210.867,50 TL alacağının bulunduğu; davacının boya işlerinden kaynaklı bakiye alacak iddiasını ispatlayamadığı yönünde görüş bildirilmiştir....
Somut olayda uyuşmazlık,taraflar arasında imzalanan sözleşme ve bu sözleşmenin tasfiyesi niteliğindeki protokol uyarınca,davalı iş sahibine verilen teminat mektuplarının iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır. Teminat mektubu sözleşmesi garanti veren (banka) ile muhatap (iş sahibi) arasında yapılır. Ancak bu ilişki esasen lehtarın talebi üzerine ve onun tarafından sağlanan koşullar altında kurulur. Lehtar önce iş sahibi/muhatap ile anlaşarak işi üstlenir (ihale, sözleşme vs.) sonra banka ile anlaşarak teminat mektubu verilmesini sağlar. Bunun için banka ile sözleşme imzalar, gerekli kontrgarantileri verir ve teminat mektubu için komisyon ve masraf öder....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/184 Esas KARAR NO : 2023/208 DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/03/2023 KARAR TARİHİ : 23/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA/ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, ''...'' kapsamındaki, ''...'' kapsamında yer alan muhtelif inşaat işleri için; alt yüklenici olarak hizmet vermesi konusunda müvekkili şirket ile anlaştığını, projenin başından sonuna kadar davalı şirket tarafından müvekkiline proje maliyetlerini karşılamayacak şekilde eksik ödemeler yapılarak ticari ve ekonomik baskılarla iş tamamlattırılmadığını, bu sebeple müvekkili firma tarafından verilen aşkın hizmetlere (metraj artışları, iş değişiklikleri, yeni işler) ilişkin ödenmeyen bedellerin tazmini ve davalı tarafından el konulan ve kullanılan inşaat malzemelerinin bedelinin iadesi talebiyle 21/05/2018 tarihinde .......
Bu durumda ayıp giderim bedelinin tahsili gerekmekte olup, davalının vermiş olduğu kesin teminat mektubunun ise, ancak sözleşmeye uygun davranması ve sözleşme hükümlerini yerine getirmesi durumunda iadesi mümkün olup, davacı alacağından mahsubu yerinde değildir. Bu nedenlerle mahkemece, sistemin iadesi yönündeki hüküm hatalı olduğu gibi, teminat mektubu bedelinin mahsubu da doğru olmamıştır. Karar açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 09.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı iş sahibi tarafından, işçilerin dava konusu dışındaki başka sözleşmeler nedeniyle davalı kuruma karşı açtıkları tazminat davaları ve talepleri gereğince ödenen tazminat bedelinin gerekçe gösterilerek davacının teminat mektuplarının iade edilmemesinin sözleşme hükümleri gereğince yerinde olup olmadığı , davacının bakiye hakediş alacağının ve banka teminat mektupları nedeniyle komisyon bedelleri alacağının olup olmadığı hususlarına ilişkindir....
Uyuşmazlık, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470. ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin bir türü olan kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici ile davalı iş sahibi arasında adi yazılı 25/05/2015 tarihli sözleşme yapılmıştır. Sözleşmenin 3. maddesine göre, işin başlangıç tarihi 05/06/2015 teslim tarihi 01/10/2015 tarihidir. İşin bedeli 763.937,10 TL KDV dahil olup, karşılığında yüklenici iş sahibine bu bedel kadar teminat senedi verecektir....
, teminat mektuplarının paraya çevrilmesi halinde hem müvekkilinin ekonomik durumunda telafisi imkansız bir halin ortaya çıkacağını hem de itibar kaybına uğrayacağını, ayrıca teminat mektuplarının paraya çevrilmesi için hiçbir şartın gerçekleşmediğini belirterek, bu teminat mektuplarının paraya çevrilmesine engel teşkil edecek şekilde öncelikle teminatsız, bu kabul edilmez ise teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir....
Bu nedenle iş bedeli hesabında iş takip koordinasyon bedeli 100.000,00 TL'ye malzeme ve işçilik bedelinin KDV'siz piyasa fiyatı olan 125.000,00 TL ilave edilerek toplam iş bedelinin 225.000,00 TL olarak yüklenicinin hak ettiği iş bedeli belirlenmeli ve bu bedele sözleşme dışı ilave iş bedeli 3.540,00 TL ilave edilerek toplamda 228.540,00 TL olarak hesap edilen iş bedelinden ödenen 205.250,00 TL'nin mahsubu ile 23.290,00 TL alacak yönünden davanın kabulü gerektiği yönünde kararın bozulması gerekirken sehven önceki kararda açıklandığı şekilde bozulduğu bu kez yapılan incelemeyle anlaşıldığından, 04.02.2016 tarih 2015/5372 Esas ve 2016/710 Karar kaldırılarak kararın değişik bu gerekçe ile bozulması uygun bulunmuştur....
Bu durumda sözleşme kapsamındaki iş bedelinin hesaplanmasında yapılan işin tüm işe göre fiziki oranı bulunmalı ve sözleşme bedeli olarak belirlenen 59.500,00 TL'ye uygulanarak hakedilen iş bedeli bulunmalıdır. Ayrıca davacı taraf dava dilekçesinde ilave işler yaptığını da ileri sürmüş olup, ilave işlerin bedeli konusunda bir anlaşmanın varlığı kanıtlanamamıştır. İlave işler bedeli hesaplanırken de, BK'nın 366. maddesi uyarınca mahalli serbest piyasa rayici araştırılıp, buna göre bedel belirlenmelidir....
Mahkemece sözleşme konusu işin tesliminin kanıtlanamaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşme götürü bedelle yapıldığı, sözleşmede eksik ve ayıplı işler bakımından garanti hükümleri bulunduğu, davalı yanında ayıp ve eksik iş yapıldığına dair savunması dikkate alınarak sözleşme kapsamındaki işin ayıp ve eksiklerin gözetilerek işin tamamı üzerinden fiziki oranı tespit edilip iş bedeli olan 38.940,00 TL'ye uygulanmalı ve sözleşmeden kaynaklanan iş bedeli hesaplanmalı, ilave işlerden kaynaklanan davalı tarafından da kabul edilen 385,92 TL bakiye alacak ilave edilmeli ve yapılan ödemeler mahsup edilerek bulunan bedel üzerinden itirazın iptâline karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden, keşif yapılmadan ve uzman bilirkişiden rapor alınmadan eksik inceleme ile verilen karar doğru olmamış, hükmün bozulması uygun bulunmuştur....