"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evliliğin Mutlak Butlan ile İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle iptal davasının, "evlenmede yasal temsilcinin izninin alınmamış olması" sebebiyle (TMK.m.153/1) değil, "evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması" (TMK.m.145/3) sebebine dayalı olarak açılmış, mahkemece de bu sebeple evlenmenin iptaline karar verilmiş bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde...
Davacı dava dilekçesinde, davalı ile evlenmeden önce cinsel birliktelik yaşadığını, davalının 5 aylık hamile iken kendisinden hamile olduğunu, bu durumu ... fark ettiğini, bebeğin aldırılmasının tehlikeli olduğunu söylediğini, çocuğun kendisinden olduğuna inanarak, davalının beyanına güvenerek ve davalının ailesinin de baskısı ile mahkemeden evlenmeye izin kararı alarak davalı ile yalnızca çocuk nedeniyle evlendiğini, evliliğin ardından yaşlarının ... olmasından ve davalı eğitimine devam ettiğinden, farklı adreslerde ailelerin yanında ikamet edildiğini, zaman içinde çocuğun babaya ve ailesine gösterilmek istenmemesinin şüphe uyandırdığını, çocuğun icra yoluyla teslim alındığında DNA testi yaptırıldığını, 13/12/2018 tarihli test negatif çıktığı için, 29.12.2018 tarihinde Küçükçekmece 7....
Yerel mahkeme ile Özel Daire arasında evlenme tarihi itibari ile davalının TMK’nın 145/b.2-3. maddelerinde belirtildiği şekilde ayırt etme gücüne sahip olmadığı gibi evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının etkisinde olduğu yönünde uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın mağduru konuşmak amacıyla aracına bindirdikten sonra araçtan inmesine engel olduğu, aracını ıssız ve karanlık bir yere park ettikten sonra mağduru evlenmeye ikna etmek amacıyla darp ve tehdit ettiği, adli muayene raporunda mağdurun vücudunun çeşitli yerlerinde sıyrık ve morluk izleri olduğunun tespiti karşısında alıkonulanın şahsına zarar verilmemesi şartı gerçekleşmediği anlaşılmakla mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik bulunmadığından 5237 sayılı TCK.nın 110. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * Türk Medeni Kanununun 146. maddesi uyarınca ilgili davacı tarafından evliliğin iptali davası açılmış ve evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığının evlenme tarihinde de mevcut olduğu 9.2.2005 tarihli resmi sağlık kurulu raporu ile belirlenmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.03.2006 (Çrş.)...
Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 11.11.2008 gün ve 2008/369 Esas, 2008/592 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar müdafii ve katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar müdafiin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Suç tarihinden önce sanık ... ile nişanlanıp ayrıldığı anlaşılan mağdureyi evlenmeye zorlamak için cinsel amaçla hürriyetinden yoksun bıraktıkları anlaşılan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK.nın 109/5. maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini, Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın...
ın bozma üzerine yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Düzce Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 23.11.2006 gün ve 2006/154 Esas, 2006/326 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Mağdureyi evlenmek amacıyla kaçırıp alıkoyan sanığın, mağdurenin evlenmeye ... gösterene kadar mağdureye karşı şehevi herhangi bir davranışta bulunmadığı nazara alınarak, kaçırma suçundan tayin edilen cezanın, 765 sayılı Kanunun 433. maddesiyle indirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden...
un yapılan yargılaması sonunda; atılı suçtan mahkûmiyetine dair Ermenek Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 15.01.2008 gün ve 2006/39 Esas, 2008/3 Karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Dosya içeriğine göre; suçun evlenmek amacıyla işlendiği, olay tarihinde bekar olan mağdure ve sanığın evlenmeye engel hallerinin mevcut bulunmadığı ve herhangi bir şekilde şehevi davranışta da bulunulmadığının anlaşılmasına göre sanık hakkında koşulları gerçekleşen 765 sayılı TCK.nın 433. maddesinin uygulanmaması suretiyle fazla ceza tayini, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Şikayetçinin sanığa duygusal yakınlık duyduğu ve şikayetçinin aralarındaki ilişkinin evlilikle son bulacağına ilişkin umuda kapıldığı, sanığın evlenmeye yönelik söz ve davranışları ile şikayetçiyi kandırdığı,sanığın evlenebilmek için gerekli işlemleri yaptırmak amacıyla şikayetçiden 1.000 TL para isteyip aldıktan sonra izini kaybettirdiği iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılan beyanı,tanık ifadesi ve dosya kapsamından dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarından olan hileli davranış ve kandırmanın olayda gerçekleştiğine ilişkin sanığan mahkumiyetine yeterli delil elde edilemediği gerekçesiyle dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Sanığın evlenmek istediğini söylemesi üzerine tanıklar tarafından katılan ile tanıştırıldığı, katılan ile sanığın tanıştıktan bir gün sonra evlenmeye karar verdikleri, katılanın sanığı kuyumcuya götürerek üç adet burma bilezik ve yüzük satın aldığı, sanığın altınlarla beraber... iline giderek dönmediği olayda mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın altınları iade ettiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 27/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....