sözleşmesinin imzalandığı tarihten itibaren işlemeye başlayacak ticari faiziyle birlikte davalı şirketten tahsil edilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu makinede gizli ayıplar bulunduğu, ayıpların giderilebilir nitelikte olduğu yani makinenin tamiri kabil olduğu bu nedenle sözleşmenin feshi ve bedel iadesi yerine bedelde indirim yapılmasının uygun olacağı gerekçesiyle makinedeki arızaların giderilebilmesi için gereken 8.183,00 TL’ nin davalıdan tahsiline, dava kısmen kabul edilmişse de davacı esasta haklı bulunarak satıcının ayıba karşı tekeffül sorumluluğu ortaya çıktığından davalının reddedilen kısım yönünden vekalet ücreti talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/3265-184425 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya üyelik hakkının tapu devrinin taahhüt edildiği ve kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/11/2018 NUMARASI : 2016/1857 ESAS, 2018/558 KARAR DAVA KONUSU : Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili davacı arasında yapılan 05/09/2011 tarihli sözleşme ile davalıdan 110 m² bir daire satın alındığını, dairenin proje değişikliği nedeniyle verilemeyeceğinin bildirilmesi üzerine bu dairenin yerine 86 m² ve 54 m² büyüklüğünde iki tane daire alındığını ve ödemelerin eksiksiz...
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi ile ödenen peşinat bedelinin iadesi istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Taraflar arasında birleştirilerek görülen sözleşmenin feshi, bedel iadesi, tazminat asıl ve birleşen davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde asıl ve birleşen dava yönünden davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 13.679,10 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ...'...
- K A R A R - Dava, satılan mal ayıplı olduğundan sözleşmenin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi ile sözleşmeye istinaden verilen çekin bedelsiz kaldığından çek yönünden borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarı yapılmadığından davacının taleplerinin geçersiz olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacı tarafından yapılan ayıp ihbarının B.K.nun 198/3.ve M.K.nun 2.maddesi kapsamında süresinde yapılmadığı ve bu nedenle davacının feshe ve bedel iadesine hak kazanmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 16.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Odası'ndan gerçekleştirmediklerini belirterek, hukuki ayıp ve devir işlemleri yapılmadığından akdedilmiş bulunan 07/08/2010 tarihli satış sözleşmesinin feshine, biçerdöverin davalılara iadesi ile ödenen 45.800-Euro karşılığı toplam 105.340-TL' nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalıların elinde bulunan toplam 58.000-TL bedelli 7 adet bononun iptaline ve iadesine, bu senetlerden dolayı müvekkillerinin borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılara usulüne uygun davetiyelerin tebliğ edildiği, ancak duruşmaya katılmadıkları gibi cevap dilekçesi de sunmadıkları anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında sözleşmenin feshi ve bedel iadesi davasında davanın kabulü ile, taraflar arasında düzenlenen 555103 sözleşme numaralı 05/06/2005 tarihli sözleşmenin iptaline, 7.560,00 TL'nin dava tarihi olan 03/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen sözleşme feshi ve bedel iadesi davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, 8.805,60 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine...