Protokolün 5. maddesine göre, davalı borçlu şirket, teminat mektubunun muhatabı olanlar aleyhine mektupların hükümsüzlüğü/iadesi istemiyle dava açacak ve bu davada ayrıca teminat mektuplarının tazminin önlenmesi için ihtiyati tedbir talep edecek, şayet tedbir kararı için mahkemece teminat istenirse bu uğurda teminat için gerekli olacak teminat mektubu da davacı banka tarafından karşılanacaktır. Oysa somut olayda davalı şirket, Uzlaşma Protokolünde kararlaştırıldığı şekilde teminat mektuplarının iadesi talepli dava açmamış, cevap layihasında da henüz kesin kabul yapılmaması sebebiyle dava açamayacağını savunmuştur. Bu durumda, taraflar arasında düzenlenen protokolün 1, 17, 18. maddeleri gözetilerek davacı bankanın teminat mektupları bedelinin deposu isteminin haklı olduğu gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuş, bu nedenle hükmün temyiz eden davacı lehine bozulması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2021 NUMARASI : 2019/523 ESAS, 2021/134 KARAR DAVA KONUSU : Alacak KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Samsung Electronics İstanbul Pazarlama Ltd Şirketinin Giresun ili içerisindeki bayiliğini üstlenerek perakende satışını sağladığını, davacının söz konusu şirket ile teminat mektubu aracılığı ile çalıştığını, bu kapsamda davalı bankadan miktarları değişik tutarlarda olan ve ekte fotokopileri yer alan teminat mektuplarını aldıklarını, söz konusu teminat mektuplarının banka müşterilerince kullandırılırken banka müşterilerinden üç aylık peşin dönemlerde teminat mektubu komisyon tutarı kestiğini, fakat davacının söz konusu teminat mektuplarını erken ödeyerek kapattığını, davacı tarafından üç aylık süresi dolmadan teminat mektuplarının kapatılmasına rağmen davalı bankanın teminat mektupları üç ay sonunda kapatılmış gibi davacıdan komisyon kesintisi yaptığını, bu nedenlerle...
Banka ait 06.06.1997 tarihli 146.250 Euro bedelli ve 72.750 Euro bedelli banka teminat mektubu teslim ettiğini, davacının sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerini eksiksiz bir şekilde yerine getirdiklerini, 11.12.1999 tarihinde geçici kabul 28.12.2001 tarihinde de kesin kabul işlemlerinin yapıldığını, buna rağmen davalının davacıya teminat mektubu iadelerini gerçekleştirmediğini, kesin kabul işleminin üzerinden 17 yıl geçtikten sonra 12.11.2018 tarihli ... yazısıyla davacının alt yüklenicisi ... LTd.Şti'nin ...'na 308.887,69 TL tutarında projeye ilişkin borcunun ödenmediğini ve bu sebeple 72.750 Euro tutarındaki banka teminat mektubunu nakde çevrildiğini davacıya bildirdiğini, buna ilaveten 146.250 Euro tutarındaki banka teminat mektubunun iadesi talebinin 23.05.2019 tarihli yazı ile reddedildiğini, davacı tarafından davalıya .......
Dava Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na ihbar olunmuş, ... vekili, kıymetli evrak niteliğinde olmayan teminat mektuplarının haczedilemeyeceğini savunmuştur. Mahkemece davaya idari yargı yerinde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş; hükmün davalı 3.kişi banka vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, karar Yargıtay 15.H.D'nin 12.11.2009 gün ve 2009/3178-6100 sayılı ilamı ile 6183 sayılı Amme alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 68.maddesi uyarınca uyuşmazlığın genel mahkemelerde bakılarak görülmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur....
