Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/305 Esas, 2019/123 Karar sayılı elatmanın önlenmesi davasının feragat nedeniyle reddine, birleştirilen Osmaniye 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/206 Esas, 2014/165 Karar sayılı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası yönünden elatmanın önlenmesine ve 3.000,00 TL ecrimisil bedelinin asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı ...’den tahsiline karar verilmiştir. IV. İSTİNAF 1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. 2....
Öte yandan; TMK’nin 995/2. maddesi; “iyiniyetli olmayan zilyet, yaptığı giderlerden ancak hak sahibi için de zorunlu olanların tazmin edilmesini isteyebilir.” hükmünü içermektedir. TMK'nin 993. ve 994. madde hükümleri ise geri vermekle yükümlü iyiniyetli zilyedin hak ve borçlarını düzenlemiştir. Geçersiz sözleşme nedeniyle taşınmazı geri vermekle yükümlü olan iyiniyetli zilyedin, taşınmazı geri vermekten kaçınma ya da alıkoyma hakkı TMK'nin 994/1 maddesi ile tanınmış bir haktır. İyiniyetli zilyet, elatmanın önlenmesi (geri verme) davası sırasında def’i (savunma) yoluyla zorunlu ve yararlı giderler ile harici satış bedelinin ödenmesini isteyebilir. Somut olaya gelince, dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 13 numaralı bağımsız bölümün 17/09/1999 tarihinden itibaren kayden davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/11/2013 NUMARASI : 2013/272-2013/501 Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi-ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece,ecrimisil talebinin reddine ilişkin olarak verilen karar, davalılar vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR Dava, kat irtifakı ve kat mülkiyeti kurulmamış arsa üzerinde bulunan binanın çekişmeli bölümüne elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen kararın temyizi üzerine Dairece; “…kayden davacıya ait çekişmeli yere davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın elattıkları belirlenerek elatmanın önlenmesine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Kal Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalının davacıya ait 1563 ve 1564 parsel sayılı taşınmazlara bina yapmak, 1562 parsel sayılı taşınmazı ise yol olarak kullanmak suretiyle haklı bir nedene dayanmaksızın el attığını belirterek, elatmanın önlenmesini ve binanın kalini istemiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazlarda davacının hakkı bulunmadığını, bina yaptığı, ağaç diktiği ve yol olarak kullandığı yerlerin 2/B alanı içerisinde kaldığını, bina değerinin taşınmazın değerinden fazla olduğunu, bina yaptığı taşınmaza zilyet olduğunun kadastro tespiti ile saptandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk karar, Yargıtay 1....
"İçtihat Metni" İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR : Davanın reddine Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonunda Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesince İlk Derece Mahkemesi kararının tapu iptali ve tescil kararı yönünden onanmasına, elatmanın önlenmesi kararı yönünden bozulmasına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın tapu iptal ve tescil talebi yönünden verilen hükmün onanarak kesinleşmesi nedeniyle bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, elatmanın önlenmesine yönelik talebin reddine karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararı davacı ......
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, asıl davanın kısmen kabulüne, elatmanın önlenmesi talebinin reddine, ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar, davacı-karşı davalı vekili ve davalılar-karşı davacılar vekilince temyiz edilmiş, Dairemizin 29/06/2020 tarihli ve 2018/4819 Esas, 2020/4079 Karar sayılı ilamıyla; tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, davacı tarafın temyiz itirazının değerlendirilmesinde; dava konsu yerde fiili taksimin oluşmuş olması nedeniyle elatmanın önlenmesi talebinin kabul edilmesi gerektiği, davalı tarafın temyiz itirazlarının değerlendirilmesinde; mülkiyetin davacıya ait olduğu dönemde davalının iyiniyetle kullandığı anlaşıldığından masraflar yönünden davanın kabul edilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuş, davacı- karşı davalı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ecrimisil, Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacılar vekili, davacıların davaya konu 40 parselin sahibi olduklarını, davalının ise hissesi olmamasına rağmen, bu parseli sürmek suretiyle işlediğini, bu nedenle müdahalesinin men’ini, ayrıca hissedar olmadığı taşınmazı uzun süredir kullanan davalıdan her yıl için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ve ait olduğu seneden itibaren işleyecek yasal faiziyle 2010-2014 yılları için toplam 500 TL ecrimisile hükmedilmesini talep etmiş, elatmanın önlenmesi için dava değerini 1000 TL olarak göstermiş, 08.10.2015 tarihinde talebini, ecrimisil yönünden 33.642.40 TL, elatmanın önlenmesi yönünden 223.622.98 TL olarak artırmıştır....
Mahkemece bozma ilamına uyularak devam eden yargılama neticesinde, asıl dava davacısı ... yönünden davanın reddine, diğer davacılar yönünden elatmanın önlenmesi talebinin kabulü ile ecrimisil talebinin kısmen kabulüne, yıkım ve birleşen dava hakkında önceki hüküm kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup; hüküm, davalı-tereke temsilcisi-birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava; çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve ecrimisil, birleşen dava ise harici satın almaya dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Öncelikle belirtmek gerekir ki; bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Öte yandan, HMK'nin 297. maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren, tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa kararla daha sonra yazılan gerekçeli kararın uygun olması zorunludur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şahsi hakka (kira sözleşmesine) dayalı saldırının önlenmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 2/1 maddesinde “dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir.” hükmüne yer verilmiştir. Görev kamu düzenine ilişkin olup mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Somut olayda; davacı kira sözleşmesine dayalı olarak taşınmaza zilyet olup kullandığını, davalılar tarafından haksız müdahale edilerek taşınmazda ölçümler yapılmaya başlandığını ileri sürerek davalıya karşı saldırının önlenmesi isteğinde bulunmuştur. Kiralayan davada taraf olmadığı gibi, uyuşmazlık kira sözleşmesinden kaynaklanmamaktadır....
-KARAR- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, eski hale getirilmesi, eski hale getirilmez ise eski hale getirme masraflarının tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında çekişmeye konu taşınmazla ilgili harici satış sözleşmesi bulunduğu, davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebi ile müdahalesinin haksız olduğu gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, eski hale getirilmesi isteğinin reddine, davalı yararına hapis hakkı tanınmasına karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, özellikle; Türk Medeni Kanunu'nun 994. maddesi hükmü ile 10.7.1940 tarih 2/77 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gözetilerek davalı taraf yararına hapis hakkı tanınmak suretiyle işin esası hakkında yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur....