- TL bedelli devre mülk sözleşmesinin ve sözleşmeye istinaden müvekkilince imzalanan senetlerin iptalini, müvekkili tarafından ödenen 15.460,00- TL'nin ödeme gününden itibaren işlemiş ticari avans faizi ile birlikte müvekkiline iadesini talep etmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında imzalanan "devre mülk satış sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin, devre mülk satışına ilişkin olduğu, tapu devrine ilişkin yükümlülükler içerdiği, hem devre mülk satışına ilişkin hem de devre mülk satış vaadine ilişkin sözleşmelerin resmi şeklide yapılması gerektiği, bu durumun sözleşmenin geçerliliğine ilişkin zorunlu şekil şartı niteliğinde olmasına karşın, davaya konu sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılmış olduğu, dolayısıyla sözleşmenin geçerliliği için kanun ile getirilmiş olan zorunlu şekli şartına uyulmamış olduğundan sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ile bu sözleşmeye bağlı olarak ödenen 13.500,00 TL tutarındaki peşinatın iadesi gerektiği gerekçesiyle; " 1- Davanın kabulüne, taraflar arasındaki 03/11/2012 tarihli devremülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile 13.500,00 TL'nın dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, " karar verilmiştir....
Hukuk Dairesinin 25 2019/6787 Esas-2020/326 Karar Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 25/06/2020 Tarihli 2020/1718 Esas , 2020/2138 Karar Sayılı İlamı ve özellikle Yargıtay 5.Hukuk Dairesinin 2020/10763 Esas 2020/11565 Karar, 2020/10764 Esas, 2020/11558 karar ve 2020/10765 esas 2020/11560 karar sayılı ilamları gereğince) mahkemelerinin yetkisizliğine, görevli mahkemenin İskenderun 1.Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) yetkili olduğunu belirterek kararın kesinleşmesi üzerine dosyayı merci tayini talebi ile Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Dava, devre mülk satış vaadi sözleşmesi ve eklerinin iptali, davalı tarafa verilen bonolar nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve yapılan ödemelerin iadesi istemlerine ilişkindir. Davacı, 28/12/2014 tarihli Devre Mülk Satış Sözleşmesinin eki yapılan 3 sayfalık 4 maddelik 31/08/2019 tarihli İD sözleşme nolu 2....
Mahkemece, taraflar arasında devre mülk sözleşmesinin hakem heyeti kararı ile iptal edilmesi nedeniyle ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....
K A R A R Davacı, davalı şirketle imzaladığı 10/11/2012 tarihli devre tatil sözleşmesi ile devre mülk satın alarak 8500,00-TL peşin ödeme yaptığını, aldatıcı vaat ve taahhütlerde bulunduklarını, 17/09/2013 tarih 26151 yevmiye nolu ihtarı ile cayma hakkını kullanmasına rağmen sözleşme bedelinin iade edilmediğini ileri sürerek 8.500 TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile taraflar arasında imzalanan 10/11/2012 tarih 114016 sayılı devre mülk sözleşmesinin feshine, sözleşme gereğince davacı tarafından davalıya ödenen 8500-TL sözleşme bedeli ve ihtarname ücreti 175-TL olmak üzere toplam 8675-TLnin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, devre tatil sözleşmesinden dönmesi sebebi ile ödediği bedelin iadesi için eldeki davayı açmıştır....
Hukuk Dairesinin 2015/29934 E. 2015/32041 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere, davacı 3.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek; sözleşmenin feshi ile ödemiş olduğu bedelin ile aidatın iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Davalı ...Ş, tesisin diğer davalı tarafından kira sözleşmesine istinaden işletildiğini, bilahere üst hakkının devralındığını, kendilerinin sorumluluğu kalmadığını,kaldı ki devre tatil sözleşmesini dava dışı EDT şirketi namına imzaladıkları için kendilerine husumet düşmeyeceğini savunmuş, diğer davalı ... AŞ devre tatil sözleşmesinin tarafı olmadıklarını, daha önce kira sözleşmesine istinaden devre tatil hakkını kullandırdığını, üst hakkını devralarak burada tesisi inşaa ettiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak, devre tatil sözleşmesinin feshine, 2003 yılından sözleşme sonu 2020 yılına kadar ödenen tatil bedelinin kalan yıllara tekabül eden 12.749 TL.nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, davacı ve davalı ......
KARAR Davacı, davalı ile 13.10.2012 tarihinde devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını, hisse devri yapılmadığını ve bağımsız bölümü henüz kullanmadığını, sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, mahkemenin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacı devremülk hissesi satın almak için davalıya verdiği bedelin iadesi ile sözleşmenin iptalini talep etmiştir. Buna göre, taraflar arasında 4077 sayılı kanunda düzenlenen devre mülk satış sözleşmesi bulunmaktadır....
KARAR Davacı, davalı ile imzalan devre mülk sözleşmesinden caydığını ileri sürerek sözleşmenin iptaline, ödediği 1.100.00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline ve ödenmeyen 54 adet senedin iptalini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 1.100,00TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sözleşme nedeni ile davacı tüketicinin davalı tarafa vermiş olduğu 54 adet bono vasıflı senedin iptaline karar verilmiş;hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, devre mülk pay satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeni ile verilen bonoların iptali için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; davacı lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir....
Davacı, eğlence bahanesi ile davalı firma elemanlarının, hediye tatil kazandığından bahisle düzenlemiş oldukları tanıtım toplantısı sonucunda 7.6.2007 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin yapı kullanım izninin bulunmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Dosyaya ibraz edilen Kuşadası Belediyesinin 4.10.2007 tarihli yazısında, Prestij clup adı altında işletilen alana ait taşınmaza 1999 yılında, 2126,68 metrekare apart konut, cafeterya ve idari bina için 2001 yılında 720 metrekarelik otel için ve 2004 yılında ise 3321,18 metrekarelik apart için ruhsat verildiğini, bu bölümlerden 720 metrekarelik kısmına yapı kullanma izin belgesi verildiğini bildirmiştir....