Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde özetle, davalı kurumun ecrimisil ödemesi için kusur şartı aranmaması gerektiğini, davaya konu alan tescil harici olarak nitelendirilse de 2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca belediyelerce yol, meydan, pazar, iskele, köprü gibi umuma ait tescil dışı alan olarak nitelendirilen yerlerin işgali durumunda işgal harcı alınabileceğini, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 75 inci maddesine göre de tescil dışı alan dahi olsa müvekkil idarenin haksız işgalden kaynaklanan müdahalenin men'i ve kâl talebinin yanı sıra ecrimsil talep etme hakkının da bulunduğunu belirtmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, el atmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “İyiniyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi. 3....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, paydaşlar arasında el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, 683 üncü, 722 inci, 995 inci, 718 inci, 756 ncı maddeleri Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki el atmanın önlenmesini ve/veya ecrimisil isteyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil davasının dinlenme olanağı yoktur....
El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız el atma sürdükçe her zaman el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zaman aşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir. Ayni hak sahibi el atmayı öğrenmesine rağmen uzun süre ses çıkarmasa dahi haksız el atmanın önlenmesi davası açabilir. Bu durum TMK'nın 2. maddesi hükmüne göre hakkın kötüye kullanılması olarak da kabul edilemez....
un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Davacı, paydaşı olduğu 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazlara davalının duvar yapmak suretiyle el attığını ileri sürerek payına vaki el atmanın önlenmesine ve duvarın yıkımına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davalının taşınmazdaki paylı malikten haricen pay satın aldığı için ortakların tümünün temsili söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Asıl dava, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi, kâl ve ecrimisil, karşı dava ise temliken tescil ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 683 üncü, 722 nci, 723 üncü, 724 üncü ve 995 inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 24.10.2013 tarihli ve 2012/306 Esas, 2013/444 Karar sayılı kararıyla, 1293 sayılı parselin tapu kaydının iptaline ve orman olarak Hazine adına tesciline ve el atmanın önlenmesine karar verildiği, bu kararın taraflarca temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 09.12.2014 tarihli ve 2014/5810 Esas, 10304 Karar sayılı kararıyla, tapu iptali ve tescil istemine ilişkin karar yönünden hükmün onanmasına, el atmanın önlenmesine ilişkin hükmün ise bozulmasına karar verildiği, tarafların karar düzeltme yoluna gitmemeleri sebebiyle tapu iptal ve tescil yönünden hükmün 21.01.2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, tapu kaydı mahkeme kararı ile iptal edilen arsa niteliğindeki Yalova İli, Termal İlçesi, Akköy Köyü, 430 ada 7 parsel (eski 1293 parsel) sayılı taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak tazminata hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, el atmanın önlenmesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 683 üncü maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
El atan kişinin kasıtlı ve kusurlu olması şart değildir. El atan kişi geçersiz bir hukuki sebebe dayanıyor ise el atmanın önlenmesi davası açılabilir. El atmanın önlenmesi davası bir eda davasıdır. Bu dava sonunda davalı bir şeyi yapmaya veya yapmamaya mahkum edilmektedir. Ayni hakka dayandığından ayni bir davadır. Ayni bir dava olduğu için haksız el atma sürdükçe her zaman el atmanın önlenmesi davası açılabilir. Bu dava zaman aşımına uğramaz. Hak düşürücü süreye tabi değildir. Ayni hak sahibi el atmayı öğrenmesine rağmen uzun süre ses çıkarmasa dahi haksız el atmanın önlenmesi davası açabilir. Bu durum TMK'nın 2. maddesi hükmüne göre hakkın kötüye kullanılması olarak da kabul edilemez....
El atmanın önlenmesi davası açabilmek için dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır. Bu dava bir eda davası olup taşınmaza haklı bir sebep olmadan kişi el atmış ya da tecavüz etmiş olmalıdır. Davacı olan mutlaka malın maliki ya da zilyeti konumunda olmalıdır. Müdahalenin men’i davası hukukumuzda geniş bir yere sahiptir. Haksız el atmanın önüne geçebilmek için değişik sebeplerle el atmanın önlenmesi davası açmak mümkündür....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mülkiyet hakkına dayalı el atmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, “Mülkiyet hakkının içeriği” başlıklı 683 üncü maddesi, “Mülkiyet İlişkisi” başlıklı 722 nci maddesi, “İyi niyetli olmayan zilyet bakımından” başlıklı 995 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....