WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sosyal Güvenlik Hukukunun Niteliği: 6.Herkes kişiliğine bağlı, dokunulmaz devredilmez, vazgeçilmez, temel hak ve hürriyetlere sahiptir.”. Sosyal güvenlik hakkı, bireylerin geleceğe güvenle bakmalarını sağlayan bir insan hakkıdır. Aynı zamanda “sosyal güvenlik, sosyal hukuk devleti içerisinde yer alan ve bu ilkeyi oluşturan temel kavramlardan birisidir”. Bu esası göz önüne alan anayasa koyucu “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlığı altında sosyal güvenlik hakkını da düzenlemiş ve 60’ncı madde ile “Herkes sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar” hükmünü getirmiştir. Bu iki hüküm sosyal güvenlik hakkının kişiye sıkı sıkıya bağlı dokunulmaz ve vazgeçilemez bir hak olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Şahsa sıkı sıkıya bağlı sosyal güvenlik hakkı üzerinde kişi tasarruf yetkisine sahip değildir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2019/483 ESAS -2020/400 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum sigortalısı olan davacının ilk kez 01/09/2005 tarihinde 5561103 tescil numaralı işyerinde çalışmaya başladığını ve daha önceki dönemde herhangi bir çalışmasının olmadığının anlaşıldığını, davaya konu uyuşmazlığa kurumun sebebiyet vermediğini, yasal dayanaktan yoksun olarak açılmış davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurmuştur....

    İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 12/12/2019 NUMARASI : 2016/246 ESAS 2019/330 KARAR DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : DAVALININ CEVABI : Davalı SGK vekili davaya cevap vermemiş, duruşmalarda davanın reddini savunmuştur. Davalı T3 davaya cevap vermemiş, tedavi olduğu hastaneleri bildirmiş, bir kısım tıbbi belgeleri sunmuş, vekili de duruşmalarda davanın reddini savunmuştur. HÜKÜM ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından; davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili özetle, Bakırköy 12....

    SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.03.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi....

      SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 22.03.2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi....

        Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararların ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin rücuya tabi kısmının hesaplanan tazminattan düşülmesi gerekir. Davanın bu yönüyle yasal dayanağını, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununu oluşturmaktadır.Kanunun 55. maddesinde, “ Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez.”hükmüne yer verilmiştir....

          İş kazasının tespiti ile ilgili ihtilaf Sosyal Güvenlik Kurumunun hak alanının doğrudan ilgilendirmekte olup tazminat davasında kurum taraf değildir. Yapılacak iş; SGK'dan iş kazası ile ilgili bir tahkikat yapılıp yapılmadığını sormak yapılmış ve olay iş kazası sayılmış ise davacıya sürekli iş göremezlik oranının belirlenip gelir bağlanması için Kuruma müracaaat etmek üzere önel vermek tahkikat yapılmamış ise davacıya iş kazasını Sosyal Güvenlik Kurumuna ihbarda bulunmak, olayın Kurumca iş kazası olarak kabul edilmemesi halinde Sosyal Güvenlik Kurumuna ve hak alanını etkileyeceğinden işveren aleyhine “iş kazasının tespiti” davası açması için önel vermek, tespit davasını bu dava için bekletici sorun yaparak çıkacak sonuca göre, bir karar vermekten ibarettir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2022 NUMARASI : 2017/361- 2022/50 DAVA KONUSU : Tespit (Sosyal Güvenlik Hukuku İle İlgili Tespit Davaları) KARAR : Bursa 1. İş Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğundan dosya incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacıya annesinden dolayı bağlanan ölüm aylığının, boşandığı eşiyle birlikte yaşamaya devam ettiği gerekçesiyle kesildiğini ve ödenen aylıkların da borç tahakkuk ettirildiğini ancak davacının, boşandığı eşiyle hiçbir zaman birlikte yaşamadığını, Kurum işleminin yerinde olmadığını ileri sürerek kesilen ölüm aylığının yeniden bağlanmasına, ödenmeyen aylıkların kesilme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Toplanan delillere, tanıkların beyanlarına, davaya konu alacağın tarafların ticari defterlerinde yer almaması ve bu hususta davalının yemin teklifinin kabul edilmesi ile davalının itirazlarının mahiyetine göre; Taraflar arasında "İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ve İstihdam Teşvikleri Hizmet SAtın Alma Sözleşmesini"n mevcudiyeti sabit olmakla birlikte, davalının davacıdan herhangi bir hizmet almadığına yönelik teklif edilen yeminin davalı şirket yetkilisi tarafından usulünce mahkememiz nezdinde kabul edildiği sabit olmakla, davacının bu yöndeki iddiası yerinde görülmemiş ve davanın reddine dair karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

              Önemle vurgulamak gerekir ki, kanunda da menfi tespit davası açılmasını yasaklayan bir hüküm de bulunmamaktadır (Halil Özdemir; Sosyal Güvenlik Kurumunun 6183 Sayılı Yasaya Göre Ödeme Emri Ve İptali Davaları, Sicil İş Hukuku Dergisi, S:31, Yıl:2014, s. 101-102). 6183 sayılı Kanun'da menfi tespit davasına, "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini" düzenleyen 6183 sayılı Kanun'un 30.03.2006 tarihli ve 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde "...Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi hâlinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorunda..." olduğuna ilişkin düzenleme ile üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden öngörülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu