"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 6.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 6.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ziynet eşyalarının davalıda kalması nedeniyle iadesi istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu 226/1 maddesi gereğince eşler her zaman birbirlerinde kalan kişisel eşyalarının iadesini isteyebilirler,bunun için evlilik birliğinin sona ermesine gerek yoktur. Mahkemece, işin esasına girilip taraf delilleri toplanarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulması gerekirken, yasa hükümlerinin yanılgılı değerlendirilmesi sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2.bentte açıklanan nedenle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2/f bendinden "...aynen iadesi mümkün olmadığında bedelinin..." sözcüklerinin çıkarılmasına, yerine "...aynen iadesi mümkün olmadığında taleple bağlı kalınarak toplam 5.000 TL.ziynet eşyası bedelinin..." sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.02.2011 (Çrş.)...
Davalı ve karşılık davacı taraf, davacı ve karşılık davalıya düğün töreni sırasında takılan ziynet eşyalarının iadesini istemiş; mahkemece bu istem kısmen kabul edilmiştir. Davacı ve karşılık davalı, ziynet eşyalarının da davalı ve karşılık davacıda bulunduğunu ileri sürmüştür. Dosya kapsamından, tarafların bu konudaki iddialarını kanıtlayamadıkları anlaşılmaktadır. Şu durumda, ziynet eşyalarına ilişkin karşılık davanın da reddi gerekir. Mahkemece, kısmen kabulü doğru görülmemiş ve bu yön bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 2.4.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda davacının ıslah dilekçesindeki talebi davaya konu ziynet eşyalarının ve paranın aynen iadesi, olmadığı takdirde ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki değerinin davalıdan tahsili ve ayrıca düğünde takılan 1.700 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsili talebine ilişkindir.Davacının ıslah dilekçesindeki talebi dava konusu ziynet eşyalarının fiili ödeme yani infaz tarihindeki bedelinin tahsiline ilişkin olup, aynen iadeye karar verildiğinde aynen iadenin mümkün olmaması halinde İİK m. 24 gereğince işlem yapılacağının tabii bulunmasına ve bu nedenle terditli olan ikinci talep olan ziynet eşyalarının fiili ödeme tarihindeki değerinin tahsilinin talep etmesinde davacının hukuki yararının bulunmaması nedeniyle davacının aynen iade talebi gözetilerek ziynet eşyalarının aynen iadesine ve düğünde takılan 1.700 TL nakit paranın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken mahkemece...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından ziynet eşyalarının davalılar tarafından alındığı konusunda dinlenen davacı tanık beyanlarının ispata yeterli olmadığı, kendi içinde çelişkili olduğu, davalıların yemin ettiği de gözetilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında bulunan görsel materyaller ile davacıya düğünde takıldığı tespit edilen dava dilekçesindeki ziynet eşyalarının düğünden sonra davalı Turan'ın yanında davalı Halime tarafından alındığının anlaşıldığı, ziynet eşyalarının davalı Mürsel tarafından alındığı konusunda dosya kapsamında herhangi bir delil olmadığı, dolayısıyla davanın davalı Mürsel yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmamakla birlikte davalı Turan'ın yanında davalı Halime tarafından alınan ziynet eşyaları yönünden davanın her iki davalı açısından kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ziynet eşyalarının bu şekilde davalı Turan ve Halime tarafından...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesi istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından ziynet eşyalarının davalılar tarafından alındığı konusunda dinlenen davacı tanık beyanlarının ispata yeterli olmadığı, kendi içinde çelişkili olduğu, davalıların yemin ettiği de gözetilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de; dosya kapsamında bulunan görsel materyaller ile davacıya düğünde takıldığı tespit edilen dava dilekçesindeki ziynet eşyalarının düğünden sonra davalı Turan'ın yanında davalı Halime tarafından alındığının anlaşıldığı, ziynet eşyalarının davalı Mürsel tarafından alındığı konusunda dosya kapsamında herhangi bir delil olmadığı, dolayısıyla davanın davalı Mürsel yönünden reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmamakla birlikte davalı Turan'ın yanında davalı Halime tarafından alınan ziynet eşyaları yönünden davanın her iki davalı açısından kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, ziynet eşyalarının bu şekilde davalı Turan ve Halime tarafından...
Davacı vekili, dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini istemiştir. Mahkemece, ziynet eşyalarının bedellerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Ziynet eşyaları nitelikleri gereği piyasadan aynen temini mümkün olan misli eşya olduklarından aynen iadesi her zaman mümkün olabilecek türden eşyalardır. Bu nedenle, mahkemece; talep olmasına rağmen, aynen iadeye hükmedilmeksizin, sadece bedele hükmedilmesi doğru değildir." gerekçesi ile bozma kararı verilmiş, davalı vekili tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dava dilekçesinde; ziynet eşyalarının aynen, olmadığında 15.000 TL bedeli talep edilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda 10 adet bilezik, 10 burma, set, 5 Cumhuriyet, 7 yarım altın ve 10 adet çeyrek altının dava tarihi itibariyle değeri 28.023 TL olarak tespit edilmiş, davacı vekili tarafından ıslah talebinde bulunulmamış, mahkemece talep gibi 15.000 TL'nin tahsiline karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinin incelenmesinde özetle; her iki taraf kendisine düşen ziynet eşyalarının bir kısmını bozdurarak ailelerinin düğün borçlarını kapattığını, davacının bir kısmını da giderken köye götürdüğünü, kalan kısmını da daha önce götürdüğünü, davacının ziynet eşyalarının davalı tarafça bozdurulmadığını, 12 adet yarımlık altın konusunda mahkemece verilen karar verilmesine yer olmadığına dair hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, harcı tamamlattırılarak reddine karar verilmesi ve davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, davanın tamamen reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulü yönünde hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Dava; ziynet eşyalarının iadesi davası niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....