GEREKÇE Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. 14.11.2015 tarihli dava konusu "Devre Mülk Satış Sözleşmesi" incelendiğinde, satıcının davalı T3 alıcının ise davacı olduğu, sözleşme konusunun Sakarya ili, Taraklı ilçesi, Yukarıcay mevkii, 30- 31 ada 3168 parsellerde kayıtlı buluna arsa üzerine inşa edilecek T3 tesislerine ait değişik dönem devre mülk olduğu anlaşılmaktadır. Devremülk hakkı 634 sayılı KMK'nın 57. ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadini de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile Türk Medeni Kanunu 706, TK'nın 237, Tapu Kanununun 26 ve Noterlik Kanun'unun 89 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir....
Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve bedel iadesi istemine ilişkindir....
KARAR Davacı, davalı ile imzalan devre mülk sözleşmesinden caydığını ileri sürerek sözleşmenin iptaline, ödediği 1.100.00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline ve ödenmeyen 54 adet senedin iptalini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 1.100,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sözleşme nedeni ile davacı tüketicinin davalı tarafa vermiş olduğu 54 adet bono vasıflı senedin iptaline karar verilmiş;hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, devre mülk pay satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeni ile verilen bonoların iptali için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir....
KARAR Davacı, davalının kaplıcalar mevkiinde yapmakta olduğu devre mülklerden 25 adet hisseyi satın alıp bedelini peşin ödediğini, sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini ancak ödemelerinden bakiye 31.000 TL.nin iade edilmediğini ileri sürerek, faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, sözleşme gereğince süresinde cayma hakkının kullanılmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise süresinde sözleşmenin feshedilmediğini savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya üyelik hakkının tapu devrinin taahhüt edildiği ve kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin hatalı olarak nitelendirildiğini, sözleşmenin bir devre mülk sözleşmesi değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, tapu devrinin bir ifa olup sözleşmeyi geçerli hale getirdiğini, sözleşme ve tapu devrinden 3 yıl sonra dava açılmış olmasının iyiniyet ile bağdaşmadığını, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, davacının SMS ile tatil hakkını kullanmak üzere davet edildiğini, ödeme hususuna itiraz ettiklerini, keşif yapılmadan karar verildiğini ve avans faizi istenemeyeceğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit talebinde bulunmuştur....
KARAR Davacı, davalı ile 30/11/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 4.050 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 30.11.2013 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 4.050 TL nin yasal faizi ile birlikte iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, DAVANIN KABULÜ ile; Taraflar arasında akdedilen 30/11/2013 tarih ve 12438 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve davacının sözleşme nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine, Davacı tarafından davalıya ödenen 4.050,00-TL satış bedeli'nin davalı ... ... Termal Sağlık Turizm A.Ş.'...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi istemlerine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi talebine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olup MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde günlü devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin geçersiz olduğu ve davalıya verilen senet nedeniyle borcun bulunmadığının tespiti istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....