Tarafların itiraz ve beyanları doğrultusunda dosya önceki bilirkişiye tevdi edilerek alınana bilirkişi raporunda özetle; Kök raporun Ek 5 olarak eklenen muhasebe kayıtlarında görüldüğü üzere davalının 2016 yılında ödediği 606,00- TL'nin zamanında muhasebe kayıtlarına işlendiği ve davalının itirazında haklı olmadığını, davalı her ne kadar icra başvurusunda Mart 2020 tarihinde tahakkuk ettirilen 266,85 TL'nin mükerrer faiz olduğunu ileri sürse de bu miktarın faiz değil ana para olduğunu, davalının 25.01.2021 tarihinde kooperatifin banka hesabına 4.400,00- TL ödediğini, 6.517,18 TL dosya kapak hesabının yapıldığını, TBK md. 100 hükmü gereğince ödemenin mahsup edilmesiyle 2.117,18 TL bakiye dosya kapak hesabının kaldığını, kalan bakiyeye ödeme tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan faizle birlikte dava tarihi itibariyle davalının 2.117,18 TL aidat 149,27 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 2.266,45 TL borcunun hesaplandığı yönünde görüş ve kanaatini bildirmiştir....
Davacı vekili süresinde verdiği istinaf dilekçesinde; yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan raporda itirazlarının haklı görüldüğünü ve şikayete konu kapak hesabında belirtilenden az olduğunun tespit edildiğini, buna rağmen mahkemece şikayete konu dosya kapak hesabının hesaplanandan yüksek olduğunu belirterek şikayeti ret ettiğini, ancak şikayete konu kapak hesabı 7.594.748,90 TL iken bilirkişi tarafından bu miktarın 7.432.939,24 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin aslında dosya borçlusu olduğunu, bu sebeple dosya hesabının aslında daha düşük olmasının şikayetin kabulünü gerektireceğini, bilirkişi raporuna rağmen davanın reddinin hukuka aykırı olduğunu, öte yandan takibin dayanağı olan ilamında bozulduğunu, yargılamanın devam ettiğini, bu dosyanın bekletici mesele yapılması taleplerinin ret edildiğini, ek rapora yönelik itirazlarınında mahkemece kabul edilmediğini, faiz oranlarında 5 puanlık değişim olmadığından faiz uygulama dönemlerinin merkez bankası tarafından saptanan...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Bu sebeple öncelikle icra dosyası celp edilmiş, kapak hesabı da yaptırılmıştır. Davalı aleyhine iflas talepli kambiyo takibi yapıldığı, davalı tarafa gönderilen ödeme emrinin tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği belirlenmiştir. Gerekli ilanlar da yaptırıldıktan sonra davalı tarafa bir ihtar gönderilmiş, kapak hesabına göre depo emri tebliğ edilmiştir. Davalı taraf depo emrine uymamış, bu durumda iflas kararı verilmesi için gerekli şartlar oluşmuştur. İflasa tabi olan davalının iflasına karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ; 1-Davanın kabulü ile; Davalı ... (T.C:...)'...
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında ödeme tarihi olan 17.09.2020 tarihi itibariyle icra takip dosyasında kapak hesabı yapılması İzmir 25.İcra Dairesi'nden istenilmiş olup, gelen yazı cevabının ekindeki kapak hesabının incelenmesinden faiz ve masraflarıyla birlikte yekün alacağın 26.434,41 TL olduğu, icra takip dosyasına ödemenin haricen davacı kooperatife yapılmış olması nedeniyle kapak hesabında herhangi bir ödemenin belirtilmediği görülmüştür. Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 28.12.2022 tarihli dilekçe ile de ; icra dosyası kapak hesabındaki hesap hatalarından kaynaklı haklar saklı kalmak kaydıyla icra dosya borcunun ödenmiş olmasının davacının davadaki haklılığını göstermekte olduğu, davacının iş bu davanın açılmasına haksız olarak sebebiyet vermiş olması karşısında iş bu davanın karara çıkacağı karar tarihi itibariyle hesaplanacak ilam vekalet ücreti, yargılama gideri ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 25.02.2021 tarih, 2020/2691 Esas ve 2021/1962 Karar sayılı ilamı ile takibe dayanak ilamın düzeltilerek onandığı, Güneş Sigorta A.Ş' nin unvanının Türkiye Sigorta A.Ş olarak değiştiği, ilamın düzeltilerek onanması sonrasında icra müdürlüğü tarafından yeniden icra emri düzenlendiği, davacı vekili tarafından ödeme nedeni ile dosyanın infazen kapatılması ve teminat mektubunun iadesinin talep edildiği 26.04.2021 tarihli müdürlük kararı ile talebin reddine karar verildiği, 29.04.2021 tarihinde yeniden kapak hesabı yapıldığı kapak hesabına karşı davacı vekili tarafından 03.05.2021 tarihli dilekçe ile itirazda bulunulduğu 18.05.2021 tarihinde icra müdürlüğü tarafından talebin reddine karar verildiği ancak tahsil harcının yanlış hesaplandığı gözetilerek yeniden bakiye borç hesabının yapıldığı, ve 21.05.2021 tarihinde 70.000.TL lik teminat mektubunun paraya çevrilmesine karar verildiği davacı vekili tarafından bu kararın verildiği tarihten sonra taleplerine ilişkin icra müdürlüğü...
