B) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, tensiben aynı Mahkemenin 2014/297 Esas, 2015/505 Karar sayılı kararı ile hükme bağlanan davacının işe iade davasının kabulüne dair hüküm kurulduğu, hükmün halen temyiz incelemesinde olduğu ve kesinleşmediği, işe iade davası süresince iş sözleşmesi askıda olmasıyla, bu dönem içinde feshe bağlı alacaklar olan kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ve yıllık izin ücretine yönelik alacaklar istenemeyeceği, davacının, henüz işe iade davası devam ederken işbu işçilik alacakları davasını açması nedeniyle, dava şartının gerçekleşmemesi nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. C) Temyiz: Kararı davacı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir....
Dosya içerisinde taraflara ait 18/01/2021 tarihli ihtiyari arabuluculuk tutanağının bulunduğu, işe iade işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süreye dair görüşmelerin yapıldığı, belirlendiği, davacının süresi içerisinde işe iade hususunda zorunlu arabuluculuk işlemleri için İstanbul Anadolu Arabuluculuk Bürosuna 2021/3851 başvuru numarası ile UYAP üzerinden 17/02/2021 e-imza tarihli dilekçesi ile süresi içerisinde başvuruda bulunduğu, zorunlu arabulucunun 18/03/2021 tarihli tutanağı ile taraflar ile iletişime geçtiği ve taraflardan 18/03/2021 tarihinde 2021/46773 nolu arabuluculuk evrakı ile işe iade konusunda ihtiyari arabuluculuk görüşmeleri yapılması nedeniyle Arabuluculuk Dairesi Başkanlığının 05/03/2021 tarihli görüşüne istinaden ihtiyari arabuluculuk görüşmesi yapılması halinde daha önce yapılan anlaşmanın varlığı gerekçe gösterilerek dosyanın sehven kayıt şeklinde kapatılması gerektiği ifadesi doğrultusunda" dosyanın sehven kayıt" şeklinde kapatıldığı belirtilerek işlem yapıldığı...
Taraflar arasında feshin geçersizliği ve işe iade sonrası davacının başvurusunun olup olmadığı uyuşmazlık konusudur. 4857 Sayılı İş Kanununun 21. maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez....
B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Üsküdar 1 İş Mahkemesinin 2010/926 Esas sayılı dosyası ile feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade istemli dava ikame etmiş olup huzurdaki davanın bu nedenle dinlenmesinin mümkün olmadığını, davacı işçinin iş akdinin kıdem ve ihbar tazminatları kendisine ödenmek suretiyle 07/12/2010 tarihinde yazılı fesih bildirimi ile feshedildiğini savunarak, davanın devam eden işe iade davası nedeniyle dinlenilmeyerek usulden reddine, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
Dosya içeriğine göre, davacının iş sözleşmesi 28.12.2022 tarihinde davalı işveren tarafından feshedilmiş, davacı 03.01.2023 tarihli arabulucu başvuru formu ile işe iade, işe başlatmama tazminatı, boşta geçen süre ücreti ve diğer işçilik alacaklarını talep etmiştir. 17.01.2023 tarihli arabuluculuk son oturum tutanağı içeriğine göre davalı vekili, işe iade talebi ve o güne kadar geçen boşta geçen süre ücretini ödemeyi kabul ettiklerini diğer talepleri kabul etmediklerini beyan etmiştir. İşçi vekili tekrar söz alarak başvuru formundaki taleplerinin tam olarak karşılanmadığını belirtmiştir. Son oturum tutanağında, arabuluculuk konusu uyuşmazlık ”işçilik alacakları ve işe iade” arabuluculuk sonucu ise “anlaşmazlık” olarak belirtilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21 inci maddesine 7036 sayılı kanunun 12....
süre için 4 aylık ücreti ile işe iade kararının uygulanmaması halinde tazminat olarak işe iade kararının kesinleştiği tarihteki ücret üzerinden 8 aylık ücretinin davalıdan tahsiline ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dairemizin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kaldırma kararında da belirtildiği gibi, davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunduğu, işyeri devri kuralları gereği belirlenmesi gereken hizmet süresinin 6 ayı geçtiği sabit olup işe iade davasının koşullarının oluştuğu açıktır. Asıl işverenlerin sorumluğu 4487 sayılı Yasanın 2/6. Maddesi gereği olup, işe iade davalarında da işe iadenin mali sonuçlarından sorumludur. Davacı vekilince asıl işverene iade talebinde bulunulması esasen muvazaa iddiası olup bu iddia ispatlanamadığından davacının son alt işveren T3 A.Ş.'de ki işine iadesi yerinde olup davalı şirketin istinaf talepleri yersizdir....
Dairemizin yukarıda tarih ve numarası belirtilen kaldırma kararında da belirtildiği gibi, davalılar arasında asıl alt işveren ilişkisi bulunduğu, işyeri devri kuralları gereği belirlenmesi gereken hizmet süresinin 6 ayı geçtiği sabit olup işe iade davasının koşullarının oluştuğu açıktır. Asıl işverenlerin sorumluğu 4487 sayılı Yasanın 2/6. Maddesi gereği olup, işe iade davalarında da işe iadenin mali sonuçlarından sorumludur. Davacı vekilince asıl işverene iade talebinde bulunulması esasen muvazaa iddiası olup bu iddia ispatlanamadığından davacının son alt işveren T3 A.Ş.'de ki işine iadesi yerinde olup davalı şirketin istinaf talepleri yersizdir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/06/2022 NUMARASI : 2021/523 E - 2022/833 K DAVA KONUSU : Tespit (İşe İade İstemli) KARAR : İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davalının istinaf talebi üzerine Daireye gönderilen dosya incelenerek başvurunun süresinde olduğu, giderlerinin yatırıldığı, hükmün istinaf sınırında olduğu, gerekçeli karar ile istinaf dilekçesinin taraflara tebliğ edildiği anlaşıldıktan sonra işin esasına geçildi. Davacı, işten haksız yere çıkarıldığını ileri sürerek işe iade ile yasal sonuçlarına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının geçerli ve haklı bir sebep belirtilmeksizin işten çıkartıldığını belirterek, davalı işverence yapılan feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iadesi ve davacının boşta geçen süre ücret alacağının miktarının ve işe başlatmama tazminatı miktarının Mahkeme tarafından belirlenmesini talep etmiştir....
Öte yandan, davalı tarafından işe iade davası sırasında davacının işe davet edildiği görülmektedir. Öncelikle dava devam ederken işverenin işe iade talebi, feshin geçersiz olduğunun kabulü anlamına geldiğinden, işçiyi daveti kabule zorlamamak gerekir. Zira, işçi yönünden feshin geçersizliğinin tespiti ile işe iade kararı verilmesinde ve bu şekilde hakkının mahkeme kararı ile güvence altına alınmasını istemesinde hukuki yararı vardır. İşçinin dava devam ederken işe iade talebine olumlu cevap vermemesi, işe iade talebinde samimi olmadığı şeklinde yorumlanamayacağı gibi, işveren tarafından işe iade davasının sonuçsuz kalması amacıyla dava sırasında işe davet yolunun her zaman kullanılabileceği hususu da göz ardı edilmemelidir. Hal böyle olunca mahkemenin yargılamaya devam etmek suretiyle, feshin geçerlilik denetimin yapılması ile davacının işe iadesine ve işe iadenin mali sonuçlarına hükmetmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....