WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TL + KDV olduğunu ve ödemelerin ne şekilde yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin ticari ilişki gereğince tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından söz konusu makinenin müvekkiline süresinde teslim edilmediği gibi seri üretime ve kullanıma uygun olarak yapılmadığını, makinenin ayıplı olduğunu beyanla 17/08/2017 tarihli teklif formu kapsamında müvekkili şirketçe siparişi verilen...' ün müvekkile zamanında teslim edilmemesi nedeniyle 06/09/2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından davalı tarafa ödenen 14.100,00.-TL nin ticari faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, ... müvekkiline zamanında teslim edilmemesi ve davalının temerrüdü nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu müspet zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00.-TL müspet zararın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Bu ilke ve kurallar ışığında somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında 08.03.2013 tarihli TBK 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi vardır. Sözleşmede iş bedeli nakit bedel olarak kararlaştırılmıştır. Davacı iş sahibi davalı yüklenicidir. TBK 470. maddeye göre eser sözleşmesi, yüklenicinin bir eser meydana getirmeyi, iş sahibinin de bunun karşılığında bir bedel ödemeyi üstlendiği sözleşmedir. Davada nakit bedel karşılığı yapılan eser sözleşmesinin feshine karar verilmesi istenmiş, mahkemece sözleşmenin feshi ile iş bedeli tutarı üzerinden davalı aleyhine nispi vekâlet ücreti ödemesi kabul edilmiş ise de, sözleşmenin kat karşılığı inşaat sözleşmesi olmayıp nakit bedel karşılığı inşaat yapımına ilişkin bulunduğundan feshedilmesi yargılamaya muhtaç olmayıp tek taraflı irade beyanının karşı tarafa ulaşmasıyla sonuç doğuracağından sözleşmenin feshi davası açılmasında hukuki yarar yoktur....

      Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

      Bir başka tanıma göre, borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne vaziyette bulunacak idi ise bu vaziyetle mamelekin hali hazır vaziyeti arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir deyişle müspet zarar aktin hiç ve gereği gibi ifa edilmemesinden ... zarardır. Kuşku yok ki bilirkişilerin bulduğu kar kaybı müspet zarar kapsamındadır. Kar kaybı, kardan mahrum kalma karşılığı meydana gelen zarardır. Aslında kar kaybı açısından zarara uğrayanın mal varlığında fesihten önce ve sonra bir değişiklik yoktur. Fakat, kar kaybı zararına uğrayan fesih yüzünden mal varlığındaki ileride meydana gelecek çoğalmadan mahrum kalmıştır....

        Davacı rayiç değer olarak hüküm altına alınan menfi zararının yanında müspet zarar olarak nitelenen ifaya bağlı zararlarını da talep etmiş, mahkemece bu taleplerinin reddedilmesinin yanılgılı olduğu iddiasıyla istinaf itirazında bulunmuştur. Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur....

        fazla (müspet zarar) olduğunu belirterek 14/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şimdilik 10.000TL menfi zarar ile şimdilik 10.000TL müspet zarar olmak üzere toplam 20.000TL zararın davalılardan tahsiline, ayrıca davalıların uhdesinde kalan taşınmazın müvekkiline iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, yüklenicinin temerrüdü sonucu sözleşmenin feshi nedeniyle uğranılan menfi zarar, cezai şart alacağı, teminat güncelleme fark bedeli, fazladan ödenen imalât bedeli alacaklarının tahsili istemine ilişkindir....

          İşte, tam iki yanlı (karşılıklı) sözleşmelerde borçlunun temerrüdü durumunda alacaklı, BK. 106. maddesinde düzenlenen edimin (borcun) aynen yerine getirilmesi ve gecikmeden dolayı uğradığı zararın tazminini istemek, edimin aynen yerine getirilmesini reddederek, uğradığı olumlu (müspet) zararın tazminini istemek ya da edimin aynen yerine getirilmesini reddederek sözleşmeden dönerek (akdi feshetmek) ve olumsuz menfi zarar için tazminat istemek seçeneklerinden birini tercih edebilir. Olayımıza gelince; taraflar arasındaki 15.02.2007 başlangıç tarihli, bir yıl süreli kira sözleşmesi ile sitenin sığınak olan ortak alanının büro olarak davacıya kiraya verildiği, ... Belediyesinin 11.01.2012 tarihli yazısı ile Mahkemeye davaya konu taşınmazın projesinde sığınak olduğu, işyeri olarak ruhsat almasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır....

            Maddeden kaynaklanan dönme hakkını kullanabileceğini, müvekkilinin bu dönme hakkını saygı ile karşıladığını ve davacının dönme hakkından kaynaklanan haklarını ifa edeceğini belirtilerek, dönme nedeni ile şirkete ödemiş olduğu 260.000,00 TL nin kendisine yasal sürede iade edildiği bildirildiğini, buna rağmen mahkemece müvekkilinin temerrüte düştüğü kabul edilerek hüküm kurulduğunu, ayrıca 6098 sayıl TBK 125 madde gereğince seçimlik haklardan sözleşmeden dönme hakkının kullanılması nedeni ile sadece verildiğini talep edebileceği ve menfi zararını talep edebileceği halde, davacının müspet ve menfi zarar ile munzam zarar taleplerinin kabul edildiğini, mahkemenin müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde temerrüte düşmüş olarak kabul etmesi ve davacının talebine uygun kira kaybı, munzam zarar ve faizin tahsili kararı vermesinin kanuna aykırı olduğunu, müvekkili şirket temerrüte düşmediği halde davacının sözleşmeden haksız olarak dönmesine rağmen mahkemenin kira ve tazminat taleplerini kabul...

            UYAP Entegrasyonu