-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davalıların harici satıştan kaynaklanan şahsi hakka dayalı varsa bir istemlerinin kendi bayiilerine karşı ileri sürülebileceğine, kayden davacılara ait çaplı taşınmaza davalıların haklı ve geçerli bir nedenleri bulunmaksızın elattıkları belirlendiğine göre; davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 473.82.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 16.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SUYA EL ATMANIN ÖNLENMESİ Yargıtaya Geliş Tarihi:08.11.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; şahsi hakka elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,09.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, anataşınmazın ortak alanı olan bahçesi ile bu alanın dışında kalan yol üzerinde kurulmuş bulunan baz istasyonunun kaldırılması ve müdahalenin önlenmesi istemine ilişkindir. Davalı şirketin anataşınmazda herhangi bir bağımsız bölümü bulunmamaktadır. Dava davacı kat malikleri ile davalı kat maliki olmayan kişiler arasındadır. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre dava şahsi hakka dayanan elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 14.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.04.2008 gününde verilen dilekçe ile kişisel hakka dayalı müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 13.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikiyle kazanılan şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davalı, çekişme konusu yeri yükleniciden 04.06.1998 günlü temlik sözleşmesiyle kendisinin devraldığını, açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, yapının imar mevzuatına aykırı olduğundan bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Davada 07.07.1997 günlü sözleşmeye dayanılmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; " ...davacının dava konusu mülkiyeti Hazineye ait taşınmazların ecrimisil bedelini ödeyerek uzun yıllardan bu yana kullandığını, davalının bu taşınmaza haksız olarak müdahale ettiğini, bu nedenle kullanıcısı olduğu taşınmazdaki davalının haksız müdahalesinin önlenmesini talep ettiğini, dinlenen tanık beyanları ile de taşınmazların davacının murisi ve davacı tarafından ecrimisil bedeli ödenmek suretiyle kullanıldığı anlaşıldığına göre, davacının şahsi hakka dayalı olarak elatmanın önlenmesi talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Buna göre, dava salt zilyetliğe dayalı bir dava olmayıp, hakka dayalı bir davadır. O halde, konusu TMKnın 981 ve devamı maddeleri uyarınca zilyetliğin korunması davası olmadığına göre uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğu" şeklindeki gerekçe ile mahkemenin görevsizliğine, HMK 115/2 maddesi uyarınca davanın dava şartı noksanlığı nedeni ile usulden reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, yerel mahkemenin gerekçeli kararında izah edildiği üzere dava, elatmanın önlenmesi ve tahliye istemlerine ilişkindir. İddiaların ileri sürülüş şekline göre de, davacı yan şahsi hakka davalı olarak fuzuli işgalci olan davalının elatmanın önlenmesi ve tahliyesini istemiştir. Yargıtay ve Dairenin kökleşmiş içtihat ve ilkelerine göre, (iddia ve savunma doğrultusunda) tarafların bildirdikleri şahsi hakların ( kira ilişkilerinin) hangisine üstünlük tanınacağı ve yapılacak bu belirleme doğrultusunda davalının mevcut kullanımının haksız işgal niteliğinde olup olmadığı, (bu şekli ile,) fuzuli işgalin bulunması durumunda da (talepte gözetilerek) elatmanın önlenmesi ve tahliyeye karar vermesi gereken mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.05.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.02.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada şahsi hakka dayanılarak elatmanın önlenmesi ve ecrimisil talep edilmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi bakımından konusu kalmadığından yer olmadığına, ecrimisil isteminin de kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Davanın konusu 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davacı tarafından kaçak ve ruhsatsız olarak inşa edilen binanın 1. katındaki 21 numaralı bölüme ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 03.03.2020 gün ve 2019/961 Esas, 2020/2519 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Karar düzeltme dilekçesinde ileri sürülen hususlar daha önce temyiz nedeni yapılmıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere, Dairemizce de benimsenen ve Yargıtay bozma ilamı uyarınca bozmaya uygun olarak verilen mahkeme kararı gerekçesine göre, ilamımız usul ve yasaya uygun olup, düzeltilmesini gerektirir bir neden bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonucunda; mahkemece kabulüne verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen 19/06/2019 günlü direnme kararının Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dairemizin 17/12/2018 gün ve 2016/3817 Esas, 2018/9086 Karar sayılı bozma kararının kanuna, usule ve dosya kapsamına uygun olduğu, mahkemece verilen direnme kararının yerinde olmadığı anlaşıldığından, dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunun 373. maddesinin 5. fıkrası uyarınca inceleme yapılmak üzere Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 10/03/2020 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 25/01/2018 tarihinde verilen dilekçeyle şahsi hakka dayalı elatmanın önlenmesi talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kesin hüküm nedeniyle reddine dair verilen 22/05/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü....