Hukuk Dairesi'nin ....05.2012 günlü, 2011/6544 esas, 2012/3435 karar sayılı ilamı ile “sözleşmenin feshi halinde davacı arsa sahibinin ancak menfi zararlarını talep edebileceği, müspet zararları istemeyeceği, sözleşmede fesih nedeniyle uğranılan zararlara karşılık dönme cezası kararlaştırılmış ise kararlaştırılan cezanın talep edilebileceği, cezayı aşan zararların istenemeyeceği, hükme dayanak yapılan sözleşmenin .... maddesinin dönme cezası mahiyetinde olmadığı, bilirkişilerce hesaplanan tazminatın, inşaatın dava tarihindeki fiyatlarla tamamlanma bedeli olup müspet zarar kapsamında kaldığından ve fesih halinde istenebileceğine dair sözleşmede açık düzenleme bulunmadığından istemin reddi gerektiği, mahkemece sözleşme hükmünün yanlış yorumlanarak müspet zarara hükmedilmesinin doğru görülmediği gerekçesiyle” bozulmuştur....
(malzeme ve işçilik giderlerinden yaptığı tasarruf) ile başka bir iş yaparak kazandığı veya kazanmaktan bilerek kaçındığı yararlar, sözleşme bedelinden düşülmek suretiyle yüklenicinin olumlu zarar kapsamındaki kâr kaybının hesaplanması, yine davacının talep ettiği menfi zarar kalemleri tek tek açıklattırılarak dosya kapsamında ispatlayabildiği menfi zararları konusunda tarafların itirazlarını da giderecek şekilde Yargıtay denetimine elverişli rapor almak ve sonucuna uygun hüküm verilmesi gerekçeleri ile kararın bozulmasına karar verilmiştir....
ye gönderdiği 08.04.2014 tarihli Noter ihtarnamesi ile sözleşmenin iptali nedeniyle doğan zararlarından 500.000 USD'yi talep ettiği, ihtarnamede açıklanan zarar kalemlerinin içerisinde hava aracının bir başkasına daha düşük bedelle satılması ya da satılamaması nedeniyle uğranılacak zararlar ile birlikte hangar kira bedeli, sigorta bedelleri vs ile satış sözleşmesi ile ilgili ödenen vergi ve harçların, yani hukuki nitelendirmesi itibariyle hem müspet, hem de menfi zararların bulunduğu, davacının yine davalı ..A.Ş.'...
Eksik ve ayıplı işlerin tamir ve gideri olarak talep edilen 6.000,00-TL'nin, 1.200,00TL'lik ve 5.000,00-TL'lik iki ayrı tamir faturası ile kanıtlanmış, somut (müspet) zararlar olup; davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmesi ve yarıda bırakması dolayısıyla oluşan gerçek zararlardır. Bu husus hem bilirkişi kök raporunda hem de ek raporlarda açıkça ifade edilmiş olup, davacının müspet zararlara ilişkin olmak üzere eksik ve ayıplı işlerin tamir ve gideri için yapmış olduğu 6.000,00-TL'lik talebin yerinde olduğu anlaşılmakla talebin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı taraf ayrıca menfi zararların tazmini talep etmiş olmakla, menfi zararların nelerden ibaret olduğunun açıkça belirlenmesi gerekmektedir. Menfi zarar, genel olarak aktiften çıkan, diğer bir ifadeyle mal varlığını azaltan gider anlamındadır. Bir kısım Yargıtay kararlarında menfi zarar, sözleşme kurulmasaydı uğranılmayacak olan zarar şeklinde tanımlanmaktadır (C....
zararın ödenmesi istemi olduğu belirtilmekle, sözleşmenin ayakta kalmasının istenip istenmediğinin bir diğer ifade ile yüklenicinin işbu tazminat davasını açtığı tarihte fesih iradelerinin birleşip birleşmediğinin değerlendirilmesi (Yargıtay 23.Hukuk Dairesi'nin 21/12/2017 tarih, 2016/74 esas ve 2017/3805 karar sayılı ilamı; Yargıtay 23.Hukuk Dairesi'nin 04/03/2016 tarih, 2014/9421 esas ve 2016/1340 karar sayılı ilamı); dava dilekçesinde menfi ve müspet zararlar için şimdilik 50.000,00 TL'nin işlemiş faiziyle tahsili istenmiş olup mahkemece, bu miktarın ne kadarının menfi zarar, ne kadarının müspet zarar olduğuna ilişkin davacı taraftan herhangi bir açıklama alınmadığı nazara alınarak, davacının talebinin ne kadarının menfi zarara ne kadarının müspet zarara ilişkin olduğunun ve menfi zararının hangi kalemlere ilişkin olduğunun açıklattırılması, feshe hangi tarafın sebep olduğu ve haklı olup olmadığı üzerinde durulup müspet zarar şartlarının oluşup oluşmadığı, yine 6098 sayılı TBK'nın...
