Ancak, taşınmazın birden fazla kişinin mülkiyetinde bulunması halinde, asıl olan paylı (müşterek) mülkiyettir. Elbirliği (iştirak) mülkiyeti ise istisna olup, ancak yasa metninde açıkça düzenlenmesi halinde söz konusu olabilir. (Miras bırakanın ölümü halinde tereke kapsamında kalan ya da evlilik birliğine dahil olan taşınmazların elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olması, TMK'nın ilgili maddelerinde açıkça düzenlenmiş olması hali gibi) Dosya kapsamından, davacı ... ile davalı ... arasında miras ilişkisi bulunmadığı gibi, dava konusu taşınmazın bir başka nedenle de elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi olmadığı anlaşılmaktadır....
Elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet türünde malikler, mülkiyet payları ayrılmadığından paydaş değil, ortaktır. Bu ilke Medeni Kanunun 701. maddesinde "...Kanun ve kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti, elbirliği mülkiyetidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı, ortaklığa giren malların tamamına yaygındır..." biçiminde yer almıştır. Bu itibarla elbirliği (iştirak) halinde mülkiyette, ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Yasada veya elbirliği (iştirak) halinde mülkiyeti oluşturan anlaşmada ortaklık adına hareket etme yetkisinin kime ait olacağı belirtilmemişse ortaklığın tasfiyesini isteme hakkı dışındaki tüm işlemlerde ortakların (iştirakçilerin) oybirliği ile karar almaları ve birlikte hareket etmeleri zorunludur....
Şti. ile yapılan 20/04/2018 tarihli sözleşmeden doğan 5.672,30-TL,…Rest. İnş. Müh. - … Adi Ortaklığı ile yapılan 31/10/2017 tarihli sözleşmeden doğan 214.951,23-TL, … Oto San. ve Tic. A.Ş. ile yapılan 25/10/2017 tarihli sözleşmeden doğan 432,29-TL,… Danış. Ltd. Şti. ile yapılan 08/09/2017 tarihli sözleşmeden doğan 2.986,20-TL, … Oto San. Ltd. Şti. ile yapılan 25/09/2017 tarihli sözleşmeden doğan 861,26-TL, … Asansör San. ve Tic. A.Ş. ile yapılan 08/12/2016 tarihli sözleşmeden doğan 98,97-TL,,… Oto San. ve Tic. A.Ş ile yapılan 22/04/2017 tarihli sözleşmeden doğan 409,54 TL, … Oto San. ve Tic. A.Ş ile yapılan 16/12/2016 tarihli sözleşmeden doğan 637,06-TL, … Geoteknik Hiz. İnş. ve Tic. Ltd. Şti. ile yapılan 15/12/2016 tarihli sözleşmeden doğan 341,28-TL, … Dijital Medya İl. Dan. Ltd. Şti. ile yapılan 29/09/2016 tarihli sözleşmeden doğan 94,80 TL, … Mim. Mob. Tas. İnş. Ltd. Şti. ile yapılan 18/11/2016 tarihli sözleşmeden doğan 1.097,80 TL,… Bir Yapı Den. Ltd....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2582 KARAR NO : 2023/306 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28.04.2021 NUMARASI : 2018/311 ESAS - 2021/363 KARAR DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Elbirliği Mülkiyetinde (Sözleşmeden Doğan)) KARAR : Çumra Sulh Hukuk Mahkemesi'nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyasından verilen 28.04.2021 tarihli karara karşı davalı T31 tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla, dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalılardan T8 olan alacağının tahsili için borçlu aleyhine Konya 12....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2022 NUMARASI : 2021/1641 E 2022/1181 K DAVA KONUSU : Ortaklığın Giderilmesi (Elbirliği Mülkiyetinde (Sözleşmeden Doğan)) KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı vekilinin 17/11/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; İstanbul 36. İcra Müdürlüğünün 2018/46929 Esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takipte dosya borçlusu T13 hissesinin bulunduğu Ordu ili, Altınordu ilçesi, Saraycık Mah. 4909 Ada 10 Parsel sayılı taşınmaza haciz konulduğunu, huzurdaki dilekçe ile şimdilik salt Ordu ili, Altınordu ilçesi, Saraycık Mah., 4909 Ada 10 Parsel numaralı taşınmazın ortaklığının giderilmesinin talep edildiğini, Müvekkili tarafından, davalı borçlu T13 aleyhine kendisinin müvekkil şirkete olan borcu sebebiyle İstanbul 36....