Şöyle ki; 1) Bilirkişi kurulu raporunda, taşınmazın toprak alınmak suretiyle el atılan kısmının eski hale getirilmesi için gerekli masrafların hesaplanmasının yanı sıra, taşınmazın 1/1000 ölçekli imar planında hangi kullanım amacına tahsis edildiği ve inşaat yapmaya müsait olup olmadığı araştırılıp, taşınmazın inşaat yapımına elverişli olduğunun tespit edilmesi halinde, üzerine yapılacak olan inşaatla ilgili olarak, yapılacak bina ağırlığının sağlam zemine aktarılması için yapılması gerekli kazıklı temel sistemi giderleri de hesaplanıp, eski hale getirmek için gerekli tüm giderler belirlendikten sonra, arsa niteliğindeki taşınmazın, emsal karşılaştırması yapılarak zemin değeri tespit edilip eski hale getirme masrafları ile zemin bedeli karşılaştırılarak, eski hale getirme masraflarının zemin bedelinden fazla olması halinde taşınmaz bedeline hükmedilmesi ve davacı adına olan tapu kaydının iptal edilerek taşınmazın idare adına tapuya tesciline karar verilmesi, aksi halde eski hale getirme...
sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırmasının yapılarak, eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tescline, yer bedelinin fazla olması halinde ise el atmanın önlenmesi talebinin kabulüne ve eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline hükmedilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile yer bedeline hükmedilmesi, 3- Dava konusu 1400 ve 1401 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında bulunan takyidatların hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru görülmemiştir....
Bu nedenle İl Özel İdare Müdürlüğü davaya dahil edilerek karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması, 2) Tarım arazisi niteliğindeki taşınmaza Kamulaştırma Kanunu hükümleri uyarınca, yöntemine uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulunca düzenlenen rapor ile bedel tesbit edilmesi gerektiği düşünülmeden, tek ziraatçi bilirkişinin hazırladığı rapor esas alınarak karar verilmesi, 3) Taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, öncelikle dava konusu taşınmazın el atılan bölümünün bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Yasasının 11/1-f maddesi uyarınca, olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla tespiti ile dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının karşılaştırması yapılarak, eski hale getirme masraflarının, yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili...
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın eski hale getirilmesi için gerekli bedel hesaplanmış ise de, zarar gören alanın değeri hakkında herhangi bir inceleme ve belirleme yapılmamıştır. Tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Gerçek zararın giderilmesi ilkesi çerçevesinde eski hale getirme bedeli istenebilir. Ancak yine aynı ilke çerçevesinde taşınmazın sürüm değeri de göz önünde tutulmalıdır. Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, eski hale getirme bedeli taşınmazın gerçek değerinin üzerinde iseeski hale getirme bedeline değil, gerçek değere hükmedilmesi gerekir. Mahkemece dava konusu taşınmazın, alınan bilirkişi raporuna göre hesaplanan eski hale getirme bedeline hükmedilmiş, zarar gören taşınmaz alanının sürüm (rayiç) değeri belirlenmemiştir....
Şöyle ki; 1)Bir taşınmaza kamulaştırmasız el atılması halinde, müdahalenin önlenmesi talebi yanında kal ve eski hale getirme talebi de varsa, taşınmazın kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekir. Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; dava konusu taşınmaza yol, içme suyu boru hattı, kanalizasyon hattı, enerji nakil hattı ve enerji nakil hattı geçirmek suretiyle el atıldığı anlaşılmıştır....
Ancak ; 1)Dava konusu taşınmazlardan 59 parsel sayılı taşınmazın İpek Yoluna cepheli, 42 parsel sayılı taşınmazın İpek Yoluna yakın ve ayrıca taşınmazların köy yerleşim alanına yakın olması nedeniyle taşınmazların gelir metoduna göre tespit edilen m² birim bedeline % 50 oranında objektif değer artışı uygulanması gerektiğinin düşünülmemesi, 2) Taşınmazlara el konulan bölüm bedeli, eski hale getirme masrafından fazla ise müdahalenin önlenmesi kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine; şayet eski hale getirme masrafı zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve bu bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yer bedeli ile sınırlı olmak üzere eski hale getirme bedeline hükmedilmesi, 3) Fen bilirkişi raporunda 20.063,11 m²'lik kısmına el atıldığı belirlenen dava konusu 42 parsel sayılı taşınmazın 14.013,33 m²'lik kısmından davalı idare tarafından...
Dava açılmadan önce davacı tarafından mahkeme kanalıyla tespit yaptırılmış, burada alınan bilirkişi raporlarında tecavüz edilen kısım, ağaç bedeli ve eski hale getirme bedeli hesap edilmiştir. Yargılama sırasında mahkemece iki kez keşif yapılmış,keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında tecavüz edilen kısım tespit edilerek hasar gören ağaç bedelleri hesaplanmış, eski hale getirilme bedeli üzerinde durulmamıştır. Mahkemece ikinci keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporları esas alınarak hüküm kurulmuştur. Böylece tespit dosyasındaki bilirkişi raporu ile, mahkemece yapılan keşifler sonucu alınan bilirkişi raporları birbiri ile çelişmektedir. Mahkemenin hükme esas aldığı bilirkişiden özellikle eski hale getirmebedeli hususunda ek rapor alınmak suretiyle çelişkinin giderilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu hüküm kurulması doğru olmamıştır....
Davacı vekilinin, eski hale getirme bedeline ilişkin karar düzeltme taleplerine gelince; İcra İflas Kanunu'nun 30.maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde; eski hale getirme bedelinin infaz aşamasında gözetilecek bir husus olduğu, her ne kadar davacı vekili dava dilekçesinde eski hale getirme isteyip, 19/10/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile bilirkişi kurulunun 20/02/2009 tarihli raporunda 102.636 TL belirlediği eski hale getirme bedeline hükmedilmesini talep etmiş ise de; davacının asıl talebinin dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, el atılmak sureti ile niteliği değiştirilmiş taşınmazın eski hale getirilmesi olduğu göz önüne alındığında mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte eski hâle getirilmesi kararı ile yetinilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hâle getirme bedelinin hüküm altına alınması doğru görülmemiş, hükmün bu yönü ile bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir....
Dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline hükmedilmesi gerekmektedir. (Yargıtay, 5HD, 04/12/2019 tarih, 2019/505 E., 2019/19689 K.,) Yargıtay'ın yukarıda belirtilen yerleşmiş içtihadı doğrultusunda somut olayda mahkemece irtifak ve pilon yeri bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilmiş olup, irtifak ve pilon yeri bedelinin eski hale getirme masraflarından fazla olması sebebi ile müdahalenin önlenmesine, enerji nakil hattının kaldırılmasına ve dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesinekarar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki müdahalenin meni ve eski hale getirme davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, müdahalenin meni ve eski hale getirme istemine ilişkin olup, Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'nun 20.12.2016 gün 2016/49259-2016/47794 sayılı kararı ile temyiz itirazının incelenmesi için Dairemiz görevlendirilmekle yapılan incelemede; Mahkemece eski hale getirme bedeli daha yüksek olduğundan, irtifak alanı ve ... yeri bedelinin tahsili ile irtifak hakkı tesisine ve ... yerinin tapusunun iptali ile...