Bilindiği üzere, 3402 sayılı Yasa'nın 12/4. maddesi uyarınca kadastrosu tamamlanan çalışma alanı içerisinde kalan eski tapu kayıtlarının işleme tabi kayıt niteliğini kaybedecekleri, bu tür tapulardan ancak, delil olarak istifade edilebileceği tartışmasızdır. Diğer taraftan, tespit dışı kalan taşınmazın bu hali ile devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yer niteliğinde bulunduğu, bu gibi yerler için kadastrodan önce tapu kaydına dayanılarak elatmanın önlenmesi davası açılamayacağı, ancak açılacak bir tescil davasında lehe karar alınıp sicile yansıması halinde tapu kaydı olarak değer verilebileceği ancak bu bağlamda oluşacak mülkiyet hakkına dayalı olarak açılacak elatmanın önlenmesi davasının dinlenebilir olacağı açıktır. O halde, davanın tümden reddine karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuş olması doğru değildir. Davalı Dilekln temyiz itirazları yerindedir....
Asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...tahsis belgesi dışında kalan yerle ilgili elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne ve tapu tahsisine dayalı tapu iptal ve tescile ilişkin karşı davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak davalının dayandığı tapu tahsis belgesinin varlığı kabul edilemeyeceği gözetildiğinde, durdurma kararı verilmesine de yasal açıdan imkan bulunmadığı, hal böyle olunca; bilirkişilerin krokisinde A ile işaretli bölüm yönünden asıl davadaki elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğinin de kabulüne karar verilmesi gerektiği ....” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, dava konu taşınmazın krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünün tahliye edildiği ve üzerindeki inşaatın yıkımının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer istekler yönünden bozma öncesinde verilen hükmün kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, yıkım, tapu iptali, tescil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın reddine, tescil isteği bakımından davanın kısmen kabulüne, birleşen davaların ise reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ....ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen davalar ise; tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir....
Öncelikle dosya arasında bulunan her iki tapu kayıt sureti eklenerek Tapu Müdürlüğünden çekişme konusu taşınmazın doğru olan tapu kaydı istenmelidir. Gönderilecek olan tapu kaydında, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının malik bulunmaması durumunda, elatmanın önlenmesi talebinin reddine, ecrimisil talebinin ise Yargıtay ve Dairemizin kökleşmiş uygulamasına göre haricen satın alan davalının zilyetliğinin iyiniyetli bulunması nedeniyle reddine; davacının tapu maliki olduğunun anlaşılması halinde harici satış sözleşmesi geçersiz olup, davalının tapu ve mülkiyetten kaynaklanan hakkının bulunmaması nedeniyle elatmanın önlenmesi talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, kadastro öncesi zilyetliğe dayalı tapu iptal ve tescil, birleşen dava elatmanın önlenmesi isteğine ilişkin olup, yargılama sonunda tapu iptal ve tescil isteğinin reddine, birleşen dosyada elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne karar verilmiş, verilen karar tapu iptali ve tescil davasının davacısı ve davalısı tarafından temyiz edilmiştir....
A R A R Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 09.02.2018 tarih ve 2018/1 sayılı kararı ile 21.02.2018 tarih ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Yargıtay'ın Ceza ve Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, Dairenizin bakmakta olduğu taşınmaz mallara ilişkin tapu kaydına ve mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, yıkım ve haksız işgal tazminatı (ecrimisil) istekli davalar sonucu verilen kararların temyiz incelemesinin Dairemizin görevine girdiğine ilişkin karar verilmiş, ve dosyalar Dairemize gönderilmiş ise de; Dairemizden gelen dosyalar arasında yukarıda numarası yazılı davada taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın paydaşlar arası elatmanın önlenmesi davasına karşı dava olarak açılan inançlı temlike dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup temyiz isteğinin Dairemizin görevi cümlesinden bulunmamakla, dosyanın yeniden Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 16/07/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
aleyhine 11.10.2005 gününde verilen dilekçe ile men'i müdahale, kal karşılık dava tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacının men'i müdahale ve kal davasının kabulüne dair verilen 31.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-k.davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım, karşı dav a ise taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Mahkemece, tapu kaydına dayalı elatmanın önlenmesi istemi kabul edilmiş, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı istem reddolunmuş, hükmü karşı davacı ... temyiz etmiştir. Karşı davacının dayandığı 3.12.1982 günlü taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmemiştir....
Olağan koruma eylemleri; onarımlar, mahsullerin toplanması, bozulacak olanların satılması, acele olarak yapılması zorunlu bulunan işlemlerin yerine getirilmesi ile istihkak, elatmanın önlenmesi ve tapu sicilinde hak sahipliğinin saptanması gibi taksimi mümkün olmayan taleplerdir. Bu hususlarla ilgili olmak üzere elbirliği ortaklarından her biri bağımsız olarak dava hakkını kullanabilir. Türk Medeni Kanununun 702/2 maddesinde aranan ortakların oybirliği şartı hiç şüphesiz terekeye ait bir hakkın tasarrufu işlemleridir. Bu durumda mülkiyet değişikliği söz konusu olacağından ortaklar oybirliği ile karar vermelidir. Belirtilen nedenle, elbirliği mülkiyete konu taşınmaza elatılması halinde bu elatmanın önlenmesini ortakların tek başına istemesi mümkün ise de elatmanın yanısıra kal isteminin de söz konusu olduğu hallerde tüm ortakların davada birlikte yer almaları gereklidir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Elatmanın Önlenmesi - Tapu İptali ile Tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ile elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, tapu kaydındaki şerhe dayalı kişisel haktan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 03.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....