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.06.2012 gün ve 154/125 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı ... tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, davacı ..., 07.06.2012 tarihli yargılama oturumunda; “..bu köydeki bütün yerlerin eşinden kendisine kaldığını” bildirdiğine, uyap üzerinden alınan nüfus aile kayıt tablosuna göre, eşi...’in 16.05.2001 tarihinde öldüğü anlaşıldığına, davacı dışında murisin bir çok mirasçısının bulunduğu belirlendiğine, bu durum karşısında muris ....’in terekesinin TMK. nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olduğuna, elbirliği mülkiyetinde bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişi durumunda bulunan davalıya karşı aktif dava açma sıfat ve hukuki ehliyeti olmayacağına, TMK. nun 701....
Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir. Somut olaya gelince; elbirliği mülkiyetine tabi dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş ise de, dosya içerisindeki belgelere göre karar tarihinden sonra dava konusu taşınmazın paylı mülkiyete çevrildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle borçlunun payının satışı mümkün hale geldiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...’in temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.06.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dava dilekçesi içeriğine ve dosya kapsamına göre davacıların elbirliği mülkiyetinden kaynaklanan hakka dayandıkları anlaşılmaktadır. Elbirliği mülkiyetinde T.M.K. 640. ve 702. maddeleri uyarınca tüm mirasçıların birlikte dava açmaları, terekeye temsilci atanması ya da diğer mirasçıların davaya dahil edilmesi suretiyle davaya devam olunması gerekir. Hal böyle olunca, mahkemece usuli eksikliğin giderilmesi yönünden davacı tarafa süre verilmesi, taraf koşulunun sağlanması halinde davanın esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken, bu yön gözardı edilerek yazlı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacıların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Miras paylaşımı yapılıp her mirasçının miras payı belirlenene kadar mirasçılar arasında elbirliği halinde mülkiyet ilişkisi bulunur. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları yoktur. TMK’nun 701. maddesinin ikinci fıkrasında; “Elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygındır.” hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda borçlunun miras ortaklığında bulunan miras payının haczi mümkün ise de; borçlunun kesinleşmiş bir ilamla mirasçı sıfatının bulunmadığının belirlenmesi halinde, diğer mirasçılar, mirasçı sıfatı bulunmayan borçlunun borcundan dolayı murise ait mallar üzerine konulan haczin kaldırılmasını isteyebilirler. Somut olayda, Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.07.2017 tarih ve 2016/857 E.-2017/431 K. sayılı ilamında ...'nün miras bırakan ... ...'den kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiğinin tespit ve tesciline karar verildiği, kararın 27.12.2018 tarihinde kesinleştiği, Alanya 1....
Babası öldüğüne göre, terekesi TMK. nun 701 ve 702. maddeleri gereğince elbirliği mülkiyet hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. Yine elbirliği mülkiyetinde sözü edilen MK. nun hükümleri uyarınca tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Dava da bir tasarrufi işlem olup, tüm mirasçıların katılımıyla açılması gerekir. Dava, üçüncü kişilere karşı açılmış bulunduğundan bir veya birkaç mirasçının tek başına üçüncü kişilere karşı dava açma olanağı bulunmadığı gibi adına iptal ve tescile karar verilmesini de isteyemezler. Şu halde mahkemece yapılacak iş; taşınmaz davacının babasından kaldığına göre, satış, bağış ve paylaşım suretiyle davacıya kalmış ya da davacı tek mirasçı ise, şimdiki gibi davanın yürütülmesi düşünülmelidir....