KARAR Davacı, davalı ile 16/01/2016 tarih 11.000 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 500 TL ödediğini, kalan kısım için senet imzaladığını, devre mülkün tapuda tesliminin yapılmadığını belirterek 16.01.2016 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı, cevap vermemiştir....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Taraflar arasında “Yalova Termal Saray hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi” düzenlendiği satıcının Termal Saray Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi, alıcının davacı olduğu, sözleşme konusunun “Yalova ili Termal İlçesi Kirli Olma Mevkii 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı” kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı Kanun'un 50.maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemey göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir....
Mahkemece, davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, devremülk satış sözleşmesi kapsamında ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, “...davacı vekilinin dosyaya ... Termal ... Termal Tatil Köyü devre mülk satış sözleşmesi ibraz ettiği, sözleşmenin alıcı tarafından imzalanmamış olduğu, bu suretle sözleşmenin oluşturulduğunun ispatlanamadığı gibi davacının sözleşmeden dolayı cayma hakkını süresinde kullandığına dair belge ibraz edemediği, her ne kadar davacıya ait kredi kartı ile 3500,00TL'lik işlem yapıldığı sabit ise de ödemenin davalı şirkete yapıldığına dair belge sunulamadığı bu suretle davacının davasını ispatlayamadığı...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasındaki sözleşmenin içerdiği hükümler itibariyle tapuda pay devrini içeren bir devre tatil sözleşmesi olduğu, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen devre mülk şeklinde bir sözleşme olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır. 6502 sayılı Kanun’un 50/9. maddesinde devre mülk hakkı veren sözleşmeler hariç olmak üzere, devre tatil sözleşmeleri en fazla on yıl için kurulacağı, son fıkrada ise, maddede düzenlenen hususlarla ilgili uygulama usul ve esaslarının yönetmelikte düzenleneceği belirtilmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 05/12/2012 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 9.250 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 05.12.2012 tarihli devremülk sözleşmesinin iptalini, ödediği 9.250 iadesini ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, mahkemenin delilleri toplamadan karar verdiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, imar planı ve ruhsat işlemlerinden kaynaklı gecikmenin yaşandığını, hak kaybına uğramaması adına teslim tarihi gerçekleşene kadar geçen dönem için başka bir konaklama imkanının sağlandığını, müvekkili şirketin tazminat talep etme hakkının bulunduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin de yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’da değişiklik yapan 4822 Sayılı Yasa’nın 3/c maddesinde “konut ve tatil amaçlı taşınmaz malların” da tüketicinin korunması hakkındaki yasa kapsamına alındığı anlaşılmakta olup, aynı Yasanın 23. maddesine göre de bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü uyuşmazlıkların Tüketici Mahkemesinde görüleceği hüküm altına alınmıştır. Somut olayda davanın taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi uyarınca ödenen peşinat bedelinin davalıdan tahsili istenmektedir. Devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır....
Tüketici Mahkemesi 30/11/2021 tarih, 2021/340 Esas, 2021/691 Karar sayılı "Davacının davasının kısmen kabulüne, Taraflar arasında akdedilen 000262 sözleşme numaralı Devremülk Sözleşmesinin iptaline, 67.528,15 TL 'nin dava tarihi olan 05/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine" Kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabul karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle davalıya verilen bonodan dolayı borçlu olunmadığının tespiti, sözleşmenin iptali ve senetlerin iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, devre mülke ilişkin esasların Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Hukuk Dairesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu ve sözleşmeye konu taşınmazın ise davacı adına 26/01/2016 tarihinde tapuya tescil edildiği, sözleşmenin feshi ve ödenen bedelin iadesi halinde aynı zamanda tapu iptal ve tescil de gerekeceğinden davacı talep etmese de bu yönde karar verilmesi gerektiği, bu durumda taşınmazın aynına ilişkin olması nedeniyle taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin HMK m.12 gereği kesin yetkili olduğu gerekçesiyle İstinaf Başvurusunun kabulü ile HMK m. 353/1-a-3 uyarınca İstanbul Anadolu 1. Tüketici Mahkemesinin 03/07/2018 tarihli ve 2016/1898 E. 2018/524 K. sayılı kararının kaldırılmasına, İstanbul Anadolu 1.Tüketici Mahkemesi'nin yetkisiliğine, dosyanın yetkili Yalova Asliye Hukuk Mahkemesi'ne (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) gönderilmek üzere kararı veren mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Yalova 4....