Davacı, davalılarla imzaladığı sözleşme uyarınca satın aldığı konutun 10/09/2014 tarihinde eksik ve ayıplı teslim edildiğini ileri sürerek değer kaybının belirlenerek tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, bilirkişi raporu alınmış, davacının teslim aldığı bağımsız bölümdeki açık ayıplar yönünden 4077 sayılı kanunun 4. Maddesi gereğince süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığından, gizli ayıplar yönünden ayıbı öğrendiği tarih itibari ile davalılara derhal ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçeleriyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, alınan bilirkişi raporu da dikkate alınarak, tanıtım ve satış sırasında, proje kapsamında ve vaziyet planı içerisinde gösterilerek taahhüt edilen sosyal tesislerin inşa edilmiş olduğu ancak bu alanların sitenin bulunduğu parsel dışında ...ne ait yeşil alan üzerinde kaldığı, bu şekilde taahhüt edilen şekilde edimlerin yerine getirilmediği, bu durumun eksik ifa niteliğinde olduğu kabul edilerek, değer kaybına hükmedilmiştir. Davaya konu projenin imal edildiği 14015 nolu parselin bitişiğindeki parselin ...'ne terk edilen alanlar olduğu, dava konusu sosyal tesislerin kamuya açık alanda inşa edildiği ve dava konusu dairenin 01.04.2011 tarihinde davacı adına tapu devrinin yapıldığı tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” mı, yoksa “eksik ifa”nın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zaman aşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır....
Hal böyle olunca; davacının araçla karıştığı kazalar nedeniyle oluşan değer kaybının tespiti için bilirkişilerden ek rapor alınarak oluşan değer kaybı kadar davalı lehine bedel indirimine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. 3- Kabule göre de, aynı anda ifa kuralı gereği ancak araç iade edildikten sonra alacağa iade tarihinden faiz uygulanması gerekirken mahkemece ilk arızanın meydana geldiği 01/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. ve 3. bentte açıklanan nedenle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 1.658,44 TL harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, daire satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalı karşı davacı alıcı açmış olduğu karşı davasında, eksik ifa nedeniyle değer kaybının ödetilmesini talep etmiş, mahkemece de karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. ... Belediyesinin 24.5.2004 tarihli Encümen Kararında, dava konusu ... ile ilgili olarak, imara aykırı şekilde inşaat yapıldığı tespit edilerek, 2960 sayılı Boğaziçi İmar Kanununun 11. Ve 13. Maddeleri gereğince kaçak yapının yıkılmasına karar verildiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 21. maddesi gereğince istisnalar hariç tüm yapılar yerel idareden alınacak izne uygun tasdikli projesi doğrultusunda inşa edilmek zorunda olup, ruhsatsız ve kaçak yapılar, aynı Yasa'nın 32. maddesi uyarınca yıktırılır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup, mahkemelerce resen gözetilir....
Dava, satış esnasında sunulan katalog, proje ve tanıtımlarda belirtilen ancak bunlara uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeni ile davacının satın aldığı dairede oluşan değer kaybının yanısıra satış esnasında sunulan projede ve tanıtımlarda taahhüt edilen ancak, yapılmayan ya da tamamlanmayan sosyal tesisler ve ortak alanlar nedeniyle bağımsız bölümde meydana gelen değer kaybının da tahsili istemidir. Mahkemece, yapılan ilk yargılama sonrasında verilen karar dairemizin 01/07/2021 tarih 2019/111 Esas 2021/1402 karar sayılı ilamı ile kaldırıldığı ve eksik hususların bildirilmesi suretiyle dosyanın yeniden yargılama yapılması için ilk derece mahkemesine iade edildiği , İlk derece mahkemesi tarafından istinaf ilamı doğrultusunda bilirkişi heyetinden ek rapor alındığı, gerek dairemizin gerekse Yargıtay 13. Ve 3....
A.Ş.’den 187.270- TL bedelle 05/11/2004 tarihli “ Taşınmaz Satış Sözleşmesi” ile satın aldığını, davalıların satış sırasında reklamını yaptıkları projede müşterilerine vaat edilen taahhütlerini yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, ağır kusur ve hile ile gizlenen ve taşınmazda değer kaybına sebep olan ayıp ve eksiklikler nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... İnşaat..A.Ş., davalı Toki’ye vekaleten satış yaptıklarını, hukuken taraf olmadıklarını, davanın husumetten reddi gerektiğini, satılan taşınmazda ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Davalı Toki, inşaatın onaylı projeye uygun yapıldığını, tanıtım ve reklam broşürlerine aynen uyulduğunu, süresinde ayıp ihbarında bulunulmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
Davacının eksik ve ayıplı olduğunu iddia ettiği unsurlardan spor kompleksinin "... ... projesinin vaziyet planında, internet ilanlarında, tanıtım maketlerinde gösterildiği ve projenin reklamının bu şekilde yapıldığı, bu Nedenle davacıda bu yerlerin siteye ait olduğu intibaın uyandırıldığı, halbuki; taahhüt edilen spor kompleksinin mülkiyeti TOKİ'ye ait 518 ada üzerine inşa edildiği ve TOKİ tarafından halka açık hale getirildiği, bu durumun ayıplı ifa değil "eksik ifa" mahiyetinde olduğu bu yüzden davacının 10 yıllık zamanaşımı süresinde satıcının sorumluluğuna gidebileceği yolundaki dairemiz çoğunluğunun bozma görüşüne katılmıyorum. Zira yukarıda açıklandığı üzere; taahhüt edilen proje bir tek ada veya bir tek siteden meydana gelmemektedir. Takriben 1000 dönüm (1.000.000 m2) arazi üzerinde bir çok ada ve siteden oluşmaktadır. Her sitenin havuz ve sosyal tesislere sahip olduğu etraflarının duvarla çevrildiği ve gerekli güvenliğin sağlandığı dosyadan açıkça anlaşılmaktadır....
A.Ş.’den 128.810- TL bedelle 16/103/2005 tarihli “ Taşınmaz Satış Sözleşmesi” ile satın aldıklarını, davalıların satış sırasında reklamını yaptıkları projede müşterilerine vaat edilen taahhütlerini yerine getirmediğini, eksik ve ayıplı işler bulunduğunu, ağır kusur ve hile ile gizlenen ve taşınmazda değer kaybına sebep olan ayıp ve eksiklikler nedeniyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, 20.11.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerini 8.115-TL’ye çıkarmışlardır. Davalı ... İnşaat..A.Ş., davalı Toki’ye vekaleten satış yaptıklarını, hukuken taraf olmadıklarını, davanın husumetten reddi gerektiğini, satılan taşınmazda ayıp bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....
Aracın satın alınmasından sonra davacı kullanımındayken maddi hasarlı kazalara karıştığı ve araçta hasar oluştuğu anlaşılmaktadır. Alınan bilirkişi raporu ile de aracın maddi hasarlı kazalara karıştığı sabit olup, mahkemece aracın karıştığı bu kazalar nedeniyle oluşan değer kaybının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, bu miktar kadar davalılar lehine bedel indirimi gerektiğine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca; davacının araçla karıştığı kazalar nedeniyle oluşan değer kaybının tespiti için bilirkişilerden ek rapor alınarak oluşan değer kaybı kadar davalı lehine bedel indirimine karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 25,20 TL'şer harcın davalılara iadesine, 11/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
teslim yapılmadığından sözleşme gereğince öngörülen aylık 6.219 TL cezai şart ile eksik ve ayıplar nedeni ile oluşan değer kaybının belirlenerek dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....