"İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, fazla ödenen iş bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın hakemde görülmesi gerektiğinden bahisle dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. HUMK’nın 516. maddesi uyarınca iki tarafın aralarındaki uyuşmazlığın çözümü için hakem tayin etmeleri mümkündür. Tahkime gidileceği özel bir sözleşmede kararlaştırılabileceği gibi, asıl sözleşmeye tahkim şartı da konulabilir. Yine aynı Yasa’nın 517. maddesine göre, tahkimin yazılı olması gerekir. Tahkim sözleşmesi ve şartı yazılı olarak yapılmadıkça geçersizdir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı-k.davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca tapu iptâli tescil istemiyle açılmış, davalı davayı kabul etmiş, karşı davasında gecikme nedeniyle kira kaybının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kabulüne, karşı davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen karar, davalı ve karşı davacı tarafından, karşı davayla ilgili temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan kat karşılığı inşaat sözleşmesinde, binanın 31.12.2001 tarihine kadar tamamlanacağı, gecikme halinde 6 aylık cezalı süre verileceği, iskân alınmasından sonra birlikte saptanacak noksanlıkların ikmâliyle binanın teslim edileceği kararlaştırılmıştır....
Taraflar arasında imzalanan sözleşme, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Eser sözleşmesi, karşılıklı edimleri içeren bir iş görme akdîdir. Yüklenicinin edimi, eseri meydana getirmek ve iş sahibine teslim etmek, iş sahibinin karşı edimi ise teslim edilen eserin bedelini ödemektir. Eser yüklenicinin sermayesi, sanat ve becerisini kullanarak gerçekleştirdiği sonuçtur. İş sahibi ısmarladığı eserin belli nitelikler taşımasını, amacını karşılamasını arzu eder. Şayet ısmarlanan eser iş sahibinin beklentisini karşılamıyorsa sözleşmenin yararlar dengesi iş sahibi aleyhine bozulur. Bu bakımdan eser, fen ve sanat kurallarına uygun ve iş sahibinin amacını karşılar nitelikte imâl edilmelidir. Aksi halde eser ayıplıdır ve yüklenicinin ayıba karşı zararlı sonuçtan sorumluluğu ortaya çıkar....
Davacı satış protokolüne dayanarak gecikme tazminatı ve eksik iş bedeli istemiş ise de, arsa sahipleriyle arasındaki akdî ilişki gayrimenkul satışına ilişkin olup 818 Sayılı Borçlar Yasası’nın satış hükümlerinin uygulanması gerekir. Davalı arsa sahipleri ile kooperatifler arasındaki ilişki ise anılan Yasa’nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesidir. Davacının dayandığı daire satışı konusundaki protokolde, arsa sahiplerinin eser sözleşmesinden kaynaklanan hak ve alacaklarını davacıya temlik ettikleri belirtilmediği gibi, aksine gününde teslimin gerçekleşmemesi halinde kooperatiften arsa sahiplerinin alacakları tazminatları makul sürede davacı satın alana ödemeyi taahhüt ettikleri anlaşılmaktadır. Nitekim 05.12.2011 tarihli protokolde de gecikme tazminatına karşılık arsa sahiplerine kooperatifçe 40.000,00 TL tazminat ödenmesi kabul edilmiştir....
DAVA : Menfi Tespit (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 15/12/2022 KARAR TARİHİ : 04/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/04/2023 DAVA: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı taraf arasında 01/09/2021 tarihli yayın ve eser sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşme kapsamında müvekkili şirketin davalı yazara "..." adlı eserin yazımı, meydana getirilmesi ve müvekkiline teslim edilmesi karşılığında ve diğer yazarların "..." onayı alındıktan sonra 10.000,00 TL telif ücreti ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı eser sahibi tarafından sözlemeye konu eser meydana getirilmediğini ve müvekkili firmaya teslim edilmediğini, müvekkili firma yetkilileri tarafından davalı eser sahibi ile teslim süresinin üzerinden yaklaşık 3 ay geçtikten sonra yapılan görüşmelerde de davalının açıkça; kitabın hazırlanması işleminin bitmediğini, gecikme nedeniyle hatanın kendisinde olduğunu, bu kitap için yapılan masrafları...
