Muris Hasan'ın ölüm tarihi itibariyle (1964) tereke elbirliği hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde TMK'nın 640. maddesi uyarınca ortakların terekeye ait bütün hakları üzerinde birlikte tasarruf etmeleri esastır. TMK'nın 701. maddesinde; "Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir" şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup, terekenin tamamını kapsar. Aynı Kanun'un 702. maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin kendi payını ileri sürerek dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla, bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi yoktur....
Dava konusu taşınmazın elbirliği mülkiyeti niteliğinde olduğunun anlaşılması durumunda yukarıdaki gibi bozulmasına, aksi durumda ise iddia ve savunma çerçevesinde taraf delilleri toplanarak uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu yön araştırılıp belirlenmeden, taşınmazın elbirliği mülkiyetinde olduğu varsayılarak yazılı şekilde bozulmasına karar verilmesi doğru değildir. Açıklanan bu nedenlerle, bozmaya katılmakla birlikte gerekçe yönünden Dairemizin sayın çoğunluğunun görüşüne katılmamaktayım. 01.04.2010...
Miras bırakanının terekesi ölüm tarihine göre, elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. TMK'nın 701. maddesi gereğince elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. TMK'nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre, elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranır. Yani tasarrufi işlemler tüm mirasçıların katılımıyla yapılabilir. Bu kapsamda, tasarrufi işlem niteliğindeki davanın da, terekeye göre üçüncü kişi konumunda bulunanlar aleyhine birlikte açılması gerekir. Bir mirasçının, özellikle acele hallerde miras şirketinin menfaatini korumak için, bütün mirasçılar adına, yalnız başına dava açması mümkün ise de, bu şekilde açılan bir dava tüm mirasçıların katılımı sağlanmadan yürütülemez. Bu halde, diğer mirasçıların da davaya katılımlarının sağlanması, muvafakatlerinin alınması veya terekeye temsil tayin ettirilmesi gerekir....
nin mirasçıları oldukları, dava münhasıran kabule göre sonuçlandırılmadığı gibi, elbirliği mülkiyetinde tüm mirasçıların birlikte kabulü olmadıkça mirasçıların bir ya da birkaçının kabul beyanının hüküm ifade etmeyeceği göz ardı edilerek yargılama giderlerinin temyiz eden davalılardan tahsiline karar verilmesi ve davalı taraf yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve kadastro hakimi doğru sicil oluşturmak zorunda olduğu halde davalılar adına tescile karar verilen (B) harfi ile işaretli bölümünün hangi paylarla kimin adına tescil edileceği hüküm fıkrasında açıkça gösterilmeyerek infazda tereddüt yaratacak şekilde hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.03.2012 gününde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, tapu iptali ve tescil isteminin satış vaadine konu taşınmazın elbirliği mülkiyeti rejimine tabi olması nedeniyle, tazminat isteminin ise davalılara intikal edecek miras paylarının belli olmaması nedeniyle ile reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar temyiz etmiştir. Gerçekten; çekişme konusu taşınmazın tapu kayıtlarının incelenmesinden satış vaadine konu payların elbirliği mülkiyetine tabi bulunduğu görülmektedir. Elbirliği mülkiyetinde hiçbir ortak için tasarruf edebileceği pay söz konusu değildir. Mülkiyet hakkı elbirliği ile ortaklara aittir. İşlemi yapan tarafın (ortağın) ortaklığa dahil bir mal üzerinde tasarruf yetkisi de olamayacağından işlem ancak borçlandırıcı işlem olarak (sözleşmeyi yapan ortaklar bakımından) hüküm ve sonuç meydana getirir. Bu nedenle mahkemece davacıların ilk kademedeki mülkiyet aktarımına ilişkin isteminin reddi yasaya uygundur....
Dava Hazineye karşı açılan kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği sebebiyle tescil istemine ilişkin olup, mahallinde dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarında dava konusu taşınmazların davacıların babalarından intikal ettiği belirlenmiş olması karşısında babalarından davacılara ne şekilde intikal ettiği, murisin başkaca mirasçılarının bulunup bulunmadığı, başka mirasçıları var ise; bunlar arasında taksim yapılıp yapılmadığı ve bu taksimde dava konusu yerlerin kimlere kaldığı hususlarında gerekli araştırmalar yapılmamıştır; taşınmazlar davacıların babalarından intikal ettiğine göre tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. Elbirliği mülkiyetinde ortakların payları olmayıp, her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamına yaygın bulunmaktadır. TMK'nın 640 ve 702. maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği aranmakta yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılabilmektedir....
ın terekesinin 4721 sayılı Kanun'un 701. maddesine göre elbirliği mülkiyet hükümlerine tâbi olduğu, elbirliği mülkiyetinde ortakların belirlenmiş payları olmayıp her birinin hakkı ortaklığa giren malların tamamı üzerinde söz konusu olduğu, elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oy birliği şartı aranarak tüm mirasçıların katılımı ile tasarruf işlemleri yapılabileceği, terekeye dahil bir eşyanın mülkiyetini mirasçıların tek başına talep edemeyeceği, muris ...'ın da davacı ... dışında yasal mirasçıları olduğu gerekçesiyle davanın husumet yokluğundan usûlden reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle ... (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 2015/8079 Esas, 2016/3367 karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararının usule ilişkin eksiklik bulunduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile ... İlçesi, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESPİT İSTEMLİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; elbirliği mülkiyetinde bulunan taşınmazın taksim iddiasına dayalı tespit ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 8.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE,25.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hükme esas alınan 9.12.2009 tarihli bilirkişi raporunda, sözleşme eki olan Armada Parkevleri Site Genel Mahal Listesinde belirtilen 10.ve 11. maddedeki hizmetlerin yerine getirilmediğini,12.maddede yeralan etrafında hertürlü güvenlik tedbirleri alınmış açık tenis kortu, çocuk oyun parkı, mini futbol sahası, basketbol ve voleybol sahasının Armada parkevlerinin mülkiyetinde olmayan Belediye mülkiyetinde bulunan ve kamuya açık olan 2661 m2 alanlı 3063 ada 1 nolu parselde davalı şirket tarafından yapılmış olduğu tespit edilmiştir. Hal böyle olunca davalının mahal listesinin 12.maddesinde yer alan edimlerini sitenin mülkiyetinde olmayan Belediye sahasına mı yoksa sitenin mülkiyet sahasına mı yapıp yapmadığı önem kazanmaktadır....
Murisin ölüm tarihine göre terekesi elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi olup, taksim hakkında bir açıklama da yapılmamıştır. TMK.nun 701.maddesinde; “Kanun veya kanunda öngörülen sözleşmeler uyarınca oluşan topluluk dolayısıyla mallara birlikte malik olanların mülkiyeti elbirliği mülkiyetidir” şeklinde tanımlanmıştır. Elbirliği mülkiyetinde mirasçıların tereke malları üzerinde belli pay veya payları olmayıp hakları taşınmazın tamamı üzerine yayılmış olup terekenin tamamını kapsar. Aynı Kanunun 702.maddesinde topluluk devam ettiği sürece tasarrufi işlemlerde tüm ortakların oybirliğiyle karar vermeleri gerektiği belirtilmiştir. Dava açmak da tasarrufi bir işlem olduğuna göre, mirasçılardan birisinin tek başına dava açması mümkün değildir. Başka bir anlatımla; bir mirasçının elbirliği mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmaz için üçüncü kişilere karşı tek başına dava açma sıfat ve yetkisi bulunmamaktadır....