Burada istenebilecek zarar sözleşme fesihle sonuçlandığından müspet zarar değil, menfi zarar olmalıdır. Eserin reddi halinde istenebilecek menfi zarar da kaçırılan fırsat olarak adlandırılan yükleniciye ödenecek bedel ile daha sonra aynı koşullarda ve makul süre içerisinde başka bir yükleniciye işin yaptırılmış olması halinde ödenecek bedel arasındaki fark, ya da ayıplı imalâtın kaldırılarak işin yapılmasına başlanmasından önceki haline getirme bedeli (eski hale getirme) olacaktır. Davacının kaçırılan fırsat diye nitelendirilen menfi zarar istemi bulunmamaktadır. Talebi ayıplı işin sökülerek temizlenmesi suretiyle eski hale iadesi için gerekli masraf olan menfi zarardır....
Mahkemece işin tasfiyesinden sonra davalı tarafa verilmiş bulunan kesin teminat mektubplarının davacı tarafa davalı idarenin dava dışı .... sözleşmeyi imzaladığı tarih olan 27.10.2010 tarihinde iadesi etmesi gerekirken, iade etmediği gerekçesiyle teminat mektubu masrafı olan 3.304,76 TL'nin davalıdan tahsiline, diğer menfi ve müspet zararlara ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Davacı taraf eldeki davada, menfi ve müsbet zarar isteminde bulunmuştur. Müspet zarar olarak 20.000,00 TL kâr kaybı, menfi zarar kalemleri olarak da; teminat mektupları komisyonu, KİK payı, sigorta bedeli, araç ve personel gideri, idari harcamalara ait giderler toplamı 74.751,69 TL istemiştir. Davacı ortak girişim ile, davalı arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu tartışmasızdır. Davacı taraf mülga 818 sayılı BK'nın 106. maddesinde sayılan zararlarını istemektedir. BK'nın 106. maddesi borçlunun direnmesi halinde borç yerine getirilmemişse alacaklıya tanınmış haklar sıralanmıştır....
Bu aşamada, müspet ve menfi zarar kavramlarına ilişkin şu genel açıklamaların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Müspet zarar; borçlu edayı gereği gibi ve vaktinde yerine getirseydi alacaklının mameleki ne durumda olacak idiyse, bu durumla eylemli durum arasındaki fark müspet zarardır. Diğer bir anlatımla müspet zarar, sözleşmenin hiç veya gereği gibi yerine getirilmemesinden doğan zarardır. Kuşkusuz kâr mahrumiyetini de içine alır. Davacının mamelekinde, sözleşme yerine getirilseydi bulunacağı duruma göre bir azalma olmuştur. İşte müspet zarar bu iki bedel arasındaki farktan ibarettir. Müspet zarar, alacaklının ifadan vazgeçerek zararının tazminini istemesi halinde söz konusu olur. Sözleşme ortadan kalkmamaktadır, yalnız alacaklının ifaya ilişkin talep hakkının yerini müspet zararının tazminine dair talep hakkı olmaktadır. Burada borcun ifa edilmemesinden doğan zararın söz konusu olduğu gözardı edilmemelidir....
Davacı, sözleşmenin haklı feshi nedeni ile fazla ödenen iş bedelinin iadesi ve uğradığı müspet ve menfi zararlarının tazminini talep etmektedir. Müspet zarar (olumlu zarar), sözleşme tam olarak ifa edilmiş olsa idi alacaklının mal varlığının oluşacağı durum ile sözleşmeden dönülmüş olması nedeniyle mevcut durum arasındaki farktır. Dönme ve fesihte kusursuz olan yüklenicinin, kusurlu olan iş sahibinden olumlu zarar isteyebileceği kabul edilmekte ve yerleşik içtihat ve uygulamalarında kâr kaybının TBK'nın 480. maddesinin ikinci cümlesi (BK 325) kıyasen kesinti yöntemine göre hesaplanacağı kabul edilmektedir....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; taraflar arasında 27.12.2016 tarihinde eser sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmede bir kısım malzemelere ait teknik koşulların ve niteliklerinin belirlendiği, davacı şirketçe bu malzemelere ilişkin bir kısım faturaların sunulduğu, davalı kurum tarafından 28.03.2017 tarihli 187 sayılı olur ile sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, fesih nedeni olarak kurumun ihtiyaç duyduğu akaryakıt T6'si ile aralarında devam eden protokol çerçevesinde temin edildiğinin beyan edildiği, 16.07.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre makine ve tesisat için 43.506,44 TL, yoksun kalınan kar için 25.000 TL, teminat mektubu komisyonu olarak da 315 TL olmak üzere toplam 68.821,44 TL'nin bedel olarak tespit edildiği, bu miktar üzerinden davanın ıslah edildiği sabittir. Bilindiği üzere; bedel karşılığı eser sözleşmeleri yönünden sınırlayıcı istisnai bir kural bulunmadığından mahkeme kararına gerek olmaksızın tek taraflı irade beyanı ile sözleşmeden dönme mümkündür....