WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK'nun 25.02.2004 gün ve 2004/1- 120- 96 sayılı kararı). 25.05.1938 tarih ve 29/10 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ve Yargıtay'ın aynı yöndeki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar. Hemen belirtilmelidir ki ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık, değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere ve 6100 s. HMK' nun 266. ve devamı maddelerine uygun olmalıdır....

Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/568 esas sayılı dosyası ve içinde birleşen dosyanın şu an temyizde olup, anılan dosyaların Yargıtay'dan dönüşünün beklenilmesini talep ettiğini, zira o davalarda da davacının gelişi güzel dönemlerden ecrimisil başlattığı için temyiz edildiğini, Yargıtay'ca ecrimisil dönemlerinin ve ecrimisil hesaplarının hatalı olmasından dolayı anılan davaların bozulması halinde, işbu davadaki dönemlerin de bundan etkileneceğini, bu nedenle temyizdeki dosyanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, yine aynı şekilde Gebze 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/110 esas sayılı dosyasının da bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini belirterek; haksız ve yersiz davanın reddine, yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Gebze 4....

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2020 NUMARASI : 2018/466 ESAS, 2020/454 KARAR DAVA KONUSU : Haksız İşgal Tazminatı (Ecrimisil) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; "Davacı vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Kocaeli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/466 Esas - 2020/454 Karar sayılı dosyası incelendi....

Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazların dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline ve ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan bölümler, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Bağ niteliğindeki taşınmaza üzüm gelirine göre değer biçilerek bedelinin ve ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999.maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir....

      Bu husus 4721 s. TMK' nun 684. maddesinde açıkça vurgulanmıştır. Bu düzenlemeler karşısında; üzerinde 634 s. Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca kat irtifakı veya kat mülkiyeti kurulmamış bir binanın mülkiyetinin 4721 s. TMK' nun 684. maddesi gereğince zeminin mülkiyetine tabi olacağından müstakil olarak kullanılan bölüm veya katlarda “bağımsız mülkiyet” oluşturulmasına yasal olanak yoktur. Hal böyle olunca, çekişme konusu 2893 ada - 189 parsel sayılı taşınmazın tamamı yönünden davacının payı oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi gerekirken, taşınmaz üzerindeki binada bulunan ve yasal mülkiyet hakkı oluşmayan 2 nolu daire yönünden pay oranında elatmanın önlenmesine karar verilmesi isabetsizdir. (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 2015/1785 Esas - 2017/5062 Karar sayılı ilamı) 4721 s....

      Hal böyle olunca, TMKnın 175. madde koşullarının gerçekleştiğinden söz edilemez. O halde, davacı kadının yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken, yazılı şekilde yoksulluk nafakası takdiri doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 143.50 TL temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcını yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.06.2018 (Prş.)...

        İkinci Bozma Kararı Dairenin 06/10/2015 tarihli ve 2015/10568 E. 2015/11514 K. sayılı kararıyla; “...Ne var ki, eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde davanın reddedilmesi, aksi halde ecrimisil yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuştur. 6. Mahkemece Verilen Direnme Kararı Van 4....

          Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 2. 4721 sayılı Kanun’un 1007 nci maddesi. 3....

            Ne var ki, eldeki dava, davalının çekişme konusu taşınmazı fuzulen işgal ettiğinden bahisle ecrimisil isteğine ilişkin olarak açıldığına göre; anılan isteğin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu hükümlerinden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın çözümünün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 2/1. maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesinin görevinde bulunduğu kuşkusuzdur. Hâl böyle olunca, işin esasının incelenmesi, taraflar arasında hukuken geçerli bir kira ilişkisinin varlığının saptanması halinde davanın reddedilmesi, aksi halde ecrimisil yönünden bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir....

              UYAP Entegrasyonu