(TBK'nın m. 477) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durularak, eksik ve süresinde ihbar edilen ayıplı işlerin giderim bedelinin teslim tarihi itibariyle piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye ve yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Diğer davalılar vekili temyizi yönünden; 3-Davacılar taraf teşkili sağlanması iddiasıyla arsa sahibi .......mirasçılarına karşı dava açmış, mahkemece bu davalılar aleyhine hüküm kurulmuştur. Bu davalılar aleyhine gerekçesi de belirtilmeden hüküm kurulması doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/207 Esas KARAR NO : 2022/18 DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/04/2021 KARAR TARİHİ: 11/01/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında müvekkiline ait ...adresli ...isimli otele kaplama söve kat silmesi ve sıva, boya işlemlerinin yapılması noktasında ... tarihli eser sözleşmesinin akdedildiğini, sözleşmede yapılması açıkça kararlaştırılan ve karşı tarafça taahhüt edilen işlemler ayıplı ve eksik bırakıldığını, yüklenici tarafından eksik ve ayıplı olarak yapılan işlemlerin tespiti için Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesi ...Değişik İş sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığını, dosyada yer alan bilirkişi raporuna istinaden eksik-ayıplı iş sebebiyle Antalya Genel İcra Dairesi ... E....
Davalı vekili ; sözleşme bedelinin davacı tarafa ödenmesinde rağmen davacının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca üstlendiği edimi eksik ve ayıplı olarak yerine getirdiğini, ayıp ve eksiklerin makul sürede davacıya ihbar edildiğini, ihbara rağmen eksik ve ayıpların davacı tarafça giderilmemesi nedeniyle dava dışı şirkete yaptırıldığını, dava dışı şirkete bu nedenle ödenen miktar nedeniyle tazminat taleplerinin saklı tuttuklarını savunarak davanın reddi ile kötü niyet tazminatının tahsilini talep etmiştir....
Kişilerce giderildiğini ve bu giderimler için toplam 163.560,54 TL giderim masrafı yapmış olduğunu ispat etmesi gerektiği, Mahkememizce bilirkişi heyetinden aldırılan ve hükme esas alınan kök ve ek raporlara göre; davacı/işverenin, davalı/taşeronun 2 adet sözleşme konusu işleri ayıplı ve eksik yaptığını, ayıplı ve eksik işlerin davacı/işveren tarafından 3. Kişilere yaptırıldığı ile 3. Kişilerce yapılan işlerin giderim masrafının 3. Kişilere ödendiğini dosyada mevcut deliller ile ispat edemediği, Davacı ve davalı tarafın incelenen ticari defterlerinin bire bir örtüştüğü, davacı tarafın kendi ticari defterine göre davalı tarafa 70.897,84 T borçlu olduğu, eksik ve ayıplı işlerin 3. Kişi/firmaya yaptırıldığına dair davacı tarafa ait incelenen ticari defter ve kayıtlarda kayıt bulunmadığı, davacının eksik ve ayıplı işler nedeniyle dava konusu alacağını ispatlayamadığı anlaşılmakla davanın reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
(TBK'nın 477) maddesine uygun olarak haberdar edilip edilmediği hususları üzerinde durularak, eksik işlerin bedelinin ihbara gerek kalmaksızın her zaman istenebileceği, süresinde ayıp ihbarında bulunulması halinde ayıplı işler bedelinin de talep edilebileceği gözetilerek, yukarıda belirtilen birlikte ifaya ilişkin ilke doğrultusunda, eksik işler ve süresinde ihbar edilen ayıplı işlerin giderim bedelinin hükme en yakın tarihteki piyasa rayiçlerine göre hesaplattırılıp, tutarın faizsiz olarak davacı yükleniciye mahkeme veznesine 818 sayılı BK'nın 81. (6098 sayılı TBK'nın 97.) maddesi uyarınca depo ettirilmesi, depo edilen paranın karar kesinleştiğinde arsa sahibine ödenmesi koşulu ile davacı adına tapu iptâli ve tescile karar verilmesi, ayıplı işlerle ilgili süresinde ihbarda bulunulmadığının belirlenmesi halinde ise, işi bu ayıbı ile kabul edilmiş olduğundan, bu işlerin bedelinin mahsubunun istenemeyeceğinin kabulü ile ayıplı işlere ilişkin mahsup itirazının reddedilmesi,....” gerektiği...
