WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

Taraflar arasında yapıldığı anlaşılan her iki sözleşmede eser sözleşmesi olup, bir tanesi yazılı(yap-satçıdan alınacak daire), diğeri ise sözlü olarak (çatı izolasyon işi) akdedildiği anlaşılmaktadır. Eser sözleşmesi niteliği gereği tam iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türüdür. Eserde iş sahibinin borcu bedelin yükleniciye ödenmesi, yüklenicinin borcu ise iş sahibinin amacına, fen ve sanata uygun imal ve teslim yükümlülüğüdür. Eser sözleşmesi muhataba varması gerekli tek taraflı irade beyanı ile sona erdirilmesi mümkün olup, kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar, sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır....

    DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit ve eksik ve kusurlu işler nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasında davacıya ait 4 katlı inşaatın sıhhi tesisat işlerinin yapılması hususunda 59.000,00 TL bedelli ve bila tarihli olup tarafların ortak beyanlarına göre 03/12/2015 tarihli eser sözleşmesi bulunmakta olup davalı yükleniciye 45.750,00 TL ödendiği ihtilafsızdır. Taraflar Emirdağ 1. Noterliğinin 12/09/2017 tarihli ve cevaben 19/09/2017 tarihli ihtarnamelerinin içeriğine göre sözleşmedeki edimin ifasından vazgeçtikleri anlaşıldığından karşılıklı olarak sözleşmeden döndükleri kabul edilmelidir. Nakit bedel karşılığı eser sözleşmelerinde tek taraflı bir irade açıklaması olan dönme beyanı bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan karşı tarafa ulaşmasıyla hukuki sonuçlarını doğurur. (Emsal Yargıtay 15. HD'nin 17/03/2010 tarih, 2010/98 esas ve 2010/1538 karar sayılı ilamı)....

    Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

    Bu nedenle müspet zararın tazmini halinde malvarlığının ulaşacağı değerin, sözleşmenin ifası halinde malvarlığının ulaşacağı değeri geçmemesi gerektiği gözetilerek hesaplama yapılmalıdır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi, sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. "Sözleşmeden kaynaklanan zarar müspet zarar olacağı gibi, menfi zarar da olabilir. Müspet zarar: Borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır....

    Şubesi' ne ait ... nolu 30.08.2019 keşide tarihli 42.000,00 TL bedelli, 2 adet çek tanzim edilerek teslim edilmiş ve ödemeleri yapılmış olduğunu, ancak davalı tarafça işler tamamlanıp teslim edilmediği gibi fatura da tanzim edilmediğini, TBK nın 486. maddesi çerçevesinde yapılacak bir kıyasla, işin kullanılabilir olan kısmı bakımından, müspet zarar tazmininden mahsup edilmesi durumunda, gerek yapılan ödemelerin ve gerekse de işin yapıldığı varsayılan kısımlarındaki ayıplı ifaların dikkate alınması ve müspet zarar tazminin bu şekilde belirlenmesinin gerektiğini ileri sürerek, eser sözleşmesinden kaynaklı tüm müspet zararlarının (işin eksik ve ayıplı yapılması, işin tamamlanması için gerekli bedel, işyerinin bugüne kadar kullanılamamasından kaynaklı zararlar, ihtarname ve dava masrafları ve sair tüm zararlar) şimdilik 8.000,00 TL’sinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı müvekkili şirket ......

      Mahkemece, Davacı vekilince, öngerilmeli döşeme plağı, arakat t kirişi, arakat l kirişi, arakat deprem kirişi , kolonlar ve cephe panelleri üretilmesi, şantiyeye nakliyesi ve montajının yapımı konulu eser sözleşmesi nedeniyle dava dışı şirket ile arasında eser sözleşmesi yapıldığını, bu sözleşmede kendisinin alt yüklenici olduğunu, dava dışı şirketin üst yüklenici olduğunu, bir başka deyişle davalı ile üst yüklenici dava dışı şirketi arasında ... Sitesi Yapı Kooparetatifi ......

        sözleşme kapsamında davalıya yapılan ödemelerin iadesinin talep edilebileceği hususlarının tespit edildiği, ihbarın süresinde yapılıp yapılmadığı hususunda uyuşmazlığın bulunmadığı, davalının sözleşme ile yüklenmiş olduğu işleri fen ve sanat kuralları ile iş sahibinin amacına uygun olarak yapmadığı, sözleşme konusu işin ortaya bir eser çıkarılmasına yönelik olmadığı, var olan bir eserde meydana gelen hataların ve kusurların giderilmesine ilişkin olduğu, bilirkişiler tarafından sözleşme kapsamında yapılan işlerin tam ayıplı olduğunun ve mevcut hali ile kullanılmasının mümkün olmadığının tespit edilmesi karşısında tam ayıplı olduğu tespit edilen işe ilişkin olarak davacının sözleşmeden dönme ve sözleşme kapsamında ödenen bedeli talep etme hakkının bulunduğu, davacının ayıp ile ilgili olarak delil tespiti başvurusunda bulunması ve sonrasında ise icra takibi başlatmasının sözleşmeden dönme iradesi niteliğinde bulunduğu, bu hali ile takibe konu alacağın mevcut ve talep edilebilir nitelikte,...

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davalıya ödenip işin tamamlanmaması nedeni ile iadesi gereken 8.000,00 TL ile menfi zarar karşılığı 11.046,00 TL'nin davalı yükleniciden tahsili istemine ilişkindir....

            UYAP Entegrasyonu