Dava konusu tasarımlar kendi içinde aynı tasarım yaklaşımının farklı hacimlerdeki ve hacme dayalı kapak sayılı versiyonlarıdır. Karşılaştırılan tasarımlarda üstte alınlık (kanopi), ortada tek yön mafsallı camlı kapak altta ise hava alımını sağlayan difüzör bulunmaktadır. Bu durum harcı âlemdir. Buna karşın tasarımlar detay seviyesinde karşılaştırıldığında özellikle cam kapak çerçeve yapısının ve difüzör alanlarının farklılaştığı görülmektedir. Dava konusu tasarımda kapak çerçevesi belirgin şekilde parçasız ve önden eş yüksekliğe sahip sathı içerirken, itiraza mesnet 2013 06756/1 nolu tasarımda kapak parçalı çerçeveye sahip olup cam kısım çerçeveden içeride durumdadır. İtiraza mesnet tasarımda kapak kolu da bulunmamaktadır. Difüzör alanı açısından bakıldığında her iki tasarım da fonksiyonun doğası gereği delikli yapı bulunmaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2016/518 esas sayılı dosyasına ve icra dosyasına gerekli itiraz ve başvurularını yaptıklarını, takipten haberdar olduklarını, bu nedenle de bilirkişi raporlarının ve mahkeme kararının isabetli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, dosya kapak hesabına ilişkin şikayet ve takip konusu borcun ödenmiş olması nedeniyle hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. Mersin 7. İcra Dairesinin 2016/9810 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Mersin Şeker Tarım Ürünleri Doğal Mineral Su ve İç Nakliyat Sanayi Ticaret A.Ş....
sıra nolu tasarım ile itiraza gerekçe gösterilen 2017 06492-1 ve 2018 07068-2 sıra nolu tasarımlar karşılaştırıldığında; Karşılaştırmaya esas tasarımlar harcı âlem dikdörtgen formda olup dava konusu tasarım ön cephede üç parçalı, mesnet tasarımlar 2 parçalı yapıdadır. 2020 00977-1 nolu tasarım incelendiğinde yan kenarlarında taç, kapak ve ızgara kısmını boydan boya geçen ışık bandı olduğu, ... kapak içinde de çerçevenin içerisinde dikdörtgen formda ışık bandı olduğu görülmektedir. Mesnet tasarımlarda ise bahsi geçen ışık bantları bulunmamaktadır. Dava konusu tasarımda gövde kenarları taç, kapak ve ızgarayı içerisine alan yapıdadır. Başka bir deyişle taç, kapak ve ızgara içerlektir, mesnet tasarımlarda ise taç, kapak ve ızgara gövdenin önünde yer almakta yani dışarlak konumdadır....
Tüm dosya kapsamına göre, davacının şikayetinin zamanaşımı itirazına yönelik olmadığı, İİK'nun 78 maddesinin uygulanmasına yönelik olduğu, daha önce haciz istenmesi nedeniyle süresinde haciz talebinde bulunulduğundan yenileme emrinin tebliğ zorunluluğunun bulunmadığı, davacılardan Nuray'a 103 haciz ihbarnamesinin 03/07/2015 tarihinde bizzat tebliğ edildiği, 89 1 haciz ihbarnamesinin 23/01/2015 tarihinde, 89 2 haciz ihbarnamesinin 06/03/2015 tarihinde, 89 3 haciz ihbarnamesinin 24/04/2015 tarihinde tebliğ edildiği, davacı Nuray'ın bu tebligatların usulsüzlüğünden en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 03/07/2015 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiğinden, mahkemece 89 haciz ihbarnamelerinin usulsüzlüğü yönünden şikayetin süreden reddine yönelik kararda isabetsizlik bulunmadığı, faize yönelik itirazlarda kapak hesabı yapılmadığından ve kapak hesabına bir itiraz bulunmadığından, dosyanın bilirkişiye gönderilmesi gerekmediği anlaşılmakla, davacının tüm istinaf istemleri yerinde görülmemiştir...
(HGK'nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı Kararı) O halde Mahkemece, takip konusu ilam hükmü ve yukarıda açıklanan faize ilişkin yasal düzenlemeler ile borçlunun dosya hesabına şikayetinin, ilama aykırı hesap yapıldığı hususunu da içerdiği ve bu hususun süreye tabi olmadığı nazara alınarak, bilirkişiden ilam hükmüne uygun ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, faiz ve dosya borcu hesabı yaparak bildirmesi için ek rapor alınıp sonucuna göre bir karar verilmesi yerine yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Açıklanan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....