S/3 kanunilik ilkesi güvencesine ve ceza adaletine de uygun olacağı, nitekim bir çok olayda, evlenmek için kaçırılan mağdurelerin razı olmamaları nedeniyle sanıklar tarafından herhangi bir cinsel istismarda bulunulmaksızın serbest bırakıldığının tespit edildiği bu olayda sanıklarında mağdureyi evlenmeye ikna etmek amacıyla eylemi gerçekleştirdikleri ancak salt evlenmeye ikna amacıyla kaçırmalarının cinsel amaç olarak geniş yorumlanmaması gerektiği, sanıkların dışa yansıyan cinsel içerikli bir davranışlarının olmadığı gözetildiğinde cinsel amaçla hareket ettikleri ve istismarda bulunacakları yönünde her türlü şüpheden uzak somut bir delil bulunmayan sanıklar hakkında TCK 109/5 maddesi gereğince artırım yapılarak verilen mahkumiyet hükmünün onanması kararına katılmadığımı saygıyla arz ederim. 25.05.2022 ......
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın, suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olan katılan mağdureyi evine bırakacağını söyleyerek hile ile aracına bindirdikten sonra O'nu Çelikalan köyüne götürdüğü ve bir süre orada rızası hilafına tutup evlenmeye ikna etmeye çalıştığı, katılan mağdurenin ikna olmadığını görünce sinirlenip kızarak ve mağdureye hakaret ederek alıkonulduğu evde bırakıp oradan ayrıldığı anlaşılan olayda; sanığın eyleminin hile ve zorla mağdurenin hürriyetini tahdit etme suçunu oluşturduğu ve 5237 sayılı TCK'nın 109/2, 109/5. maddeleri uyarınca cezalandırılması gerekirken suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekili ve sanık ... müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu...
Sanığın, daha önce çalıştığı bara müşteri olarak gelmesi nedeniyle tanıdığı katılanı cep telefonundan aradığı, konuşmak üzere Salihli'ye çağırdığı, katılanın bu çağrı üzerine aynı gün Salihli ilçe merkezine geldiği, tarafların Salihli garajında buluştukları, garaj içerisinde bir süre oturdukları, konuşup evlenmeye karar verdikleri, bu karar üzerine katılanın, 13/02/2008 tarihinde şüpheliye 175 TL tutarında yiyecek malzemesi, 450 TL tutarında giyim eşyası ve 180 TL değerinde bir adet yüzüğü hediye ettiği, bir sonraki gün nikah işlemlerini yapmak üzere karar alıp ayrıldıkları, söz konusu eşyaları alan sanığın cep telefonunu kapattığı, nikah işlemleri için katılanın yanına gitmediği, bu şekilde izini kaybettirmeye çalıştığı, böylece katılanı evlenmek vaadiyle dolandırdığının iddia edildiği olayda, sanığın hileli hareketlerle, haksız menfaat temin ettiğine dair yeterli delil bulunmaması karşısında, bu gerekçeyle verilen beraat kararında bir isabetsizlik bulunmamıştır Yapılan yargılamaya,...
Katılanın internet üzerinden tanıştığı ve evlenmeye karar verdiği kim olduğu tespit edilemeyen ... isimli kişi aracılığıyla sanık ... ile tanıştığı, katılanın İstanbul'da bulunduğu sırada Ankara iline gidecek olan ......
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davaname ile açılan "eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması sebebiyle" nüfus kayıtlarının düzeltilmesi, olmadığı takdirde evliliğin mutlak butlanı istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince; dava tarihinde davalı eşler ... ve ...'nın ...'da ikamet ettikleri, TMK'nın 160 ve 168. maddeleri ve Nüfus Kanunu hükmülerine göre yetkili mahkemenin ilgilinin yerleşim yeri mahkemesi olan ... Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Aile Mahkemesi ise olayda kesin yetki kuralı bulunmadığı ve davalıların yetki ilk itirazı olmadığından yetkili mahkemenin ... Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : KARAMÜRSEL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/03/2014 NUMARASI : 2013/50-2014/173 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, özürlü kızı ile birlikte yaşadığını, davalıyı Almanya’da çalıştığı dönemlerden tanıdığını, 2008 yılında davalı ile oğlu Oktay’ın evlenmeye karar verdiklerini, bu dönemde davalının sık sık yanına gelerek güvenini kazandığını, özürlü kızı ile ilgilendiğini, bunun üzerine oturabilecekleri bir evleri olması amacı ile maliki bulunduğu ... ada 70 parsel sayılı taşınmazda bulunan 5 nolu bağımsız bölümü davalıya bedelsiz olarak devrettiğini, davalının 5 nolu bağımsız bölümün tefriş ve ısınma sorunlarının olabileceğini söylemesi üzerine aynı taşınmazda bulunan 4 nolu bağımsız bölüm ile 5 nolu bağımsız bölümü takas ettiklerini, bu işlemlerin satış gibi gözükse de gerçekte bağış niteliğinde olduğunu, 2008 yılı Mayıs ayından 2010 yılı Ağustos ayına kadar temlik edilen bağımsız bölümde oğlu Oktay ve davalının resmi evli olmamakla beraber...
