Aleyhine 17.12.2004 tarihli dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, davalılar ise davacı aleyhine 14.4.2005 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil ve elatmanın önlenmesi istenmesi ile davaların bozma kararı üzerine yapılan yargılaması sonunda; Asıl dava ile birleştirilen temliken tescil davasına yeniden bir karar verilmesine yer olmadığına, Davalılar birleşen dosya davacılarının elatmanın önlenmesi davasının kabulüne dair verilen 14.5.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mülkiyet hakkına dayalı haksız elatmanın kal suretiyle giderilmesi istemi ile açılmıştır. Davalılar, davacının maliki olduğu 71 parsel sayılı taşınmazın 1000 metrekarelik bölümünde iyiniyetle yapı yaptıklarını, bu bölümün Türk Medeni Kanununun 724....
Dava, çapa bağlı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve kal istemlerine ilişkindir. Malik yada zilyet olunan taşınmaza haksız elatma halinde taşınmazın korunması istemi yargı önüne taşınabilir. Mülkiyet hakkının içeriği başlıklı TMK. 683.maddesinde “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; davacı 6439 parsel sayılı taşınmazına davalı taşınmazındaki saçakların taşkın bulunduğundan elatmanın önlenmesi ile kal’ini istemiştir. Hükme esas alınan 03.07.2009 tarihli fen bilirkişi raporundan, 6438 parsel sayılı taşınmazdaki odunluk ile kömürlük saçağının 1,04m² ve 6440 parsel sayılı taşınmazdaki yağmur oluğunun 10cm davacı taşınmazına taşkın olduğu anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesinin 14.10.2020 gün ve 2018/6646 E. - 2020/6221 K. sayılı ilamıyla; davalı vekilinin elatmanın önlenmesine yönelik temyiz itirazlarının reddine; ecrimisile yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Yargıtay bozma ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme yoluna başvurulmamakla elatmanın önlenmesi istemine ilişkin hüküm şekli anlamda kesinleşmiştir. Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde hüküm tekrarı yapılarak, taşınmaza elatmanın önlenmesine, ecrimisil bedeli olan 1.200,00 TL'nin davalıdan alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Dairemizin 28/09/2022 gün ve 2022/1432 E. - 2022/5599 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir....
Ancak, mahkemece önceden verilen karar elatmanın önlenmesi yönünden temyiz itirazlarının reddi ile ecrimisil dönemi nedeniyle bozulmuştur. Bozma kararına uygun olarak yapılan değerlendirmede, ihtarnameden sonraki dönem için hesaplanan ecrimisil miktarından Borçlar Kanununun 44. maddesi (TBK 52. md.) uyarınca indirim yapılması doğru olmadığı gibi, elatmanın önlenmesi talebi bakımından hükmün infazını ilgilendirmesi nedeniyle 30 günlük süre tanınması da isabetsizdir. Öte yandan dava elatmanın önlenmesi bakımından 500.00.TL, ecrimisil talebi bakımından 19.200.00.TL değer gösterilerek ve bu değerlen üzerinden harçlandırılarak açılmış, yargılama sırasında harç tamamlanmamıştır. Bu durumda davacı yararına kabul kapsamına alınan miktar üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2007 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 04.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 1330, 961, 1143, 1054, 1012, 1554 parsellerde paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemi ile açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, intifadan men koşulu gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi Ve Yıkım Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı Hazine vekili dava dilekçesinde, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan dava konusu tapusuz taşınmazın, davalı tarafından ev yapmak suretiyle işgal edildiğini belirterek elatmanın önlenmesini ve yapının yıkılmasını talep etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım talebine ilişkindir....
Öte yandan, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı yada kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya şuyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Dava; paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi, terditli olarak da tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Hemen belirtilmelidir ki, paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı veya kullanabileceği bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre, payından az yer kullandığını ileri süren paydaşın sorununu elatmanın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya ortaklığın satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir....
Noterliğinin 09.08.2012 tarihli ve 07185 yevmiye numaralı ihtarnamenin davalıya 16.08.2012 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak sonuç alınamadığını, taşınmazın kullanılamaz hale geldiğini, müvekkilinin büyük bir acıya gark olduğunu belirterek, elatmanın önlenmesini, muhdesatın kalini ve eski hale getirilmesini, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi için gerekli 10.000 TL bedelin tahsilini, 1.000 TL ecrimisilin tahsilini, 10.000 TL manevi tazminat bedelinin ödenmesini talep etmiş, 28.02.2013 tarihli dilekçesi ile ecrimisil talebini 1.703,47 TL ve elatmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirilmesi için gerekli bedele ilişkin talebini 28.400 TL olarak güncellemiştir. Mahkemece elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil taleplerinin kabulüne, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme, ecrimisil ve manevi tazminat isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacılar vekili, davaya konu 1191 ada 173 parselde kayıtlı taşınmaza davalının müdahalesinin önlenmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 16.07.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 1.500 TL ecrimisilin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne, ecrimisil talebinin kısmen kabulü ile 422,56 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....