Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile satış sözleşmesinin ve tapu kaydının iptaline, ödenen 7.500,00 TL'nin tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile taşınmaz bedelinin ve cezai şart alacağının tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, Medeni Kanun 706., Borçlar Kanunu 213. ve Noterlik Kanunu 60. maddeleri gereğince taşınmazların satışının resmi şekilde yapılması gerektiği, taraflar arasında yapılan devre mülk sözleşmesinin haricen düzenlendiği ve geçersiz olduğu saptaması yapılarak sonuca gidilmiştir. Gerçekten de, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerlilikleri, resmi şekilde düzenlenmiş bulunmalarına bağlı olup, eldeki davada dosyaya sunulan ve taraflarca altı imzalanmış "Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin adi yazılı şekilde yapıldığı ve geçersiz olduğu anlaşılmaktadır....
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda değişiklik yapan 4822 sayılı Kanunun 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların”da Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Kanunun 23. maddesine göre de bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların tüketici mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Dosya kapsamından; davanın, devre mülk satış sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında düzenlenen devremülk satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmediği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 5. Tüketici Mahkemesi ve ... 3....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Dosya kapsamına, toplanan delillere, yerel mahkeme gerekçesine, devre mülk hakkının 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olup, taşınmazın aynına ilişkin olduğundan satışının resmi şekilde yapılmasının zorunlu olmasına, devre mülk satışına ilişkin olarak adi yazılı şekilde düzenlenen sözleşmeler ise resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olup; bu durumda da tarafların, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (TBK m.77- 82) karşılıklı olarak verdiklerini geri alma hakkına sahip olduklarına göre, somut olayda devre mülk hakkına ilişkin gayrimenkul satış sözleşmesinin adi yazılı şekilde düzenlenmesi nedeniyle resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda, bu nedenle, davacının ödediği bedeli talep edebileceğinde kuşku yoktur....
Belediyesinin öncülüğü ve güvencesi ile yapıldığını öğrendiği devre mülklerden almak için ...’ya gittiğini, inşaatı gördüğünü, belediye yetkilileri ile görüştüğünü, yetkililerin bilgi verip işin teminatı olduklarını söylediklerini, 05.10.1997 tarihinde, belediyenin 6.3.1996 tarihli temsilci tayin belgesi ile yetkili kıldığı kişi ile sözleşme düzenleyerek devre mülk satın aldığını, satış bedelini tamamen ödediğini, sözleşme eki taahhütname gereğince 30 ayda teslim kararlaştırıldığı halde belediye ile belediye şirketi olan ... Tur. Ltd.Şti arasındaki ihtilaf nedeniyle açılan dava sonunda devre mülklerin yıkımına karar verildiğini, artık teslimin imkansız olduğunu, davalıların sözleşme konusu devre mülkün teslim edilmemesi nedeniyle uğradığı zararlardan sorumlu olması gerektiğini ileri sürerek ödediği 7835 DM satış bedeli, 6000 dolar kullanamamaktan dolayı uğradığı zarar ve sözleşme gereği öngörülen 7835 dolar cezai şartın faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir....
Sayılı devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 1.600,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 11.260,00-TL bedelli borç senetleri bakımından davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Kısa kararda 09.05.2015 tarihli sözleşme yazılmasına rağmen hüküm kısmında 09.05.2012 tarihli sözleşme yazıldığı, bu hususun maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla hüküm kısmında maddi hataya dayalı bu yanlışlığın düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. 3-Davacı, 09.05.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle davalıya verdiği senetlerden dolayı borçlu olmadığının...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİMahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapu iptal istemine ilişkin olarak açılan davada ... 1. Asliye Hukuk ( Tüketici mahkemesi sıfatıyla ) Mahkemesi ile .... 1....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/4117-18427 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya 9 nolu dairenin tapu devrinin taahhüt edildiği ve 6. Döneminin kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....
Somut olayda da, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olmakla resmi şekilde yapılmadığından geçersiz ise de, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçersiz olan sözleşme geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir. Ancak davalı taraf süresi içinde sunduğu cevap dilekçesi ile davacının tesislerinde konakladığını savunmuş, bu konaklama bedelinin alacaktan mahsubunu talep etmiş ve cevap dilekçesi ile konaklama belgelerine dayanmıştır. Konaklama belgeleri dosyaya ibraz edilmiş, mahkemece bu savunma üzerinde hiç durulmadan hüküm tesis edilmiştir....