Davacı, kendisine ait taşınmaza rızasız müdahalede bulunarak kazıp, toprak atmak gibi eylemleri ile zarar vermeleri nedeniyle davalılar hakkında elatmanın önlenmesi ve tazminat davası açtığını belirterek o dosyada istenmemiş olan faiz alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline hükmedilmesini istemiştir. Davalı, haksız fiilden kaynaklanan tazminat borcuna ilişkin zamanaşımının dolduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, haksız eyleme dayalı olarak açılmış olan esas davanın açılış tarihinin 27/10/2008 olduğunu, 27/10/2009 tarihine kadar BK'nın 60. maddesi gereğince 1 yıl içinde talep edilmeyen faiz alacağının asıl alacakla birlikte zamanaşımına uğradığını belirterek zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından, davacı tarafından 27/10/2008 tarihinde elatmanın önlenmesi ve tazminat istemli olarak davalılar aleyhine dava açıldığı, .....
Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir” hükmü ile mülkiyet hakkının kanunla toplum yararına kısıtlanabileceği temel ilke olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, mülkiyet hakkının nasıl korunacağı hükme bağlanmış, 730 ve 737. maddeleriyle de taşınmaz malikinin başkalarına zarar vermesinin önlenmesi hedeflenmiştir. Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nin "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun....
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Taşkın kullanma belirlendiği takdirde elatmanın tamamen ortadan kaldırılması veya tahammül sınırları içerisine çekilebilmesi için ne gibi önlemlerin alınması gerektiği bilirkişiler aracılığı ile tespit edilerek, tarafların yarar ve çıkar dengelerini gözetilerek bunların en uygununa karar verilmelidir....
Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir. Davacının sübjektif ve aşırı duyarlılığı ile değil, objektif her normal insanın duyarlılığına göre elatmaya katlanıp katlanamayacağı araştırılmalı; sonuçta katlanılabilir, hoşgörü sınırlarını aşan bir zarar veya elatmanın varlığı tespit edildiği takdirde mülkiyet hakkının taşkın olarak kullanıldığı sonucuna varılmalıdır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.11.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen davada elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl dava ve birleştirilen davanın kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 21.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... Mirasçıları vekili ve davalı ... ile birleştirilen davada davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava geçit hakkında dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, birleştirilen dava komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve kal, karşı dava geçit hakkının kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı-karşı davalı vekili, davacının 389 parsel sayılı taşınmazı lehine, davalılardan ...'...
Tapu kayıt maliki TMK’nun 683. maddesi uyarınca, taşınmaza yapılan haksız saldırının önlenmesi için elatmanın önlenmesi ve kal talep edebilir. TMK’nun 794. maddesi uyarınca tahsis, konusu üzerinde tam bir yararlanma hakkı sağlayacağından tahsis hakkı sahibi de tahsis işlemine dayanarak elatmanın önlenmesi isteminde bulunabilir. Somut olayda, dava konusu kanal niteliğindeki 175 parsel sayılı taşınmazın dava dışı Hazine adına tescil edildiği ve davacı adına tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan 09.12.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda, 175 parsel sayılı taşınmazın 33,91 m2 bölümünün 182 parsel sayılı taşınmazda bulunan tel örgü içinde kaldığı, 182 sayılı parsel ile bir bütün olarak kullanıldığı belirtilmiştir. Anılan rapor ile 175 parsel sayılı taşınmazın 33,91m² bölümünün haksız olarak kullanıldığı kanıtlanmıştır....
Mahallesi çalışma alanında bulunan 155 ada 54 parsel sayılı 4.066,38 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmaza davalının haksız olarak müdahalede bulunduğunu ve kendi rızası hilafına taşınmazı kullandığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemiyle dava açmıştır. Asıl dosyanın davalısı ... ise, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine ve miras yoluyla gelen hakka dayanarak çekişmeli taşınmaza ilişkin tapu iptali ve tescil istemiyle ayrı bir dava açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkin olup, mahkemece, elatmanın önlenmesi isteğinin kabulüne, ecrimisil isteğinin ise reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kaynak Hakkına Elatmanın Önlenmesi .K.....
Dava, tapulu taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; davacının çekişme konusu taşınmazın miras bırakanının paydaşı olduğu 1269 tarih 23 sıra nolu tapu kapsamında kaldığını, davalılardan kardeşi Mustafa'nın tarafı olduğu Manavgat İkinci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/160 Esas, 2003/307 Karar sayılı dosyasında aynı yerle ilgili olarak lehine elatmanın önlenmesine karar verildiğini, hükmün kesinleşerek infaz edildiğini, buna rağmen davalıların hala taşınmazı kullandıklarını, kendisinin yararlanmasını engellediklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istediği, mahkemece kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....