"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 475 parsel sayılı taşınmazına, komşu 477 parsel maliki davalının garaj nitelikli taşkın yapısıyla müdahale ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme isteğinde bulunmuştur. Davalı, iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı taşınmazına elatma olgusu saptanarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir....
Meradan yararlanma hakkı olan köy ve belediyeler yoksun kaldıkları yararlanma nedeniyle haksız elatmanın kaldırılmasını, hayvanlarının yararlanamaması sebebiyle ot bedelini, mülkiyet hakkı sahibi olan Hazine ise, haksız elatmanın giderilmesi ve bunun dışında 4342 sayılı Mera Kanununun 4/4 maddesine dayanarak meralarda meydana gelen tahribat sebebiyle eski hale getirme masraflarının tahsilini haksız eylem sahibinden isteyebilir. Başka bir ifade ile köy ve belediyelerin eski hale getirme masraflarını, Hazinenin de ot bedelinin tahsilini talep etmesine olanak yoktur. Diğer taraftan eski hale getirme bedeli vasfı bozulan meranın ıslah edilmek suretiyle mera vasfının kazandırılması için boş olan arazide yapılacak masraflardır. Başka bir deyişle mera vasfını yitirmiş yerin yeniden eski hale getirilmesi için gerekli olan tohumlama ve benzeri biyolojik teknikler, gübre ve ekim, zararlı ot mücadelesi vd. masrafların bedeli talep edilebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale iade, kal ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atmanın önlenmesi, eski hale iade, kal ve ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmaza davalı idarenin kamulaştırmasız el attığı mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporu ve tekmil dosya münderecatından anlaşıldığından, el atmanın önlenmesi, eski hale iade ve kal davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.08.2011 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.11.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir....
Bir kimsenin kendi çapı dışına çıkarak bir başka kimseye ait taşkın inşaat yapması onun iyiniyetini değil kötüniyetli olduğunu gösterir. Kısaca ifade etmek gerekirse, somut uyuşmazlıkta iyiniyet koşulu gerçekleşmediğinden temliken tescil davasının kabulüne olanak yoktur. Kabule göre de; bilirkişinin zemin bedeli olarak bulduğu 305.60 YTL.nin davalılara ödenmesine karar verilmesi yerine malzeme bedeli olan 4211.55 YTL.nin davacıdan alınarak davalılara ödetilmesine karar verilmesi yanlıştır. Birleşen davanın davacılarının temyiz itirazlarına gelince; Bu davada davacılar, başlangıçtaki elatmanın önlenmesi ve kal isteminden vazgeçmişler, Türk Medeni Kanununun 723. maddesine dayanarak malzeme araziden sökülüp alınamayacağından malzeme sahibine uygun bir tazminat ödenmesi karşılığı malzemenin kendilerine bırakılmasını ıslahen talep etmişlerdir....
Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.2008 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, muhtesatın kal'i ve eski hale getirme bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mera olarak sınırlandırılan 519 parsel sayılı taşınmaza müdahalenin önlenmesi, üzerinde bulunan bina ve zeytin ağaçlarının kal'i, ayrıca eski hale getirme bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın köy yerleşim alanı içine alındığından takdiri mahkemeye bıraktığını belirtmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
Somut uyuşmazlıkta; davacının talebi, meraya müdahalenin meni, kal ve eski hale getirme istemlerine ilişkindir. Mahkemece eski hale getirme bedeline ilişkin hüküm kurulduğu halde davacının meni müdahale ve kal istemine ilişkin olumlu veya olumsuz hüküm kurulmamıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporları keşfi izlemeye elverişli olmadığı gibi, hüküm kurmaya da elverişli değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2012 gününde verilen dilekçe ile birinci kademede elatmanın önlenmesi, ikinci kademede taşkın yapı nedeniyle tazminat ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın taşkın yapı nedeniyle tazminat ve ecrimisil yönünden kabulüne dair verilen 20.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, birinci kademede elatmanın önlenmesi ve kal ikinci kademede taşkın yapı nedeniyle tazminat ve ecrimisil istemine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, el atmanın önlenmesi, kal ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazlar ile ilgili kadastro çalışmaları yapıldığı ve tutanak tutulduğundan Kadastro Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro Mahkemesi ise, dava konusu taşınmazda davacıların kal ve eski hale getirme istemleri yönünden davayı tefrik ederek, kal veeski hale getirme istemlerinin yenilik doğurucu karar almayı gerektirdiği ve genel mahkemece karara bağlanması gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....