal rejimi boşanmayla ilgili dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer....
Dava; evliliğin iptali olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma, karşı dava ise; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet alacağı talebine ilişkindir....
in Lisa ile olan evliliğinin Türkiye'de nüfusa tescil edilmemiş olması, geçerli biçimde oluşmuş bu evliliğin "yok" sayılmasını gerektirmez. Davalı ...'in Amerika'daki Lisa ile olan evliliği, o ülkede verilen boşanma kararıyla 14.11.2007 tarihinde sona ermiştir. Ne var ki, ilk evliliğe son veren boşanma kararı hakkında Türkiye'de Türk mahkemesinden alınmış bir tanıma kararı bulunmamaktadır. Bu halde, ilk evliliğe son veren yabancı boşanma kararının Türk hukuku bakımından " kesin hüküm" vasfı yoktur (5718 s, MÖHUK.md.58). Kesin hüküm vasfı olmayınca da önceki evlilik Türk Hukukundaki butlan hükümleri bakımından "sona ermiş" sayılamaz. Davalı ...'in Beyza ile olan ikinci evliliğinin sonradan 11.09.2009 tarihinde "boşanma" kararı ile sona ermiş olmasının, bu evliliğin "mutlak butlanla " sakatlığını ortadan kaldırmaz. Bu sakatlığın tespitini istemekte davacının ... kolaylığından faydalanmak bakımından hukuki yararı vardır....
Dava; evliliğin iptali (mutlak butlan sebebiyle) istemine ilişkindir. "Davacı koca tarafından, 08.02.2011 tarihinde açılan boşanma davasında, davalı kadının sağlık sorunları nedeni ile geçimsizlik oluştuğu ve bu nedenle birliğin sarsıldığı gerekçe gösterilerek boşanma talep edilmiş, mahkemece boşanma kararı verilmiş, davalı kadının temyizi üzerine hüküm Dairemizce, davalı kadından kaynaklı sağlık sorunlarının boşanma sebebi olamayacağı ve davanın reddedilmesi gerektiği yönünde bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak, davacı kocanın boşanma davası reddedilmiş ve bu karar 10.09.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı koca tarafından, evliliğin nispi butlan sebebi ile iptali için dayanılan, davalı kadından kaynaklı sağlık sorunlarının, 08.02.2011 tarihli boşanma davasından önce öğrenildiği anlaşılmaktadır. Bu sebeple evliliğin iptalini isteyebilmek için kanunda yazılı 6 aylık hak düşürücü süre (TMK.m.152) geçmiştir....