Hukuk Dairesine gönderilmesi için mahkemesine iade edilmesine karar verildiği görülmüştür.Bölge Adliye Mahkemeleri 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 25 ve geçici 2. maddeleri uyarınca kurulmuş ve Adalet Bakanlığının 07.11.2015 tarihli 29525 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan kararı uyarınca tüm yurtta 20.07.2016 tarihinde göreve başlamışlardır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar istinaf yoluna tabidir.Yerel mahkemece ayıplı, eksik iş sebebiyle sözleşmenin feshi ve ödenen sözleşme bedelinin iadesine ilişkin görülmekte olan davada nihai karar 20.07.2016 tarihinden sonra verilmiştir.Yukarıda açıklanan sebeple kanun yolu inceleme görevi Bölge Adliye Mahkemesine ait olduğundan, ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine iadesine karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda gösterilen...
Dava, davalı yüklenici tarafça imâl edilip, davacı iş sahibine teslim edilen ve bedeli ödenen buhar kazanının davalı tarafından dava dışı 3. kişiye satıldığı, ancak kazanın CE belgesi olmadığından doğalgaz bağlantısının yapılamadığı dolayısıyle, 3. kişi tarafından geri çevrildiği, bu sebeple davacının sözleşmeyi fesh ederek, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi talep edilmiş olup, davalı ise, imal edilecek buhar kazanının CE belgeli olmasının sözleşmede olmadığını, CE belgesi olmadığı için dava konusu kazanın ucuza imal ettirilip, davacının bilgisi dahilinde kendisine teslim edildiği, davacının CE belgesi olmayan bu ürünü bile bile aldığını, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığı ileri sürülerek davanın reddi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, ayıp nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödenen bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin davanın reddine dair kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı kurulan güvenlik sisteminin çalışmadığı ve sözleşmenin ayıplı ifa edildiği iddiasıyla ödenen badelin tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava sözleşme ve dava tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve konusu güvenlik sistemi kurulması işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmış alacak davasıdır....
dört yıl kullandıktan sonra sözleşmenin feshi ve ödenen 18.000,00 TL'nin iadesi talebinin TMK'nın 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olması nedeniyle birleşen dosyadaki davacı iş sahibinin taleplerinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Bunlar eserdeki ayıbın önemine göre, eserdeki ayıpların giderilmesini talep (onarım) hakkı, ayıplı eserden ötürü ücretten indirim isteme hakkı ve eseri kabulden kaçınarak yapılmışsa ödemelerin iadesini talep haklarıdır. Aynı Yasa kuralı uyarınca iş sahibi ayrıca, ayıp sonucu uğradı zararların tazminini de talep edebilir. Ne var ki, belirtildiği üzere bu haklardan herhangi birisi eserdeki ayıbın önemine göre kullanılabilecektir. Örneğin, eserdeki ayıbın tamiratla giderilmesi mümkünse iş sahibi eserdeki ayıbın tamiratla giderilmesi seçeneği yerine eserin yükleniciye iadesi koşuluyla ödediği bedelin iadesi isteminde bulunamaz. Zira, bu şekilde seçimlik yetki kullanılması dürüstlük kurallarıyla bağdaşmaz....
Davalı vekili, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca garanti kapsamında kalan tüm bakım ve parça değişim hizmetlerinin davalı tarafından eksiksiz yerine getirildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; makinedeki arızanın üretimden değil kullanım hatasından ve davalının servis hizmetlerinin yeterli titizlikte verilmemesinden kaynaklı olduğu, davacının üretimdeki ayıptan dolayı sözleşmenin feshi ile ayıplı malın davalıya iadesi ile ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, davacının talebiyle bağlı kalınarak, davacının iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....
Dava dilekçesinde, ayıplı araçtan kaynaklı sözleşmenin feshi, bedelin iadesi, verilen senetlerin iptali, ödenen ekspertiz bedelinin iadesi ve ayıptan kaynaklı duyulan manevi üzüntü nedeniyle manevi tazminat talep edildiği anlaşılmıştır. Mahkemece kurulan hükümde sözleşme sebebiyle kısmen yapılan ödemenin iadesine karar verildiği, fazlaya ilişkin istemin ise reddedildiği belirtilmesine rağmen dava dilekçesinde talep edilen sözleşmenin feshi ve senetlere yönelik herhangi bir hüküm ve gerekçe tesis edilmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle de davanın ret ve kabul oranlarının belirlenmesi ve denetlenmesinin mümkün olmadığı görülmüştür. Mahkemece yapılmasına gereken, hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü kapsamında, dava dilekçesindeki tüm taleplerin davacı tarafa açıkça sorulması ve açıklatılan talepler hakkında dosyadaki tüm delillerin değerlendirilip gerekçelendirilerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....
- K A R A R - Dava, satılan mal ayıplı olduğundan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeye istinaden verilen çekin bedelsiz kaldığından çek yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davacının taleplerinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından yapılan ayıp ihbarının B.K.nun 198/3.ve M.K.nun 2.maddesi kapsamında süresinde yapılmadığı ve bu nedenle davacının feshe ve bedel iadesine hak kazanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle cezai şart, asıl borca bağlı olarak ve ancak bu borcun ihlali ile doğabilecek olan fer’i bir edimdir . Sözleşmenin feshi halinde olumlu zarar niteliğindeki ifaya ekli gecikme cezası istenemez. Bu nedenle davacı ...'in gecikme cezası talebi reddedilmiştir. Netice olarak Davacı ...'in davasının kabulüne , Sözleşmenin feshi ve ödenen 66.700,00 TL bedelin davalıdan alınarak davacı ...'e ödenmesine karar verilmiştir. Faiz talebi bakımından ise, ( ...E-K sayılı ilamına göre, Taraflar arasındaki ayıplı malın satıcıya iadesi veya bedelin ödenmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü......
ya ihraç edildiğini, ihraçtan sonra malların ayıplı olduğunun ortaya çıktığını, davalıya keşide edilen 20.10.2010 tarihli ihtarnameden bir sonuç alınamadığını, ayıplı malların geri alınarak ödenen bedelin iadesi gerektiğini ileri sürerek davalıya ödenen 56.640 TL'nin avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesi ile 1000 TL munzam zararın ve 1000 TL manevi zararın avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin kusursuz masif panel ürettiğini, ürünlerin davacıya 02.09.2010 tarihinde ....'nda teslim edildiğini, davacının gerekli incelemeyi yaparak malı teslim aldığını, nakliye sırasında veya davacının üretimi sırasında sorunlar olabileceğini, kaldı ki, davacının üretim sırasında varsa ayıbı tespit edememesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ayrıca davanın zamanaşımı süresi içinde açılmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....