nin 62.103,39 TL SSK prim borcu, 307,78 TL iskan harcı, 1.543,83 TL vergi borcu ve 2.175,98 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 66.130,98 TL borcu olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; teknik bilirkişiler aracılığı ile mahallinde yeniden keşif yapılarak; 20.12.1994 tarihli eser sözleşmesi uyarınca inşaatın getirilen fiziki seviyesini saptamak, bu konuda teknik bilirkişilerden denetime elverişli rapor almak, eksik iş varsa bu işlerin bedelini saptamak, ayrıca sözleşme uyarınca yüklenicinin inşaat sözleşmesi gereğince yükümlülükleri arasında bulunan inşaat ile ilgili olarak ödenmesi gerekli SSK primleri, iskan harcı, vergi ve vergi gecikme zammı ödemeleri depo etmesi için davacıya mehil vermek, bu bedeller depo edildiğinde sözleşme ifa ile sonuçlanmış olacağından istemi hüküm altına almak, aksi takdirde davayı şimdi olduğu gibi reddetmek olmalıdır....
İcra Dairesi'nin ...Esas sayılı takip dosyasına ödeme yapılıp yapılmadığını ilişkin belge, Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, eser sözleşmesine ilişkin edimin ifa edilmemesi nedeniyle nakit ödenen tutarın istirdadı ile sözleşme uyarınca tanzim edilen çek bedelinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, taraflar arasında akdedilen 08/06/2015 tarihli sipariş formu incelendiğinde, toplam 28.000,00-TL tutarındaki sipariş için 09/06/2015 tarihinde 5.000,00-TL ödeme yapılacağı, 11-12/06/2015 tarihlerinde 8.000,00-TL tutarında 30-45 gün vadeli çek alınacağı, kalanın mal teslimde nakit olarak alınacağı hususlarının yazılı olduğu görülmüştür. Dava konusu olan ve taraflar arasında akdedilen sözleşme, dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi niteliğinde olup, uyuşmazlığın bu hükümlere göre çözümlenmesi gerektiği açıktır. Davacı iş sahibi; davalı taraf ise yüklenicidir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkilleri ile davalılar arasında 26.11.2011 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme çerçevesinde edimini yerine getirdiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescili, gecikme tazminatı istemlerinde bulunmuştur. Mahkemece, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın usulden reddine karar vermiştir. Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. 6502 sayılı Kanun'un 3. maddesi gerekçesinde eser sözleşmelerinin kanun kapsamına alınmasına herhangi bir açıklama getirilmemiştir. Ancak kanunun sistematiği nazara alındığında kanunda zikredilen eser sözleşmelerinden kastın; ticari ve mesleki olmayan amaçlarla, salt kişisel ihtiyaçları için kullanma ve tüketme amacıyla gerçek ve tüzel kişi ile tüketici arasında yapılan eser sözleşmeleri olduğu anlaşılmaktadır....
Eser sözleşmesi, Türk Borçlar Kanunu 470. ve 486. maddeleri arasında düzenlenip md.470’de, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşme olarak tanımlanmıştır. Sözleşmenin her iki tarafının da bu borçları üstlenmesi sebebiyle tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşmedir. Sözleşmenin meydana gelmesi için tarafların, yüklenicinin meydana getirmeyi üstlendiği eser ve bunun karşılığında ödenecek bedel hususunda anlaşması gereklidir. Borçlar kanunun 480. Maddesi " Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin artırılmasını isteyemez....
Maddesi gereğince gecikilen 25 gün nedeniyle davacıya 12.500,00 TL gecikme tazminatı ödemesi gerektiğini, gecikme tazminatının tahsili için başlatılan icra takibinin davalı borçlunun itirazı üzerine durduğunu, davacının alacağının teminat altına alınmadığını ve davalının mal kaçırma ihtimalinin olduğunu belirterek, ihtiyati haciz taleplerinin kabulüne, davalının itirazının iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....