"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ, YIKIM Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 1731 parsel sayılı taşınmazına komşu taşınmazda paydaş davalının, merdiven yaptığını ve taşınmazın avlusunu kendi taşınmazı gibi kullandığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, merdiven ve eklentilerinin yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, 1731 parsel sayılı taşınmazda kullandığı kısmın 20 yıl önce eşine miras kaldığını, evin cephesini de yol ve avlu olarak kullandığını, bu yerle ilgili ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/41 Esas sayılı dosyası ile geçit hakkı istemli olarak açtığı, davanın halen devam ettiğini ileri sürerek davanın öncelikle husumetten reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esastan reddini savunmuştur....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Somut olayda; Davacı 51 ve 57 parsel sayılı taşınmazlarının genel yola bağlantısının bulunmadığını ileri sürerek, davalılara ait 58, 59 ve 61 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Dosya içinde bulunan kadastro paftası ve mahkemece taşınmaz başında yapılan keşif sonucu alınan fen bilirkişi raporu incelendiğinde davacı taşınmazlarının genel yola cephesinin bulunmadığı ve geçit ihtiyacının olduğu sabittir. Bu nedenle mahkemece, yapılan inceleme sonucunda en uygun güzergahın 59 ve 89 parseller olduğu ve 89 parselin orman niteliğinde bulunması nedeniyle, kamu mallarında geçit hakkı tesisi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, belirli bir yerden değil, belirlenecek en uygun yerden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Somut olayda; davacıya ait taşınmazın nispi geçit ihtiyacı içerisinde olduğu, geçit alternatiflerinin değerlendirilerek en uygun alternatif üzerinden geçit hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır....
Mahkemece, geçit irtifakı kurulması davasının kabulüne, elatmanın önlenmesi davası hakkında ise konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü, davacı ve birleşen dosyanın davalısı ... temyiz etmiştir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.05.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi ve müdahalenin önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; geçit talebinin reddine, geçit hakkı tesis edilen güzergaha müdahalenin önlenmesine dair verilen 11.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, murisi adına kayıtlı 250 parsel sayılı taşınmaz lehine geçit hakkı tesisi ve davalının hükmen tescil ettirmiş olduğu geçit hakkından faydalandırılmasını istemiştir. Davalı, davacının masraflarının karşılanması halinde geçit tesis edilen yoldan faydalanabileceğini beyanla davanın reddini savunmuştur....
Bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine nisbi geçit ihtiyacı veya geçit yetersizliği denilebilir. Geçit ihtiyacı olan kişi, davasını öncelikle taşınmazların önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltilmesi gerekir. Geçit hakkı verilmesi isteğine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından, leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmazın müşterek mülkiyete konu olması halinde, paydaşlardan bir ya da bir kaçı dava açabilir. Ülkemizde arazi düzenlemesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın doğrudan yol ihtiyacının karşılanmamış bulunması, geçit davalarının kaynağını oluşturmaktadır. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi İlkesi gözönünde tutulmalıdır....
Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir.Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyacı veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
GEÇİT HAKKI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 747 ] "İçtihat Metni" Davacı tarafından, davalılar aleyhine 03.06.2002 ve 26.12.2003 gününde verilen dilekçeler ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın Zekai yönünden kabulüne, davalı Yusuf yönünden reddine, dair verilen 30.04.2004 günlü hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Zekai tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kâğıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Bozma üzerine alternatif yol arayışı için 142 parseli uygun gören davacı bu parsel maliki Yusuf'u davaya katmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 3.12.2004 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkına müdahalenin önlenmesi ve ka, karşılık davada geçit hakkının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine, karşılık davanın kabulüne dair verilen 29.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkına elatmanın önlenmesi, karşı dava ise geçit hakkının kaldırılması istemleriyle açılmıştır. Mahkemece, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü asıl davanın davacısı temyiz etmiştir. Düzenlenen 21.4.2005 tarihli krokide 2610 parsel malikinin geçit yeri olarak 687 parselden yeşil ile boyalı kısmı kullandığı anlaşılmaktadır....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nispi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz müşterek mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit ihtiyacı olan kişi davasını öncelikle taşınmazların mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun taşınmaz malikine karşı ve daha sonra bundan en az zarar görecek olana yöneltmelidir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....