Aile Mahkemesi TARİHİ :03.04.2014 NUMARASI :Esas no:2013/277 Karar no:2014/375 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması (TMK md. 145/4) sebebine dayalı mutlak butlan davası, Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından davaname ile açılmıştır. Yargılama sırasında davalıların "gerçekte hala-yeğen olmadıklarını, nüfustaki yanlış yazım sebebiyle bu şekilde görüldüğünü" savunmaları üzerine mahkemece; davalılara, iddia ettikleri yönde nüfus kayıtlarındaki yanlışlığın düzeltilmesi (tashihi) davası açmak üzere süre verilmiş, mahkemece davalıların Şanlıurfa 4....
'nin, geceyi birlikte geçirdikleri müştekiyi evlenmeye ikna edememesi üzerine sanıklar ...,... ile birlikte müştekiyi ...'ye götürerek ailesine teslim ettikleri olayda, sanık savunmaları, mağdurenin aşamalardaki ayrıntılı beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, sanık ... 'nin mağdureye yönelik cinsel nitelikte bir eylemi olmadığı gözetilmeden, diğer sanıklarla fikir ve eylem birliği içerisinde suça konu eylemi gerçekleştiren sanık hakkında kurulan hükümde 5237 sayılı TCK'nın 109/5. maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini, b-Kabul ve uygulamaya göre de; Sanığın üzerine atılı iştirak halinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ./.....
ın maktul ile ilişkisinin bulunduğu, eşinden boşanarak maktul ile evlenmeyi planladığı, ilişkilerinin maktulün ailesi ve kendi ailesi tarafından öğrenilmesi ve eşinin evi terk etmesi üzerine sanığın boşanma davası açtığı, bu arada eşinin sanığın kendisini aldattığını etrafta yaydığı, sanığın evlenmeye ilişkin ısrarı üzerine maktulün sanıktan ayrılmaya karar verdiği, sanığın telefonlarına çıkmadığı, mesajlarını cevaplamadığı, olay günü sanığın yolda yürümekte olan maktulün arkasından yaklaşarak kafasına doğru bir el ateş ettiği, maktulün yere düşmesi üzerine bir el daha ateş ettiği, maktulün aldığı yara sonucu olay yerinde öldüğü olayda; maktulden sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan hukukça geçerli haksız fiil bulunmadığı anlaşılmakla, tahrik nedeniyle cezada indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini, Yasaya aykırı olup, sanık müdafii, müdahiller vekili ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazlarının bu itibarla kabulüyle, re'sen de temyize tabi bulunan hükmün tebliğnamedeki...
ın evlenmeye karar verdiği, bu hususta taraflar arasında mutabakata varıldığı, ertesi gün katılanlar ... ile babası ...'un kız istemek için gittikleri, evlendirilecek kızın ailesi olarak...'ın kendisini ..., sanık ...'in kendisini... olarak tanıttığı, evde bulunan ve açık kimlikleri tespit edilemeyen iki bayanın kendilerini ... ve ...'ın eşleri olarak tanıttıkları, kız isteme merasimin yapıldığı, nişanı ...’de yapmaya karar verdikleri, nişana hazırlık için...'da alışveriş yaptıkları ve toplamda 13.890,00 TL takı, kıyafet ve benzeri eşyalar alındıktan sonra hep birlikte...’e geldikleri, daha sonra ...'de de bir kısım harcama yapıldıktan sonra ...'nın ...’ta bulunan teyzesiyle vedalaşmak istediğini söylediği, sanıklar..., ... ve katılan ...'ın hep birlikte ...'a gittikleri, ...ilçe girişinde sanık ...'un, henüz düğün yapılmadığını, akrabalarının ...'...