Davacı kurum vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; dosyada mevcut 06/04/2017 tarihli evlat edinme yerleştirme formuna istinaden, evlat edinme sırasında bulunan Semra -Ali Aktürk ailesi yanına evlat edindirilmek üzere, evlat edinme geçici bakım sözleşmesiyle yerleştirildiğine göre artık rızanın aranmaması kararı, evlat edinme işlemleri sırasında verilecektir. Bu açıdan aracı kurum, bu yönde karar isteyebileceği süreyi geçirmiş bu konudaki dava açma hakkını da yitirmiştir. Bundan sonra bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında değerlendirilecektir. Bu durum karşısında ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacı kurumun istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK m.353/1- b-1 uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
nin doğduğu, çocuğun babasının küçüğü 30.04.2014 tarihinde tanıyan davalı ... olduğu,... 10.07.2013 tarihinden sonra davacılar tarafından alınarak bakılıp büyütüldüğü, her türlü ihtiyacının giderildiği, halen birlikte yaşadıkları, 27.08.2014 tarihinde davacılar tarafından evlat edinme davasının açıldığı, davalı anne tarafından vasi aracılığı ile evlat edinmeye rıza gösterildiği, diğer davalı baba Ramazan'ın ise 11.12.2014 tarihli duruşmada evlat edinmeye rızasının olmadığını beyan ettiği, mahkemece evlat edinmede anne ve babanın evlat edinmede rızalarının asıl olduğu somut olayda TMK 311. maddesinde sayılan durumların oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Evlat edinilmek istenilen çocuk anne ve babanın evlilik dışı ilişkisinden dünyaya geldiği, annenin konuşma ve duyma özürlü olduğu, TMK 405. maddesi gereği kısıtlandığı, davalı baba hakkında ......
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin yıllardır ana baba gibi yetiştirip büyüten kişiler tarafından 2006 yılında mahkeme kararı ile evlat edinildiğini ancak, soyadının da düzeltilmesi o davada istenilmediğinden eskisi gibi kaldığını, kendisini evlat edinen ve ana baba gibi bildiği kişiler ile aynı soyadı taşımak istediğini ileri sürerek soyadının düzeltilmesi istenilmiştir. Dava yukarıda da açıklandığı gibi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesinde ifadesini bulan soyadın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Öte yandan Türk Medeni Kanununun 314. maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinde; ergin olan evlatlık, evlat edinilme sırasında veya daha sonraki bir zamanda dilerse evlat edinenin soyadını alabilir....
Aile Mahkemesi'nin 2007/650 Esas ve 2007/885 Karar sayılı ilamı ile evlat edinildiği, evlat edinme sonrası isminin ... olarak değiştirildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen yasal düzenlemeler dikkate alındığında ...ile ...arasında evlat edinme ile baba yönünden soybağı ilişkisi kurulmuş olup, bu bağ koparılmadıkça çocuğun davacı ...tarafından tanınması mümkün bulunmadığından, dosyadaki bilgi ve belgeler ile kararın dayandığı deliller ve kanuni gerektirici sebeplere göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan mahkeme kararının onanması gerektiğinden sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne katılmıyoruz....
Dolayısıyla ortada evlat edinme davasından önce verilen evlat edinmede ana ve babanın rızasının aranmamasına ilişkin kesinleşmiş bir karar mevcut değildir. Öncelikle .......
nın 2015 yılında evlendikleri, Kuzey'in velâyetinin annesinde olduğu, davalı babanın çocuğunun evlat edinilmesine rızasının olmadığı, davacının çocuk sevgisini tatmak gibi bir amacından da bahsedilemeyeceği, zira tarafların zaten ortak iki çocuklarının olduğu, somut olayda kanunun amacına uygun evlat edinme ilişkisini düzenleyen bir durumun olmadığı, davacı ... ile davalı eşi Sema'nın ortak çocuklarıyla dava konusu küçük Kuzey'in soyisimlerinin ve baba adlarının bir olmasına ilişkin anne bir baba ayrı kardeşlerin psikolojik olarak da öz kardeşmiş gibi büyüme temennilerinin davanın kabulüne yeterli görülmediği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 305 ve devamı maddelerin koşullarının oluşmadığı, aksi halde baba ile çocuk arasındaki bağın tamamen kopmuş olacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinmede Ana-Baba Rızasının Aranmaması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kurum tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava dilekçesinde, çocuk mahkemesinin bakım tedbiri kararı gereği Bakanlığın koruma ve bakımı altında olan küçüğün evlat edinilmesinde ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesince, evlat edinmede ana baba rızasının aranmamasına karar verilmesi istenen küçüğün kuruma yerleştirilmiş olduğundan TMK'nın 312/1 hükmü gereği rızanın aranmaması kararının ancak evlat edinme işlemleri sırasında verilmesinin mümkün olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması, Evlat Edinmede Ana-Baba Rızası Aranmaması Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, velayetin kaldırılmasına, evlat edinmede ana-baba rızası aranmaması isteminin reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 14.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacının vefat eden eşi Svetlana Üresin'in oğlu davalıyı evlat edinmek istediği, çocuğunun Gürcistan uyruklu olduğu, davada kişi bakımından "yabancı unsur" bulunduğu, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un (5718 sayılı Kanun) 18 ... maddesine göre evlat edinme ehliyeti ve şartları, taraflardan her birinin evlat edinme anındaki milli hukukuna tabi tutulduğu, evlat edinme talebinde bulunan davacı için Türk hukuku, evlat edinilecek davalı için ise kendi milli hukukunun birlikte uygulanacağı, bu hukuklardan biri bakımından evlat edinmenin mümkün olması, diğeri bakımından mümkün değil ise, evlat edinme ilişkisinin kurulmasına engel teşkil edeceği, Gürcistan Evlat Edinme ve Koruyucu Aile Bakımından Kanun'u incelendiğinde çocukların evlat edinilmesine ilişkin hükümlerin bulunduğu ancak erginlerin evlat edinilmesine ilişkin düzenlemenin yer almadığı gerekçesi ile...
kişi veya ailenin yanına yerleştirilmesinden önce verilmesi gerektiği, nitekim burada amacın, devletin koruması altına alınmış olan küçüğün, evlat edinilmek üzere aile yanına yerleştirilmesinden önce, rızanın aranıp aranmaması sorununun çözülmüş olması, küçüğün evlat edinme amacıyla yerleşmesinden sonra olumsuz bir karar verilmesi hâlinde doğacak zararların önlenmesi olduğu, tüzük hükümleri gereğince, evlat edinme amacıyla yerleştirilmiş ise, rızanın aranıp aranmaması kararı artık TMK'nın 312/2 maddesi gereğince evlat edinme işlemleri sırasında verileceği, zira bu kararın evlat edinme işlemleri başlamadan önce yani kurumdaki evlat edinilecek küçük evlat edinecek kişi veya ailenin yanına yerleştirilmeden önce verilmesi, evlat edinme sürecini hızlandıracağı ve bu durum da küçüğün yararına olacağı, evlatlık öncesi geçici bakım sözleşmesi ile aile yanına yerleştirilen çocuk açısından yani evlat edinme davası açılmadan önce TMK 312/1 md.si gereğince ana ve baba rızasının aranmaması kararının...