"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2006 gününde verilen dilekçe ile meraya müdahalenin önlenmesi, kal, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19.12.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı Hazine vekili 16.02.2006 tarihli dilekçesiyle davalının 217 parsel numaralı mera olarak sınırlandırılan parsele bağ dikmek suretiyle 4.300.41 m2 lik kesime müdahalesinin önlenmesine bu kısımda bulunan bağın kal'ine mera zemini bozulmuş olduğundan eski hale getirme masrafları ile kal bedelinin davalıdan tahsiline ayrıca ot bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
(Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2017/2575 Esas 2017/3598 Karar sayılı ve 19/06/2017 tarihli ilamı) "...Ancak, eski hale getirme bedeli infaz aşamasında gözetilecek bir husus olup, mahkemece el atmanın önlenmesi ve yıkım kararı ile yetinilmesi gerekirken infaz aşamasında belli olacak eski hale getirme bedelinin hüküm altına alınmış olması doğru değildir..." (Yargıtay 1.Hukuk Dairesi'nin 2014/6320 Esas 2015/6681 Karar sayılı ve 05/05/2015 tarihli ilamı) Somut olayda, dava elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve yıkım isteklerine ilişkin olup, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava değeri tespit edilmemiş ve mahkemece alınan harcın yeterli olup olmadığının değerlendirilmemiş olması da doğru görülmemiştir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacılar, kayden paydaşı oldukları 1988 parsel sayılı taşınmaza davalıların hafriyat dökmek suretiyle müdahale ettiklerini, ihtara rağmen müdahalenin sona erdirilmediğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve tazminata karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, husumet itirazında bulunup, taşınmaza herhangi bir müdahalelerinin olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı ...'in davasının feragat nedeniyle, diğer davacıların; tazminata ilişkin isteklerinin ise sübut bulmadığından reddine, elatmanın önlenmesi isteği bakımından davanın açılmamış sayılmasına, eski hale getirme isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 1988 parsel sayılı taşınmazda davacıların paydaş olduğu anlaşılmaktadır. ./.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ot bedelinin tahsili talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 10.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, meraya elatmanın önlenmesi, eski hale getirme ve ot bedelinin tazmini istemine ilişkindir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2023 NUMARASI : 2021/382 ESAS, 2023/44 KARAR DAVA KONUSU : Elatmanın Önlenmesi (Elatmanın Önlenmesi Ve Eski Hale Getirme) KARAR : KARAR GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Yukarıda esas ve karar numarası yazılı Kırklareli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi kararına karşı istinaf kanun yolu başvurusu yapılmış olmakla HMK.nun 352/1. maddesi gereğince yapılan ön inceleme sonunda; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalının davacıya ait parselin içerisine girerek duvar yapmak, ağaç dikmek, inşaat nedeniyle davacıya ait toprak yapısını bozmak suretiyle müdahale ettiğini belirterek haksız yere müdahale edilerek yapılan duvarın kaldırılmasını inşaat nedeniyle müvekkiline ait arsadaki kot farkının eski hale getirilmesini haksız olarak dikilen ağaçların sökülmesini ya da fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Elatmanın önlenmesi(müdahalenin meni), kal- eski hale getirme, ecrimisil ve tazminat isteklerinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 120. (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 413. maddesi) ve 492 Sayılı Harçlar Kanunu'nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil veya tazminatın toplamından, elatmanın önlenmesi isteğinin yanında yıkım- kal-eski hale getirme isteği de varsa dava değerinin elatılan yerin değeri ile yıkımı-kal'i-tahliyesi istenilenin veya eski hale getirme değerinin toplamından (4.3.1953 tarih 10/2 Sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) ibaret olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 26, 27, 28, 30 ve 32 maddelerinde öngörüldüğü şekilde işlemlerin yerine getirilerek gerekli olan harcın alınması zorunludur....
Dava konusu taşınmazın davalı idarece el atılan bölümünün bedeli ile eski hale getirme masraflarının yer bedelinden fazla olması halinde, el konulan kısmın zemin bedelinin davalı idareden tahsili ve el konulan bölümün davacı üzerindeki tapusunun iptali ile idare adına tesciline, yer bedelinin fazla olması halinde ise eski hale getirme bedeli ile el atıldığı zaman taşınmaz üzerinde ürün var ise bu ürünün bedeline hükmedilmesi gerekmektedir. (Yargıtay, 5HD, 04/12/2019 tarih, 2019/505 E., 2019/19689 K.,) Yargıtay'ın yukarıda belirtilen yerleşmiş içtihadı doğrultusunda somut olayda mahkemece irtifak ve pilon yeri bedeli ile eski hale getirme bedeli ayrı ayrı tespit ettirilmiş olup, irtifak ve pilon yeri bedelinin eski hale getirme masraflarından fazla olması sebebi ile müdahalenin önlenmesine, enerji nakil hattının kaldırılmasına ve dava konusu taşınmazın eski hale getirilmesinekarar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, kal ve zararın tazmini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı ... vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, el atmanın önlenmesi, eski hale getirme, kal ve zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.12.2004 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme tazminatının tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; meraya elatmanın önlenmesi davasının reddine, eski hale getirme tazminatının tahsili isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 31.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, mera parseline elatmanın önlenmesi ve eski hale getirme bedelinin tahsili istemleriyle açılmıştır. Mahkemece, davalının çekişme konusu taşınmazlardaki elatması dava tarihinden önce kalktığından, bu bölüm isteğin reddine, eski hale getirme isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir....
Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....