nin sözleşme kapsamında borçları da olduğu, teminat mektuplarının sözleşmedeki bu riskleri garantilediği, sözleşmenin özel şartlar bölümünün 20.maddesinde de bu hususun açıkça belirtildiği, kiracının muvafakati alınmaksızın kullanılabileceğinin de belirtildiği, davacının teminat mektuplarının nakde çevrilmesini talep etmekte haklı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü yönünde verilen karar verilmiş; işbu karar davalı banka vekili tarafından istinaf edilmekle, Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu teminat mektuplarının davacının kira sözleşmelerinden kaynaklanan alacakların teminatı olduğu ve alacak miktarının teminatın üstünde olduğu, dolayısıyla ilk derece mahkemesinin davanın kabulü yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle, davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
Bu sebepledir ki; genelde geçici hukuki korumalara karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak, talepte bulunandan teminat alınması öngörülmüştür. Somut olayda; taraflar arasında bayilik ilişkisi bulunmakta olup, dava konusu banka teminat mektuplarının da taraflarca akdedilen bayilik ve ek sözleşmeler kapsamında davalıya verildiği anlaşılmaktadır. İhtiyati tedbir isteyen davacı vekilince; teminat mektuplarının istasyona yapılacak yatırım için ödenen prim karşılığında düzenlendiği, mal sahibinin kira sözleşmesini feshetmesi nedeniyle müvekkilinin taşınmazı boşalttığı ve bu nedenle teminat mektuplarının konusunun kalmadığı ileri sürülmüştür. Ancak davacı tarafın iddiaları yargılamaya muhtaç olup, davacı tarafça dosyaya sunulan deliller kapsamında, yargılama dosyasının bulunduğu aşama itibariyle de davacının iddiası yaklaşık ispat ölçüsünde kanıtlanamamıştır....
Maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacılar vekili talep dilekçesinde özetle; geçici mühlet kararının verildiği 06.08.2024 tarihinden itibaren müvekkilleri tarafından verilen tüm teminat mektuplarının nakde çevrilmesi-bozdurulması taleplerinin durdurulması, paraya çevrilmesi halinde paranın iadesi için ara karar verilmesini, kararın bankalara bildirilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: dava konusu teminat mektuplarının dava dışı -----düzenlenen teminat mektupları olduğunu, bu kapsamda davacının işbu davayı açma yetkisi ve pasif husumet ehliyeti bulunmadığını, müvekkili banka ile dava dışı------ Sözleşmesine istinaden adı geçen şirket tarafından, müvekkil bankadan teminat mektubu talep edildiğini ve müvekkili banka tarafından da talep edilen teminat mektuplarının düzenlendiğini, muhatap tarafından, teminat mektupları ile --- edilen riskin gerçekleştiği ve teminat mektuplarının paraya çevrilmesi talebi ile müvekkili bankaya başvurulduğunu, müvekkili banka tarafından muhatabın tazmin talebinin uygun bulunarak tazmininin gerçekleştiğini, her bir teminat mektubu tazmininin dava dışı------- hesaplarından gerçekleştirildiğini, ne mektup lehtarı ne de mektup muhatabı tarafından bu işlemlere itiraz edilmediğini, davacının ne dava konusu ilişkinin tarafı ne de doğrudan ya da dolaylı olarak davacı ile ilgili bir işlemin gerçekleşmediğini...
Dava, teminat mektuplarının süresinin uzatılmaması sebebiyle uğranılan zarara karşılık teminat mektuplarının nakdi karşılıklarının tazmini talebine ilişkindir. Banka teminat mektuplarında banka, asıl sözleşmenin borçlusunun talebi üzerine, borçlunun borcunu tam ve gereği gibi ifa edeceği ve ifa etmemesi halinde doğacak zararı karşılayacağı yönünde alacaklıya teminat vermektedir. Banka teminat mektuplarının hukuki niteliği tartışmalıdır. Yargıtay kararlarında ve doktrinde garanti sözleşmesi görüşü ağır basmaktadır. Bankanın sorumluluğunun asıl ilişkiden bağımsız olması hali garanti sözleşmesinin özelliklerini öne çıkarmaktadır. Ancak bankanın sorumluluğu asıl sözleşmeyle bağlı ise kefalet sözleşmesi niteliğinde olduğu da vurgulanmaktadır. Teminat mektuplarında teknik olarak üç kişi bulunur: asıl ilişkisinin borçlusu lehtar, asıl ilişkinin alacaklısı muhatap ve garanti veren banka. Lehtar, dar ve teknik anlamda teminat mektubu sözleşmesinin tarafı değildir....
HD 18.04.2013 gün, 2012/3598 Esas, 2013/2707 Karar sayılı ilamları) Bu itibarla, ıslah talebine konu Banka Teminat Mektuplarının iadesi istemi yönünden de ıslah talebine konu banka teminat mektuplarının iadesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan gerekçelerle; davacının ıslah talebine konu banka teminat mektuplarının iadesi istemi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava konusu maddi tazminat taleplerinin ise; haklılığı kanıtlanamadığından reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....