WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

teslimi sonrasında tamamının orta noktadan ve kendiliğinden kırıldığının tespit edildiğini, idarenin teslimi reddederek sözleşmeyi feshettiğini, güncellenmiş kesin teminat tutarı 41.409,60 TL'yi gelir kaydettiğini, müvekkilinin sözleşmenin akdi için 5.943 TL damga vergisi ve sözleşme pulu, 3.567 TL damga vergisi, 313,40 TL KİK payı ödediğini, idarenin sözleşmeden dönmesiyle müvekkilinin kardan mahrum kaldığını öne sürerek şimdilik 500 TL müspet zarar ile 500 TL sözleşmenin hazırlanmasında gerçekleşen fiili zararın tahsiline karar verilmesini talep etmiş; kısmi ıslah ile menfi zarar talebini 44.082,79 TL'ye arttırmıştır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının seçimlik hakkını sözleşmeden dönerek bedel iadesi olarak kullandığını, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda, sözleşmeden dönme halinde tüketiciye tanınan haklar içerisinde menfi zarar (kaçırılan fırsatlar) düzenlenmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      Davacının menfi zarar ve müspet zarar hesabının sözleşmenin feshedildiği tarihteki güncellenen bedel esas alınarak hesaplanması gerektiği belirtilerek buna ilişkin Yargıtay içtihatları eklenmiş ise de; belirtilen içtihatlarda götürü bedel sözleşmelerde kısmen ifanın olması halinde sözleşmenin feshi tarihinde yapılan imalatın bedelinin belirlenerek kalan imalatın bedelinin tespiti ve bunun üzerinden kar kaybının hesaplanmasına yönelik olup, sözleşme bedelinin veya kalan sözleşme bedelinin güncelleneceği gibi bir yöntemi ifade etmemesi nedeniyle, davacının menfi zarar ve müspet zarar tespitinde sözleşme bedelinin güncellenmesine ilişkin istinaf nedeni yerinde görülmemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, menfi zarar istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 125. maddesi, karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanımıştır: Bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazminini isteme ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararını isteyebilmedir. Müspet zarar; sözleşme tam olarak ifa edilmiş olsa idi alacaklının mal varlığının oluşacağı durum ile sözleşmeden dönülmüş olması nedeniyle mevcut durum arasındaki farktır. Diğer bir anlatımla; sözleşme sebebiyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi sebebiyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Kısaca, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır....

          kadar gecikmeden kaynaklı müspet ve menfi zararlarının tazmini talebini de ileri sürdüklerini ancak TBK'nın 125. maddesi ile sözleşmelerde; borçlunun temerrüdü sonucu borç yerine getirilmemişse alacaklıya üç yetki tanındığı, bunlar; her zaman için ifa ve gecikme tazminatı isteğinde bulunma, derhal ifadan vazgeçip müspet zararının tazmini ya da ifadan vazgeçip sözleşmeden dönerek menfi zararının tazmini talepleri olduğu, somut olaya bakıldığında davalı tarafından iş tesliminin 08/09/2015 tarihinde listenen ürünlerin eksiksiz kusursuz olarak teslim edildiğinin taraflar arasında tutanağa bağlanmakla sözleşmenin taraf iradeleri ile ayakta tutulduğu ve teslim sureti ile ifanın tamamlandığı, sözleşmeden dönülmemesi nedeni ile menfi zarar kaleminin hukuki dayanaktan yoksun olduğu tespit edildiği, müspet zarar talebi itibariyle borçlunun edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark olarak ifade edilmekte...

            Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....

            Davalı akdi feshetmediğine göre akdi fesheden davacı BK.m.108 uyarınca sözleşmenin feshedilmesinden dolayı uğradığı menfi zararları isteyebilir. Oysa mahkemece kalan imalâtın yapılamaması sebebiyle mahrum kalınan kârın tahsiline karar verilmiştir. Hüküm altına alınan miktar müspet zarar kapsamında olduğundan mahkemece bilirkişiden ek rapor alınarak davacının menfi zarar olarak ileri sürdüğü delilleri değerlendirilerek varsa belirlenecek menfi zararına hükmedilmelidir. Bu hususlar üzerinde durulmadan müspet zarara hükmedilmesi BK.106 ve 108.maddelerine aykırı bulunmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1.bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bent uyarınca hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, duruşmaya gelen olmadığından vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 27.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Esas nolu ilamında " ...taraflar arasındaki sözleşmenin feshinden sonra davacı tarafın TBK'nun 125/3 maddesi gereğince sadece menfi zararlarını talep edilebileceği, fesih sebebiyle müspet zararların da istenebileceğine ilişkin olarak sözleşmede açık bir hüküm bulunmadığından, davacının feshedilen sözleşmenin 11/12 maddesinde düzenlenen promosyon bedelini talep edemeyeceğinin anlaşılmasına göre davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." yönündeki ilamı ve bilirkişi raporu da dikkate alındığında; iki taraf arasında bulunan sözleşmede hüküm bulunmaması nedeniyle müspet zarar istenemeyeceği ve makinenin çalışır vaziyette olduğunun tespiti ile bir zararın oluşmadığı da anlaşılmakla, davanın mahiyeti de dikkate alınarak davacının yemin delili değerlendirilmemiş, davanın reddine karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklinde karar verilmiştir....

                Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, ve özellikle bozma kararlarının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığının, bozma ilamı ile davalı İdarenin feshinin haksız olduğunun ve davacı tarafça menfi zarar talep edilebilip müspet zarar talep edilemeyeceği hususlarının kesinleştiğinin, bozma ilamı doğrultusunda alınan menfi zarar hesabına yönelik bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşılmasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....

                  TL + KDV olduğunu ve ödemelerin ne şekilde yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkilinin ticari ilişki gereğince tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, ancak davalı tarafından söz konusu makinenin müvekkiline süresinde teslim edilmediği gibi seri üretime ve kullanıma uygun olarak yapılmadığını, makinenin ayıplı olduğunu beyanla 17/08/2017 tarihli teklif formu kapsamında müvekkili şirketçe siparişi verilen...' ün müvekkile zamanında teslim edilmemesi nedeniyle 06/09/2017 tarihinde müvekkili şirket tarafından davalı tarafa ödenen 14.100,00.-TL nin ticari faizi ile birlikte müvekkile ödenmesine, ... müvekkiline zamanında teslim edilmemesi ve davalının temerrüdü nedeniyle müvekkilinin uğramış olduğu müspet zararın tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100,00.-TL müspet zararın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu