Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) ve ... 4. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle verilen ücret ve bonoların iadesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin devre mülk sözleşmesi olduğu, devre mülke ilişkin esasların Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlendiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi ise devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....
Dava; kira sözleşmesinin haklı feshi sebebiyle ödenen kira bedellerinin iadesi ya da feshin mahkemece haksız görülmesi halinde hesap edilecek makul süre kira bedelinin ödenen tutardan düşülerek, bakiye tutarın iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir. Taraflar arasında imzalanan 18.06.2015 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin varlığı hususunda, uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiracı 31.12.2015 tarihli ihtar ile, Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle futbol sahasını kullanması planlanan ve piyasının %90 'nını oluşturan Rus takımlarının öngörülmesi mümkün olmayan kriz nedeniyle sözleşmelerini iptal ettiğinden sahanın kendilerince kullanılmasının hukuken imkansızlaştığını bu nedenle sözleşmenin tarafları arasındaki dengenin katlanılmaz şekilde bozulduğundan sözleşmenin feshedildiğini davalıya ihtar etmiştir. Davalı ise ihtara cevabında feshi kabul etmediklerini beyan etmiştir....
Davacı, davalılar ile imzaladığı devre tatil sözleşmesinden cayılması nedeniyle sözleşmenin feshi ile ödediği bedelin tahsili istemiyle eldeki davayı açmıştır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2021/708 ESAS - 2022/188 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin iptali ve Ödenen Bedelin İadesi KARAR : Davacı dava dilekçesinde özetle; ilgili firma ile 8.500,00- TL bedel karşılığı devre mülk sözleşmesi imzaladığını, 4. kat alınmasına rağmen zemin katın verildiğini, tapunun yaklaşık 6 ay sonra verildiğini, hiçbir şekilde o yerde ve o şirkette konaklamadığını, ancak yıldat tahakkuk ettirilerek parasının istenildiğini, daha sonra icra yolu ile avukat aracılığı ile avukatlık parası dahil 1.506,29- TL ödeme yaptığını, bir sonraki yıl için ise 780,00- TL ödeme yaptığını belirterek devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödemiş olduğu paraların yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 26.2.2012 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki sözleşmenin 14. Maddesinde, cayma hakkı süresinin dolmasından sonra kullanılırsa, devre tatil sahibinin yaptığı ödemelerden 2.000 TL. kesildikten sonra bakiyesinin iade edileceği düzenlemesi getirilmiştir....
Davacı vekili ıslah dilekçesini ve taleplerini açıkladığı dilekçesi ile; müvekkilinin davalı şirket ile yapmış olduğu anlaşmanın içeriği itibariyle devre mülk satış vaadi sözleşmesi olduğunu, ilk dava açıldığı sırada devre mülk ile alakalı hukuki imkansızlık bulunduğu düşünülerek sözleşmenin feshi ile ödenenin iadesinin talep edildiğini, ancak daha sonra yargılama sırasında gelen tapu kayıtlarından davalı şirket adına kayıt ve tescilli olduğunun görüldüğünü, bunun üzerine davanın ıslah edildiğini ve sözleşmenin aynen ifasını talep anlamında tapu iptali ve tescili istendiğini, tapu iptali sözcüğünden kastın taşınmazın tapu kaydında devre mülk hakkı tesis edilmek üzere iptali anlamında olduğunu, müvekkilinin sözleşmeden doğan haklarını kullanabilmesi için önce devre mülk işleminin tapuda tamamlanması gerekeceğinden ve bu işlem tamamlandığında bütün kayıtların davalı adına tescilli olacağı muhakkak olduğundan dolayı tapu iptali ve tescil sözcüğünün zikredildiğini, taşınmazın tapu kaydında...
GEREKÇE: Davacı-tüketici, davalı ile aralarında Devremülk Satış Sözleşmesi imzalandığını, devre mülkün tapudan devrinin yapıldığını ancak teslimin gerçekleşmediğini beyanla devre mülk sözleşmesinin iptaline ve ödenmiş olan 18.485,00 TL'nin tarafına iadesine, tapu kaydının davalı adına kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, sözleşme bedelinin davacı tarafından davalı şirkete ödendiğine dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının TMK'nın 706, TBK'nın 237, Tapu Kanunu'nun 26 ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunludur. Taşınmazlara ilişkin olarak haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersiz olup taraflar geçersiz sözleşmeye dayalı olarak verdiklerinin iadesini her zaman isteyebilirler....
Mahkemece, Davanın kabulüne, Taraflar arasında imzalanan 04.11.2014 tarih MİEMT 1531 nolu devremülk satış sözleşmesinin iptaline, 1.000,00-TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, cayma süresinin devre tatilin tecrübe ve muayenesinden yani hizmet ediminin tüketiciye ulaştığı tarihten başlayacağı, sözleşme hükümlerinin bu sürede askıda olduğu, sözleşmenin 04/11/2014 tarihinde imzalandığı davacının devre tatil hakkını kullanmadığı, ... 3....
Davacı, ...’de sokakta gezinirken, davalı şirket elemanlarınca firmanın tesislerine davet edildiğini, burada aldatıcı vaad ve taahhütler ile ve psikolojik baskı altında devre tatil sözleşmesi imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını, cayma hakkının da süresinde kullanılmadığını savunmuştur. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu davalıya ait tesiste, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği...
Tüketici ve ... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre tatil sözleşmesinin feshi nedeniyle, ödenen bedelin tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir. ... Tüketici Mahkemesince, Yargıtay Hukuk Dairesi 17.01.2012 tarih 2011/15055 E. - 2012/354 K. sayılı ilâmında yer alan "Somut uyuşmazlıkta tasarruf ve geleceğini garanti altına almak amacıyla 5 adet bağımsız bölüm satın alan kişi tüketici kabul edilemez." şeklindeki karar metnini gerekçe göstererek, 7 adet devre tatil satın alan davacının da bu işleminin bir tüketici işlemi sayılamayacağı, dolayısıyla uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanun kapsamına girmeyeceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ......