Somut olayda işin tamamlandığı, ekipmanın tedarik sözleşmesi nedeniyle karşı yana teslim edildiği, üç yılılk süre ile verilen teminat mektiuplarının tarafların anlaşımazlığı nedeniyle yedi yıla uzadığını, bu güne kadar sürelerinin uzatıldığı,gereksiz yere komisyon giderine katlandığı,karşı yan tarafından yapılacak tazmin talebi nedeniyle telafisi imkansız zarara uğrayacağını ileri sürülerek teminat mektuplarının tazmininin engellenmesi talep edilmiştir....
Mahkemenin bozma ilâmına uyulmasına karar verildikten sonra davacı tarafa eksik harcı tamamlaması için süre verdiği, davacı tarafından da 04.04.2016 tarihinde teminat mektuplarının değeri üzerinden nispi harcın yatırıldığı anlaşılmıştır....
teminat mektuplarının komisyon bedelinin ödenmesi yönündeki talebi değerlendirildiğinde ise, sözleşmenin yukarıda belirtilen 14.maddesi gereğince işin idarece kesin kabulü ve kesin hesap raporunun 22.03.2017 tarihinde düzenlendiği, davacı yan hakedişlerinden kesilen nakdi teminatlarının ve teminat mektuplarının kesin kabul işlemlerine müteakiben davacıya iadesi gerektiği, söz konusu sözleşmede teminat iadesi konusunda kesin hesabın yapılmış olması dışında bir şart ön görülmediği, buna rağmen davalı tarafça dava tarihi itibari ile teminat mektuplarının iade edilmediği, anlaşılmakla kesin hesap tarihinden dava tarihi olan 03.08.2017 tarihine kadar tahakkuk eden teminat mektubu komisyonlarının davacıya ödenmesi gerektiği kanaati hasıl olduğundan bu talebi uygun görülerek teminat mektubu komisyonunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli kabul edilen 14.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda toplam 8.218,24 TL olduğunun tespit edildiği, ancak davacının teminat mektubu komisyona ilişkin talebinin...
Bankasından kredi alınmak üzere anlaşma imzalandığı, ancak yabancı banka bu krediyi teminat mektubu karşılığı tahsis edeceğinden, bunun zaruri ve doğal sonucu olarak belediyenin harici teminat mektubu talep edeceği banka ile arasında bir kredi sözleşmesi yapıldığı ve bunun neticesinde davaya konu olan teminat mektuplarının tanzim edildiği anlaşıldığından Bursa Belediyesi ile davacı banka arasında tanzim ve imza edilen kredi sözleşmesi nedeni ile verilen bu teminat mektuplarının "kredinin alınması sırasında ilk defa düzenlenen kağıtlardan" sayılması gerektiği, aksi halde bu işlemler gerçekleşmeden yabancı bankadan kredi alınmasının mümkün olmadığı, bu nedenle anılan kağıtların damga vergisinin -0- olarak uygulanması icabedeceği, ancak 213 sayılı Vergi Usul Kanununda fazladan tahsil olunan verginin kanuni faizi ile birlikte iadesini öngören bir hükme yer verilmediğinden davacı bankanın ihtirazi kayıtla ödediği damga vergisi ve gecikme faizinin yasal...
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili banka tarafından düzenlenen teminat mektuplarının muhatabı Çelebi Mal Müdürlüğünün, bankaya asılları ibraz edilen teminat mektuplarının henüz bilinmeyen nedenlerle usulsüz olarak kayıtlardan çıkış yaptığını, bu hususta vergi müfettişlerince inceleme başlatıldığını, inceleme bitene kadar ödeme yapılmamasını ve teminat mektubu asıllarının iadesini istediğinden davacı tarafın talebinin yerine getirilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. III....
Esas sayılı dosyaları için İcra Dairesine teslim edildiğini, icra takibi konusu ilamların istinaf incelemesinde kesinleştiklerini, bunun üzerine teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi için icra borçlarının nakit olarak yatırıldığını ve teminat mektuplarının iade alındığını, alınan teminat mektuplarının mirasbırakana teslim edildiğini, mirasbırakanın 24/12/2021 tarihinde vefat ettiğini, mirasbırakan vefat ettiği için teminat mektuplarının bulunamadığını, bankanın her ay komisyon kestiğini, icra dosyaları infaz edildiğinden teminat mektubuna konu riskin gerçekleşme olasılığı olmadığını, bankanın icra müdürlüğü tarafından düzenlenmiş bir ibraname istediğini, icra müdürlüğü ile yapılan görüşmede resmi yazışma tipleri arasında olmadığından ibraname düzenlenmeyeceğinin belirtildiğini, bankanın ibraname dışında bir evrakı kabul etmediğini, haksız olarak her ay komisyon ödendiğini iddia ederek dava konusu banka teminat mektuplarının iptalini istemiştir....
Banka teminat mektupları üçüncü kişinin fiilini taahhüt mahiyetinde bulunduğundan ve zamanaşımı süresinde bankaya başvurulması halinde bankanın teminat mektubu bedelini tazmin etmesi söz konusu olacağından teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davasının muhataba karşı açılması gerektiği, davacıların teminat mektuplarından dolayı sorumlu olmamaları için, muhatabı tarafından iptali veya geri verilmesi, muhatabın teminat mektuplarından dolayı bankayı ibra etmesi veya teminat mektuplarının iptalleriyle ilgili olarak kesinleşmiş mahkeme kararı sunması gerektiği, mektup muhatabının bulunmadığı bir davada teminat mektuplarının hükümsüzlüğü ve iptali isteminin dinlenebilmesi olanaklı değildir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/5845-2017/4926 E-K sayılı kararında da bu husus vurgulanmıştır....
Davacı yan, taraflar arasında imzalanan sözleşme gereğince edimlerini yerine getirdiklerini işin kesin kabulü yapılarak onaylandığını, ancak teminat mektuplarının zamanında iade edilmediğini belirterek kesin kabul tarihinden sonra bankaya ödenen komisyon bedellerinden davalının sorumlu olduğunu iddia etmiş, davalı yan ise taraflar arasındaki sözleşmeye konu işe ilişkin teftiş raporu kapsamında davacı hakkında açmış oldukları alacak davasının reddine ilişkin kararın 19.06.2017 tarihinde kesinleştiğini, davacı talebi ile teminat mektuplarının iade edildiğini, Yapım İşleri Genel Şartnamesi hükümleri gereğince komisyon tutarlarından sorumlu olmadıklarını savunmuştur. Davalıya sözleşme gereğince verilmiş olan teminat mektuplarının davalı uhdesinde tutularak 21.07.2017 tarihinde iade edildiğinden banka komisyon bedellerini ilişkin açılan işbu davada zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmakla davalı yanın zamanaşımı def'i yerinde görülmemiştir....
Şti. lehine düzenlenen 10.11.2008 tarih ve 100.000,00 TL bedelli, 06.07.2011 tarih ve 34.850,00 TL tutarındaki kesin teminat mektuplarının talep tarihi olan 17.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte nakte çevrilerek davacıya ödenmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 22.09.2020 tarih, 2019/520 E. ve 2020/838 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından dava tarihinden önce davalı bankadan teminat mektuplarının yüklenicinin işi kendi kusuruyla tamamlayamaması sebebine dayanılarak tazminin talep edildiği, davayı açarken ise dava dışı yükleniciye eser sözleşmesi kapsamında yaptığı fazla ödeme ve dava dışı Türk Telekomünikasyon A.Ş.'...
A.Ş. için DMO Genel Müdürlüğü’ne verilen teminat mektuplarının bedelinin depo edilmesinin istendiğini, teminat mektuplarının icra takip tarihi itibariyle davacı banka tarafından tazmin edilmemiş olan teminat mektupları olduğunu, teminat mektuplarının komisyon ve masraflarının davacı bankaya daha önceden ödendiğini, bankanın uğradığı bir zararın söz konusu olmadığını, kurum tarafından herhangi bir tazmin talebinde bulunulmadığını, müvekkili şirketlerin davacı kuruma ödemesi gereken bir borcu olmadığını, mektuptan kaynaklanan herhangi bir riskinde olmadığını, icra takibinin haksız ve kötüniyetli bir takip olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....