WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

un anne - babası olan sanıkları yanlarına çağırması nazara alındığında amacının mağdureyi evlenmeye ikna olduğunun anlaşıması karşısında, a) Sanıklar hakkında TCK 109/5. maddesi uygulanmak suretiyle fazla ceza tayini, b)Sanıklar ...'ın, olay tarihinde mağdureyi birlikte alıkoyarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işledikleri anlaşılmakla, sanıkların TCK'nın 37. maddesi delaletiyle müşterek fail sıfatıyla cezalandırılmaları yerine, yardım eden olarak kabulü ile TCK'nın 39/2-c maddesi uygulanarak haklarında eksik ceza tayini, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken CMUK.nın 321. ve sanıklar ... yönünden 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 09.03.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık Sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunun 6763 sayılı Kanun'un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK'nin 253. ve 254. maddeleri gereğince uzlaşma kapsamında olması nedeniyle, dosyanın uzlaştırma bürosuna tevdi edildiği ancak uzlaşmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan içelemede; Katılan ile sanığın aynı işyerinde çalıştıkları ve arkadaş oldukları, sanığın 2008 yılında katılandan 15.000 TL borç para aldığı ve ödemediği, eşinden boşanmasından sonra sevdiğini söyleyerek katılana duygusal yönden yaklaştığı, evleneceğini söyleyerek 2011 yılında maaş kartına el koyduğu ve bu kartla para çekip kullandığı, katılanın kartını geri istediğinde iade etmediği, 16.08.2013 tarihinde evlenmeye karar verdikleri, sanığın katılandan 8.000 TL daha para istediği, katılanın bu parayı vermemesi üzerine sanığın evlenmekten vazgeçtiği, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda;...

      Katılanın yerel bir TV kanalını izlediği sırada arkadaşlık ilişkisi kurmak isteyenlere ait cep telefonlarının yayınlandığı, ordu mensubu olduğuna ve S....... çalıştığına ilişkin not bırakan sanığı telefonla arayarak görüşen katılanın, sanığın evlenmeye uygun biri olduğunu düşünerek görüşebileceklerini söylediği, sanığın görüşmek için Ç.... iline geldiği ve katılana S.......................... görev yaptığını, rütbesinin yüzbaşı olduğunu söylediği ve ele geçirilemeyen ordu mensubu kimliğini gösterdiği, güvenini kazandığı katılandan çeşitli bahaneler ileri sürerek müteaddit defalar toplam 5000 TL civarında para almak suretiyle haksız menfaat sağladığı, bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, müşteki ve tanık ifadeleri ile tüm dosya kapsamına göre sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, sahte kimlik kullanıldığına dair müştekinin iddiası dışında somut delil bulunmadığından tebliğnamede eylemin...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile 2006 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, ancak bir süre sonra pişmanlık duyarak tekrar bir araya gelmek istediğini, davalının, 331 parsel sayılı taşınmazdaki 54 nolu bağımsız bölümün kendisine devredilmesi şartıyla yeniden evlenmeyi kabul etmesi üzerine bağımsız bölümü davalıya satış suretiyle devrettiğini, bir yıl süreyle birlikte yaşamalarına rağmen davalının evlenmeye yanaşmadığı gibi kendisini de evden kovduğunu, taşınmazın hile ile herhangi bir bedel ödenmeksizin davalı tarafından ele geçirildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil, taşınmaz el değiştirmişse bedelinin iadesine karar verilmesini istemiştir....

          Taraflar arasında evlenmeye engel teşkil edecek şekilde akrabalık bulunması, evliliği mutlak butlanla batıl kılar. (TMK.md.129/1) Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılır. Bu dava ilgilisi olan herkes tarafından da açılabilir. (TMK.m.146/2) Somut Olayda, nüfus kayıtlarına göre davalıların teyze-yeğen olarak göründükleri iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile evliliğin iptali istenmiştir. Bu durumda, dava nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olmayıp, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali istemine ilişkindir. Görev kamu düzenine ilişkin olup ,4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi uyarınca 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK. m.118-395) kaynaklanan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

            Dava, "eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede yakın hısımlık bulunması" (TMK.md.145/4) sebebiyle evliliğin iptali isteğine ilişkin olup, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılmış, mahkemece; "evliliklerinin iptali talep edilen ... ve ...'nun evliliklerinin, davadan önce ölümle sona erdiği, sona ermiş bir evliliğin butlanının da, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en dava edilmeyeceği..." gerekçesiyle dava reddedilmiş, kararı davanamede "davalı" olarak gösterilen İlçe Nüfus Müdürlüğü temyiz etmiştir. Evliliğin iptali, eşler bakımından ileriye dönük hüküm ve sonuç doğurur. Dava sonucunda verilecek iptal hükmü de, nüfus kayıtlarında bir düzeltme niteliğinde değil, hüküm ve sonuçları eşler için geçerli inşai etkiye sahip bir hükümdür. O nedenle bu davalarda nüfus idaresine husumet düşmez. Kişinin, medeni durumundaki değişikliğin resmi sicillerde tevsiki gayesini taşıyan hükmün nüfus kaydına işlenecek olması da, nüfus idaresine husumet yöneltilmesini gerektirmez....

              Katılan ile sanığın evlenmeye karar vermeleri üzerine katılanın, yanında tanık ... da bulunduğu halde, taksici ...'a ait araçla sanığın ikamet ettiği...ilçesine giderek, buradan sanığı aldıktan sonra tekrar ...'...

                Böyle bir davada davacıda mevcut olduğu belirlenen akıl hastalığının evlenmeye engel nitelikte olup olmadığının araştırılmasına da lüzum bulunmamaktadır. Yapılan soruşturma, toplanan delillerle davalı-karşılık davacının eşine fiziki şiddet uyguladığı, hakaret ettiği ve evlilik birliğine ilişkin görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı-davalı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davacı-karşılık davalı tarafından açılan davanın kabulü ile boşanmaya (TMK md. 166/1) karar verilecek yerde, davanın niteliği gereği araştırılması gerekmeyen bir konuda kesin mehile uyulmadığından bahisle reddi doğru görülmemiştir....

                  Ancak; 1-Sanığın, katılanı evlenmeye zorlamak için, elinde mevcut olduğunu iddia ettiği katılana ait ... fotoğrafları yakın çevresine göstermek, şeref ve saygınlığına zarar verecek hususları açıklamakla tehdit ettiğinin iddia edilmesi karşısında, eylemin, TCK'nın 107/2. maddesinde yazılı “şantaj” suçunu oluşturup oluşturmadığına ilişkin kanıtları tartışma ve değerlendirme görevinin üst dereceli asliye ceza mahkemesine ait olduğu gözetilip, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla tehdit suçundan hüküm kurulması, 2-Kabule göre de; a-Sanığın, katılana çektiği, “seninle hesabım bitmedi...seni arabaya atıp 3 ... kullanmazsam adam değilim arkadaşlar takipte seni alıp bana getirecekler, ayağıma geleceksin” şeklindeki mesajın, TCK'nın 106/1. maddesinin 1. cümlesinde yazılı tehdit suçunu oluşturduğu gözetilmeden, anılan Kanun maddesinin 2. cümlesi ile hüküm kurulması, b-TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer ... hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet...

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, "Düğün TV" isimli tv kanalında evlenme iradesini ortaya koyduğu, katılanın buna cevap vermesi üzerine birlikte yaşamaya başladıkları, sanığın kandırmaya yönelik eylemleri ile katılana kredi çektirdiği ve kredinin 1.500 TL'sinin sanık tarafından kullanılmak suretiyle katılanı zarara uğrattığı ve bu şekilde sanığın üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda; sanığın Düğün TV'ye telefon numarasını da verdiği ilânda emekli albay olduğunu ve evlenmek istediğini belirtiği, telefon numarasını katılanın araması üzerine buluştukları, görüştükleri, mesleğini ve evliliğini gizleyerek emekli albay olduğunu söyleyip katılanda güven telkin ettiği, evlenmeye karar verdikleri, dini nikah yaparak birlikte yaşamaya başladıkları, daha sonra da çeşitli...

                      UYAP Entegrasyonu