, harici olarak satılan hisseli gayrimenkulün devir veya teslimi yapılmadığını bildirerek, sözleşmelerinin ve senetlerin iptali ile ödenen 13.305,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüketici Mahkemesi, 2016/1950 E. 2017/1210 K. 24.05.2017 T.) davacıya sözleşmeye konu tapunun devri gerçekleştirildiğine göre, müstakar Yargıtay kararlarına göre davaya konu sözleşme de geçerli ve tarafları bağlayıcı nitelikte olduğunu, sözleşme geçerli olduğuna göre şartları oluşmayan surette Tapu Müdürlüğünde yapılan devre ilişkin cayma hakkı kullanılamayacağını, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve Devre Tatil Yönetmeliği yeniden değiştiğini, değişikliklere kadarki tüm uygulamalara ve tecrübelere nazaran yasa koyucu ısrarla ve yine gerek kanunda, gerekse yönetmelikte, cayma hakkı süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını düzenlendiğini, davacının haksız ve kötüniyetli iddialarına karşılık Devre tatil ve Uzun Süreli Tatil Sözleşmeleri Yönetmeliği 10....
Somut olayda dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere, davacı T1 adına talep doğrultusunda 22.07.2014 tarihinde 06.09.2014- 12.09.2014 dönemi için 4 kişilik oda tahsisi yapılmış ve belirtilen bu dönemde davacı ile birlikte eşi Hasan Çelik ve çocukları Ayberk Çelik, Beyza Çelik tatil hakkından yararlandırılmıştır. Devre tatil sözleşmesinin yapıldığı tarih, kullanım yapılan dönem ve davanın açıldığı tarih ( 23.01.2017 ) dikkate alındığında, devre tatil hakkından yararlanıldığı dönemden sonra eldeki dava ile cayma hakkı kullanılmış olup, bu haliyle süresi içerisinde cayma hakkının kullanıldığının kabulü hukuken mümkün görünmemektedir....
geçerli bir sözleşme bulunmadığından dolayı müvekkili söz konusu bu durumu sonlandırmak ve bu durumdan kurtulmak istediğini gayrimenkul satış sözleşmesi başlıklı 28/12/2018 tarihli devre mülk veya devre tatil sözleşmesinin aslında bir Gayrimenkul Satış Sözleşmesi olduğunu M.K.nun 706 ve BK.nun 213....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda; davanın, taraflar arasında düzenlenen, hisseli gayrimenkul satış (devre mülk) vaadi sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesi üzerine, davacının ödediği bedelin iade edilmesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Sözleşmeden dönülmesi durumunda, tüketiciye iade edilmesi gereken tutar ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belge, dönme bildiriminin satıcıya ulaştığı tarihten itibaren en geç doksan gün içinde tüketiciye geri verilir. Satıcının aldığı bedeli ve tüketiciyi borç altına sokan her türlü belgeyi iade ettiği tarihten itibaren, tüketici on gün içinde edinimlerini iade eder. Devre tatil amaçlı taşınmazın ön ödemeli satışında devir ve teslim süresi sözleşme tarihinden itibaren otuz altı ayı geçemez. Devre tatil, uzun süreli tatil hizmeti, yeniden satım, değişim sözleşmeleri ve ön bilgilendirmenin içeriği, tüketici ile satıcı ve sağlayıcının hak ve yükümlülükleri, cayma hakkı, ön ödemeli satışlar ile diğer uygulama usul ve esasları yönetmelikle belirlenir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; uyuşmazlığın çözümünde genel görevli mahkemelerin görevli olduğu, taşınmaz tapusunun davacıya devredildiği, tesisin kullanıma hazır olduğu ve davacının cayma hakkının bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. İlk derece mahkemsince: davanın kabulüne, sözleşmesinin iptali ve feshine, 19.250,00 TL ödemenin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline ve sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile davalı adına tesciline karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasında ki sözleşmenin devre tatil değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, genel görevli mahkemelerin görevli olup, tesislerin kullanıma hazır bulunup davacının sözleşmeden cayma hakkının olmadığını savunarak, kararın kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Termal Resort devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Sözleşmeye bağlı olarak yapılan sözleşmenin 4.maddesinde düzenlenen 39 adet senetten dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, senetlerin iptaline, 500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 14.06.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği 500 TL'nin iadesi ve sözleşme sebebiyle düzenlenen 39 adet senedin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Termal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesine istinaden düzenlenen senetlerin geçersizliğinin tespiti ile davacı tarafa iadesine karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 11.06.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
KARAR Davacı, davalı ile 21/11/2015 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 25.11.2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini ve sözleşme sebebiyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile taraflar arasında imzalanan 21/11/2015 tarih ve İD 203949 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.11.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme sebebiyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....