"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Duruşmada, her ne kadar suça sürüklenen çocuk ve sanıklara iddianame okunmamış ise de, iddianamenin suça sürüklenen çocuk ve sanıklara, savunmalarının alındığı celseden önce tebliğ edilerek savunmalarını hazırlamak üzere yeterince zaman tanınmış olmakla, sanıkların savunmalarını yaparken suçun neden ibaret olduğunu bildikleri de yaptıkları savunma içeriklerinden anlaşılmakla, yasal hakları da hatırlatılan sanıkların savunmalarını hazırlamak üzere süre de istememeleri karşısında, bu eksiklik sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır. 17.07.2009 tarihli tutanak ile 24.07.2009 tarihli görgü tespit tutanağına göre, ...,Barajı Havzasında bulunan demir kapakların çalındığı ve il merkezi istikametine doğru beyaz renkli bir at ve arabası ile çalınan malzemelerin getirildiği anonsu üzerine Kofçaz yolu üzerinde...
D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 1995/6720 Karar No : 1997/3495 Temyiz Eden (Davalı) : Tarım ve Köyişleri Bakanlığı - ANKARA Diğer Davalı : … Karşı Taraf (Davacı) : … Vekili : … İstemin Özeti : At yarışçılığı antrenörlük sınavına katılan davacının başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline karar veren ...İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davalı idarelerden Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından temyizen incelenip, bozulması istenilmektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir. D.Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : Temyiz isteminin reddiyle, bozulması istenen kararın onanması gerektiği düşünülmüştür....
Ancak; 1-Müştekiye ait tarladan sulama amaçlı kullanılan 1 adet trafo çalındığı olayda; suç konusu eşyanın 8000 TL değerinde olduğu gözetildiğinde TCK'nın 61. maddesi uyarınca suç konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak alt sınırdan uzaklaşılarak hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Olay tarihinde devriye görevi sırasında suça sürüklenen çocuğun at arabası üzerinde seyir halindeyken durumundan şüphenilmesi üzerine, kolluk birimleri tarafından durdurulduğu, at arabası üzerinde yapılan kontrolde 1 adet 490 kg luk trafonun ele geçirildiği, nereden aldığı sorulduğunda, aynı gün müştekiye ait tarladan çaldığını ikrar ederek henüz müracaatı bulunmayan müştekiye iadesini sağladığı anlaşıldığından, hakkında TCK'nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuğun ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA...
maddeleri uyarınca mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın kusurunun bulunmadığına, sürücü belgesinin geri alınmasının hukuki olmadığına ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Trafik kazası tespit tutanağında, Karayolları Trafik Kanunu'nun 47/1-d kusurunu ihlal ettiğinden; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise, hızı nedeniyle tali kusurlu olduğu belirtilen sanığın, kamyonu ile, meskun mahalde, bölünmüş yolda, sol şerit üzerinde seyri sırasında, bölünmüş yolun emniyet şeridinde, karşı istikametten gelen at üzerindeki mağdurun, atının yol kenarındaki poşetten ürküp, sağ şeridi geçerek, sol şerit üzerine geldiğinde, sanığın kamyonu ile at ve mağdura çarpması şeklinde meydana gelen olayda, sanığın alabileceği tedbir bulunmadığı, sanığın...
K A R A R Davacı, at yarışları hakkındaki 6132 sayılı kanunun 2. ve 3-d maddeleri gereğince bakanlığın onayı ile 2001-2002 yıllarında mahalli yarış ödeneğinden davalı belediyeye 13.000 TL ödendiğini,ancak yapılan teftiş sonucu at yarışlarının yapılmadığının tespit edildiğini,ihtara rağmen ödenen paranın iade edilmediğini,bu ödenen paranın tahsili için icra takibi yapıldığını davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek haksız itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalı taraftan tahsilini talep etmiştir. Davalılar, yetkisizlik itirazında bulunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının ikametgahı mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Yetkisizlik itirazı, HUMK’nun 187. maddesinde tahdidi olarak sayılan ilk itirazlardan olup, davanın başında işin esasına geçilmeden önce ileri sürülmesi gereklidir....
