maddede yer alan “…ve her hâlde evlât edinme işleminin üzerinden beş yıl…” ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 27/12/2012 tarihli ve E.: 2012/35, ....: 2012/203 sayılı Kararı ile iptal edildiği de dikkate alınarak yöntemine uygun olarak taraf teşkili sağlanmadan karar verilmesi nedeniyle evlat edinme kararı taraf teşkili sağlamadan verilmesi sebebi ile sakat olması sebebi ile evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Türk Medeni Kanununun 312/1 ve 2. maddelerinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir ve ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü düzenlenmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı hükümle birlikte verildiğine göre mahkemece davanın kabulü yerine ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek yerinde olmayan gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 17.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
, T3 bilahare davacı ile evlendiğini, davacının küçük Almina'yı evlat edinmek istediğini, evlat edinme talebine davalı Serhat'ın bir itirazının bulunmadığını, davalı Ezgi'nin de evlat edinmeyi kabul ettiğini, Almina'nın davacı tarafından evlat edinilmesinin küçüğün menfaatine olduğunu bu nedenlerle davacının Almina Kızılcalıoğlu'nu evlat edinmesine ve evlat edinmenin nüfusa kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
, T3 bilahare davacı ile evlendiğini, davacının küçük Almina'yı evlat edinmek istediğini, evlat edinme talebine davalı Serhat'ın bir itirazının bulunmadığını, davalı Ezgi'nin de evlat edinmeyi kabul ettiğini, Almina'nın davacı tarafından evlat edinilmesinin küçüğün menfaatine olduğunu bu nedenlerle davacının Almina Kızılcalıoğlu'nu evlat edinmesine ve evlat edinmenin nüfusa kaydedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 312. maddesinde “Küçük, gelecekte evlat edinilmek amacıyla bir kuruma yerleştirilir, ana ve babadan birinin rızası eksik olursa, evlat edinenin veya evlat edinmede aracılık yapan kurumun istemi üzerine ve kural olarak küçüğün yerleştirilmesinden önce, onun oturduğu yer mahkemesi bu rızanın aranıp aranmamasına karar verir. Diğer hallerde, bu konudaki karar evlat edinme işlemleri sırasında verilir.” hükmü getirilmiştir. Çocuk hakkında koruma kararı alınıp kuruma yerleştirildiğine göre, ana ve baba rızasının aranmamasının evlat edinme davası içinde değerlendirilmesi, açılan davanın açıklanan gerekçelerle reddine karar verilmesi yerine davanın kabulü nedeniyle hükmün bozulması gerektiği anlaşıldığından, onama kararının kaldırılarak hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Türk Medenî Kanununun 315/1. maddesinde, “Evlat edinme kararı, evlat edinenin oturma yeri; birlikte evlat edinmede eşlerden birinin oturma yeri mahkemesince verilir. Mahkeme kararıyla birlikte evlatlık ilişkisi kurulmuş olur...” hükmüne yer verilmiştir. Dosya kapsamında davacının güncel MERNİS incelemesinde yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 1. Aile Mahkemesince çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 10/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
nin yürürlükte olduğu tarihte verilen evlat edinme kararının geçerli olup olmadığına ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlığın mahkeme kararının nüfus kayıtlarına işlenmemesinden kaynaklandığını belirterek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Davacı, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 11.05.1983 gün, 1982/864-1983/404 sayılı kararı ile müteveffa ... Vatanlar tarafından evlat edinilmesine izin verilmesine rağmen nüfus müdürlüğünce kararın kayıtlara işlenmediğini belirterek, nüfus kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık özü itibariyle evlat edinme ile ilgili olmayıp, geçerli bir evlat edinmenin nüfus kayıtlarına intikal ettirilmediği iddiasına dayanmaktadır. Bu haliyle nüfus kaydında düzeltim niteliğindeki uyuşmazlıkta 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili asliye hukuk mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlat Edinme Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. K A R A R 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 308/1. maddesinde,”Evlat edinilenin, evlat edinenden en az onsekiz yaş küçük olması şarttır.” hükmünün yer aldığı, dosyadaki mevcut nüfus kayıt örnekleri incelendiğinde, evlat edinen ...'in doğum tarihinin 05/03/1976, evlat edinilen ...'ın ise 08/12/1991 olduğu, dolayısı ile evlat edinen ile evlat edinilenin yaş farkının evlat edinmeye engel mahiyette olduğu anlaşıldığından yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde; davalının evlilik dışı ilişkisinden olan küçük İlayda'yı kırk günlük bebekken aldıklarını, bakıp büyütüp ihtiyaçlarını giderdiklerini, çocuk ile aralarında anne baba ilişkisinin kurulduğunu ileri sürerek kendileri tarafından küçük İlayda'nın evlat edinilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 305. maddesine göre; bir küçüğün evlat edinilmesi, evlat edinen tarafından bir yıl süreyle bakılmış ve eğitilmiş olması koşuluna bağlıdır. 309. maddesine göre ise; evlat edinme küçüğün ana ve babasının rızasını gerektirir. 311....
Aile Mahkemesinde istinabe yoluyla dinlenilen tanık Ali Yaşar Çevik'in 2012 yılında bir cenazede davacı ile kendisi arasında 2009 yılında görülen evlat edinme davasında tanıklık yapması nedeniyle tartışma yaşandığını beyan etmesi, İstanbul Anadolu 14....