Tüm bu sebeplerle mahkemece yapılacak iş; uzman bilirkişi kurulu ya da bilirkişi aracılığı ile yerinde keşif yapılmak suretiyle yukarıda açıklanan yasal yönteme uygun ve tarafların itirazlarını da cevaplar şekilde yüklenici davalının hakettiği iş bedelinin belirlenmesi ve davacı tarafça yapılan ödemelerin mahsubundan sonra, davalının bakiye alacağının bulunup bulunmadığının saptanması, varsa eksik işlerin bedelleriyle ayıplı işlerin giderim bedelinin 2006 yılının son aylarındaki rayiçler itibariyle hesaplanması ve talep de aşılmamak koşuluyla eksik ve kusurlu işler bedeli tutarına ilişkin rapor alınması ve varılacak sonuca göre uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesinden ibaret olmalıdır. Açıklanan nedenlerle karar bozulmalıdır....
Sözleşmeden dönülebilmesi için yapılan işin iş sahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı olması ya da aynı ölçüde sözleşme şartlarına aykırı bulunması gerekir. Mahkememizce aldırılan kök ve ek bilirkişi raporunda eserdeki eksik ve ayıpların önemli ölçüde olmadığı, eserin reddini gerektirmeyeceği, seçimlik hakkın sözleşmeden dönme olarak kullanılmasında isabet bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ancak, çoğun içinde az da vardır kuralı gereği davacının eksik ve ayıplı işler bedelini de talep ettiği kabul edilmelidir. Bu nedenle bilirkişice belirlenmiş eksik ve ayıplı iş bedeli toplam 33.610,00 TL7nin davalıdan tahsili gerektiği sonucuna varılmıştır....
Mahkemece bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda, eksik ve ayıplı işlerin neler olduğu, ayıplı işlerin açık ayıp niteliğinde bulunduğu, ayıplı ve eksik işler giderim bedelinin 2013 yılı mahalli piyasa rayiçlerine göre 18.780,00 TL olduğu belirtilmiştir. Son alınan bilirkişi raporundan sonra davacı arsa sahibi, Sivas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/578 Esas sayılı dava dosyasıyla, bilirkişi tarafından tespit edilen 18.780,00 TL eksik ve ayıplı işler giderim bedelinden asıl davada talep edilen 7.752,00 TL'nin mahsubu ile 11.028,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, iş bu dosyanın asıl dava dosyası ile birleştirildiği anlaşılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir....
Davacı iş sahibi, TBK’nın 475/1-1 maddesi gereğince ayıplı ifa nedeniyle sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ödediği bedelin tahsilini talep etmiş ve mahkemece yapılan yargılama neticesinde bedelin iadesine karar verilmiş ise de; yapılan iki ayrı bilirkişi incelemesinde eserin ayıplı olduğu belirtilmiş, ancak eserin kullanılamayacağı veya hakkaniyet gereği iş sahibinin kabule zorlanamayacak derecede ayıplı olup olmadığı alınan raporlarda değerlendirilmemiştir. Eser sözleşmesinde iş sahibi sözleşmeden dönerek bedelin iadesini istese de, eser kabule zorlanamayacak derecede ayıplı değilse, hakim bilirkişiye ayıp giderim bedelini belirleterek bedelde indirim yapabilir. Ayrıca, dava konusu pistonun davalı tarafça, kendisinin taktığı piston olmadığı, fatura dayanak gösterilerek itiraz edilmiş olmasına karşın bu husus da yargılama sırasında açıklığa kavuşturulmamıştır....
Davalı vekili; davacının işi geç ve ayıplı olarak teslim ettiğini, edimini yerine getirmeden fatura düzenlediğini, iş bedelinin KDV dahil 29.000,00 TL olduğunu ileri sürmüştür. İmzası inkâr edilmeyen yazılı sözleşmenin açıklığı karşısında iş bedeline ilişkin savunmaya itibar edilememiştir. TBK'nın 475. maddesine göre: eserin ayıplı veya sözleşmeye aykırı bulunması ileri derecede öneme sahip değilse, eserin reddini gerektirmiyorsa, iş sahibi ayıpların giderim bedelini, eserin ücretsiz onarımını, aynı oranda bedelin tenzilini isteyebilir. Yerel Mahkemece yapılan yargılamada; eksik imalâtların giderim bedeli, bilirkişi raporuyla yapıldığı yıl serbest piyasa rayiçlerine göre 1.840,00 TL olarak saptanmıştır....