ile 1- ... ve At Tel Ür. Demir Çelik Mam. İnş. ve Mak. İml. San. Tic. A.Ş. 2-... adlarına Av. ... aralarındaki dava hakkında ... İş Mahkemesinden verilen 22.12.2011 günlü ve ... Esas 2011/436 Karar sayılı hükmün, taraflar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davalılar ... ve At Tel Ür. ... Çelik Mam. İnş. ve Mak. İml. San. Tic. A.Ş.ve ... arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından her bir davalı adına ayrı ayrı nispi temyiz harcı ile temyiz başvuru harcı yatırılması gerekirken, kararı temyiz eden davalılar adına vekilleri tarafından, bir temyiz başvuru harcı ve bir maktu harç yatırılması nedeniyle temyiz harçlarının eksik yatırıldığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuklar müdafiinin mala zarar verme suçu bakımından temyiz talebinin 17/03/2015 tarihli ek kararla reddedildiği, ek kararın suça sürüklenen çocuklar müdafiine 01/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuklar müdafiinin ek kararı temyiz etmediği belirlenerek yapılan incelemede; Suçta kullanılan at arabasının değeri ile çalınmaya teşebbüs edilen malların değerinin orantılı olup olmadığı, müsadere kararının işlenen suça nazaran daha ağır ve hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurup doğurmayacağı hususları karar yerinde gösterilip tartışılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde gerekçe gösterilmeksizin suçta kullanılan at arabasının müsaderesine dair talebin reddine karar verilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış; kararda yargılama...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Olay günü sanığın evinde kaçak et ve kaçak çay olduğuna dair yapılan ihbar üzerine sanığa ait evin etrafında güvenlik tedbiri alınmaya başlandığı esnada Suriye sınırına yakın pamuk ve biber tarlalarının içerisine doğru kimliği tespit edilemeyen üç şahsın kaçtığı, gece olduğu için yakalanamadıkları, sanığa ait evin yanında bulunan ve eve bitişik durumdaki biber tarlasının içerisinde at arabasına yüklenmiş vaziyette 11 adet çuval içerisinde 490 kg. kaçak olduğu değerlendirilen çayın ele geçirildiği olayda; Sanığın aşamalardaki savunmalarında; suçlamayı kabul etmediğini, ele geçen eşyanın kendisine ait olmadığını, arama yapıldığı sırada evinde bulunmadığını, eve geldiğinde ise at arabasını...
Ancak; Mahkemece verilen ilk karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce sadece arta kalan alana değer azalış bedeli verilmesi gerektiği yönünden bozulmuş olmasına rağmen bozma sonrası yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılarak alınan rapora göre bozma kapsamı dışına çıkılarak; 1)Taşınmazın m2 birim fiyatı bozma ilamından önce 90,00 TL olduğu ve bozma sebebi yapılmadığı için kesinleştiği halde bozma ilamından sonra m2 birim değerinin 92,00 TL olarak kabulü, 2)Taşınmaz üzerindeki göletin ve at gezinti alanının küçüldüğünden bahisle, at gezinti yolu değişikliği için yapılan masraflar ve çeşme bedeli hesaplanmak suretiyle fazla bedel tespiti, Doğru değil ise de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının; a)2 nolu paragrafındaki (166.997,77) rakamının hükümden çıkartılmasına, yerine (153.906,66) rakamının yazılmasına, b)4 nolu paragrafındaki (22.921,42) rakamının hükümden çıkartılmasına, yerine (25.627,24) rakamının...
Davalı vekili, müvekkiline ait marka ile davacı tarafa ait şekil markası arasında bir benzerlik bulunmadığını, davacıya ait markaların tanınmış marka olmadığını, TPE'de tanınmışlığa dair bir kaydın yer almadığını, at üzerinde insan oyuncu figürünün pek çok markada kullandığını, markalar arasında ticari bir bağlantı olduğu izleniminin somut olayda oluşmadığını, davacı tarafın markasının kötülenmesi ya da itibarından faydalanılmasının söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait şekil markasının 556 sayılı KHK’nın 8/4 maddesi gereği tanınmış marka statüsünde olduğu, davalının davaya konu markasının davacı markasına 8/1-b maddesi uyarınca iltibas oluşturacak derecede benzer olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı markasının tescili olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir....