Hukuk Dairesi tarafından, davacı şirketin 1/3 hisseyi satın aldığı tarihte taşınmaz üzerinde hafriyat artığının bulunduğu, davacının bu durumu bilerek taşınmazı satın aldığı, önceki malikin tazminat hakkını davacıya devrettiğine ilişkin bir delil sunulmadığı, bu durumda davacının bilirkişilerce tespit edilen eski hale getirme bedelinin ancak 2/3’si olan 552.640,00 TL’yi isteyebileceği gerekçesi ile bu miktar üzerinden eski hale getirme bedeline hükmedilmiş ise de, davacı tarafın dava tarihi itibariyle tam malik bulunduğu ve bu aşamadan sonra taşınmazın eski hale getirilmesinin tümüyle davacı şirket ile ilgili olduğu gözönünde bulundurulmak suretiyle, davacı lehine eski hale getirme bedelinin tamamına hükmedilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeler ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamıştır....
Şöyle ki; 1-Dava konusu taşınmaz arazi niteliğinde olup, usulüne uygun oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılıp gelir metodu esas alınarak, kamulaştırmasız el konulan bölümünün bedeli ile taşınmazın eski hale getirme bedelleri ayrı ayrı tespit ettirilerek, el konulan bölüm bedeli, kal ve eski hale getirme masraflarından fazla ise müdahalenin önlenmesi ve kal kararı ile birlikte taşınmazın eski hale getirilmesine karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin, davalı idareden tahsili ve el konulan bölümlerin davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, geçersiz bilirkişi raporuna göre, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, tüm dosya içeriğine göre davacı Hazinenin bütün, davalının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Davacı dilekçesinde eski hale getirme bedeli olarak 35.918.274 lira kal giderleri olarak da 7.407.968.875 TL talep etmiştir. Bilirkişice bulunan ve mahkemece hüküm altına alınan 2.219.00 YTL eski hale getirme bedelidir. Kal giderlerinin hesabı ise yapılmamıştır. Mahkemece HUMK.nun 74.maddesindeki taleple bağlılık kuralı gereğince hüküm altına alınabilecek eski hale getirme bedeli 35.918.274 TL den ibaret iken bilirkişilerin bulduğu 2.219.00 YTL.nin hüküm altına alınması doğru olmamıştır. Diğer taraftan İcra ve İflas Kanununun 30.maddesi hükmünce bir işin yapılmasına veya yapılmamasına dair olan ilamların infazı sırasında masrafın nasıl tahsil edileceği hükme bağlanmış bulunmaktadır. Anılan hüküm gereği yıkım masraflarını ilamda peşinen hüküm altına alınması gerekmez....
Ancak; Dosyada mevcut bilirkişi raporları taşınmaza yapılan müdahalenin hangi bölümleri kapsadığı ve müdahalenin ne şekilde olduğu hususlarında yetersiz olup; Mahkemece yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde mahallinde keşif yapılarak, taşınmaza müdahale edilen bölümler ve bu bölümlere ne şekilde müdahale edildiği ile varsa, çökme vs. başka surette zarar gören bölümler de açıkca belirlenip, bu bölümlerin fındıklık olarak zemin bedeli tespit edilip , yukarıda belirtilen şekilde tespit edilecek bölümlerin eski hale getirilmesi ve varsa arazi kaymasının engellenmesi için yapılacak masraflar belirlenip, bu masraflar yer bedelinden az ise müdahalenin önlenmesi ile birlikte eski hale getirme bedeli ve zarar gören fındık ocaklarının bedeline, şayet yukarıda belirtilen şekilde hesaplanacak eski hale getirme bedeli yer bedelinden fazla ise müdahale edilen ve zarar gören yerlerin bedeli ile zarar görmüş olan fındık ocaklarının bedeline ve bedeline hükmedilen bölümlerin davalı idare...
hale getirme işleminin, komşu taşınmazlar ile düşünülmesi gerektiğinin belirtilmesinin bunun da yüksek maliyet ve eskiye göre verimliliği azaltacağı iddiasıyla eski hale getirme bedeline dair herhangi bir tespit yapılmadığını, davalı şirketin haksız müdahalesi tespit edilmesine ve dava tarihi itibariyle dava konusu taşınmazın eski hale getirme bedeline muhtaç durumda olduğu aşikar olmasına rağmen eski hale getirme bedeli konusunda herhangi bir tespite yer verilmediğini, dava konusu taşınmazın kamulaştırılması üzerine eski hale getirme bedelinin konusuz kaldığı, bu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olduğunu, yargılama giderlerine hükmedildiğini, ancak ilk derece mahkemsince eski hale getirme bedeli konusunda bir tespit yapılmamış ve sadece müdahalenin men-i bedeli üzerinden yargılama giderine hükmedildiğini, bu konuda da istinafa başvurduklarını belirterek davalı şirketin dava konusu taşınmaza haksız müdahalesi sabit olduğundan hukuka ve dosya kapsamına aykırı...
hale getirme bedelinin tahsiline karar verilmeli; şayet kal ve eski hale getirme masrafları zemin bedelinden fazla ise bu durumda el konulan zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile davalı idare adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
infazda tereddüt edecek şekilde eski hale getirme bedeli karşılığının hüküm altına alınması, Doğru görülmemiştir....
Taşınmaza irtifak hakkı tesisi sırasında boru hattı döşenen bölümün kuzeyinde yaklaşık 45 mt uzunluğunda, taşınmazın sağında ve solunda 50 cm'den başlayıp 16-17 mt'ye kadar çıkan şevler (yarma) oluştuğu ve çökmeler olduğu, taşınmazın eski hale getirilebilmesi için şevin yağan yağmurla kaymasını önleyebilmek amacıyla bu kısma istinat duvarı ve duvar kenarı boyunca drenaj kanalı yapılması ve beş yıllık ecrimisil bedelinin hesap edilerek hüküm altına alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; Eski hale getirme masraflarının, yer bedelinden fazla olması halinde taşınmazın yer bedeline hükmedilip, bu kısımdaki tapu kaydının iptali ile davalı idare adına tesciline; yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeline hükmedilmesi gerekir....
Yapılan incelemede; 1- Davalının, .... dan aldığı üretim lisansı ile.... yapım işi sırasında davacıya ait taşınmaza el attığından, davanın hukuken sorumlu....’ na karşı açılması gerektiğinden, bu idareyi davaya katması için davacı vekiline süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, özel firma hakkında hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, Taşınmazın eski hale getirme bedeli, zemin bedelinden az olduğu ve davacı eski hale getirme bedelinin tahsilini de istediğinden, bilirkişice belirlenen eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsili yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....
Yapılan incelemede; 1- Davalının,.... dan aldığı üretim lisansı ile ...yapım işi sırasında davacıya ait taşınmaza el attığından, davanın hukuken sorumlu...’ na karşı açılması gerektiğinden, bu idareyi davaya katması için davacı vekiline süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, özel firma hakkında hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, Taşınmazın eski hale getirme bedeli, zemin bedelinden az olduğu ve davacı eski hale getirme bedelinin tahsilini de istediğinden, bilirkişice belirlenen eski hale getirme bedelinin davalıdan tahsili yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması, Doğru görülmemiştir....