"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.08.2010 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28.05.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir....
Şti.nin karar düzeltme istemine gelince; Dava, tesis olunan intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesine ilişkindir. İntifa hakkı; başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam olarak yararlanma olanağını sağlayan bir irtifak türüdür. Kuşkusuz intifa hakkı sahibi, eşya üzerinde oluşan saldırının kaldırılmasını isteyebilir. Davacı, davalıların 73 parsel sayılı taşınmazdaki intifa hakkına elattıklarını ileri sürerek bu elatmanın önlenmesini istemiştir. Gerçekten de davacı 73 parsel sayılı taşınmazda intifa hakkı sahibi olup bu hakkını bayisi davalı ... Akaryakıt Ltd. Şti. aracılığıyla kullanmaktadır. Davalı şirket akaryakıt istasyonu işletmesinde aynı zamanda otogaz satışı da yapmaktadır. Davacı, otogaz tesislerinin intifa hakkına konu taşınmazda bulunduğunu, otogaz satışına onayı olmadığını iddia etmektedir....
Mahkemece, tarafların dava konusu taşınmazda müşterek malik olup taraflar arasında yazılı taksim sözleşmesi olmadığı gibi fiili kullanma biçimi de oluşmadığının anlaşıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın elatmanın önlenmesi davası ile çözümlenemeyeceği, müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, paydaşlar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 117 parsel sayılı taşınmazda davacı ile davalının paydaş oldukları kayden sabittir. Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir....
Ancak, elatma olgusu haksız fiil niteliğinde olup elatmanın önlenmesi davalarının da haksız fiili gerçekleştiren kişilere karşı açılması gerekir. Somut olayda, davacılar paydaşı ve zilyedi oldukları yere davalıların elattıkları iddiası ile eldeki davayı açmışlardır. Bu duruma göre, elatmanın önlenmesi isteği bakımından tarafların gösterecekleri delillerin toplanması, araştırma ve incelemenin yapılması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması isabetsizdir.’’ gerekçesi ile bozulmuş bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davalılar ... ve ...'e yönelik el atmanın önlenmesi davasının ispatlandığı gerekçesiyle kabulü ile diğer davalılara karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.12.2013 gününde verilen dilekçe ile suya elatmanın önlenmesi talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 24.12.2019 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, suya el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin 1097 parsel sayılı taşınmazda paydaş olduğunu, müvekkiline ait arazi içinde bir adet kaynak suyunun mevcut olduğunu, ancak bu kaynak suyunun ... tarafından yer altı boruları kullanılmak suretiyle haznelere alınarak içme suyu olarak kullanıldığını, davalının suya müdahalesinin menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanunu’nun 683. maddesinde de bir şeye malik olan kimsenin hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisi belirtilmiş, malikin malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava konusu edebileceği hüküm altına alınmıştır . Davalının çekişme konusu taşınmazda kayda ve mülkiyete dayalı bir hakkının bulunmadığı, tapu kaydındaki muhdesat şerhinin ilgililerine şahsi hak tanıyacağı, bu durumda ayni hak niteliğinde olan mülkiyet hakkına üstünlük tanımak suretiyle davalının haksız müdahalesinin önlenmesine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile elatmanın önlenmesi isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir....
Somut olayda; dava, tapulu taşınmazda paya vaki elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tahsili istemine ilişkindir. Bu tür davaların münhasıran sulh hukuk mahkemelerinde görüleceğine dair bir hüküm bulunmayıp, mahkemenin görevini elatılan taşınmazın değeri ve ecrimisil belirlemektedir. Davacı 4077,82 TL ecrimisil talebinde bulunmuştur. Bu itibarla mahkemece, davacının taşınmazlardaki 16/144 payına isabet eden değer bilirkişiye sorularak belirlenmeli ve bu iki değer toplamının müddeabihi teşkil ettiği kabul edilerek mahkemenin görevli olup olmadığı saptanmalıdır. Kamu düzeninden olan görev yönü üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 6.4.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemece, 1590 parsel sayılı taşınmazın davalıya ait olduğu ve arazisinden çıkan sudan yararlanma önceliğinin bulunduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki taşınmaz hukukuna ilişkin davada Serik Kadastro ile Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 220 parsel sayılı tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacının tapuya dayalı olarak 19.07.2001 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde elatmanın önlenmesi davası açtığı, daha sonra yörede 2859 Sayılı Yasaya göre pafta yenileme işlemi yapıldığından tutanak düzenlenip, 03.07.2002 tarihinde tutanağın kadastro mahkemesine gönderildiği anlaşılmaktadır. 2859 Sayılı Yasanın 4. maddesine göre pafta yenileme işlemi yalnız teknik çalışmaları kapsar, tapu siciline geçmiş veya geçmemiş mülkiyete ilişkin haklar inceleme konusu yapılamaz....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Elatmanın Önlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 12.10.2009 (Pzt.)...